kings vs jesters ✔︎

on sekiz

hatırlatma: Seori öldü. Yeosang Seul'e hiç dönmeden direkt annesinin yanında kaldı ve adamlarından biriyle Suji'yi Seul'e döndürdü. Seonghwa Suji'yi doktor kontrolüne götürüyordu.

yılda iki kere yb atınca hatırlatma şart oldu arkadaşlar her seferinde önceki bölümü okumakla uğraşmayalım bari dedim✨

iyi okumalar<333

—-

Seori'nin ölmesinin ardından yaklaşık on saat falan geçmişti. Bu süre zarfında Yunho odasına kapanmış, Mingi ve Wooyoung ise cesedin kaldırılmasıyla ilgilenmişti.

Sonraki günün akşamında, yani tam şu anda ise buu buluşmanın son sefer olacağını bilerek tekrardan Mingyu ile buluşmaya geldim.

Onu bu gece öldürecektim. Arkadaşlarımın hayatlarını düzeltmek için bu iki pisliğin de ölmesi gerekiyordu.

Mingyu'nun bana söylediği adrese geldiğimde elimde önceki çoğu seferde olduğu gibi yine bir çanta vardı. Öncekilerde uyuşturucu olan bu çantada şu an daha farklı şeyler bulunuyordu. Dışarıdan bakıldığında Mingyu'ya verdiğim sıvı uyuşturucuyla birebir aynı görünen, aslında ise cıva dolu olan şırıngalar gibi farklı şeyler mesela.

Tanrı'ya şükür planım doğru ilerlemişti ve Mingyu gerçekten bana güvenmeye başlamıştı. Güvendiği için artık buluşmalarda çok fazla adamı olmuyor, hatta bazen direkt kendi evine bile rahatça girip çıkabiliyordum.

Evet, Mingyu bu kadar aptal biriydi.

Bu sefer söylediği yere ilk kez geliyordum. Dediğine göre Wonwoo ile işi olduğu için beraber buradaymışlar. Wonwoo'nun da evde olması biraz sıkıntı çıkartabilirdi ama belki Mingyu onu da bu uyuşturucuya ikna ederse ikisini birden öldürme fırsatım olabilirdi.

Bir taşla iki kuş vurmak herkes adına en güzel sonuç olurdu elbette.

Evin kapısını çaldığımda beklediğim gibi Mingyu beni karşıladı. İki katlı müstakil bir evdi ve görünüşe göre içeride yalnızca Wonwoo ve Mingyu vardı.
Yani en azından Mingyu beni odaya götürürken geçtiğim koridorda tanıdık bir yüzle karşılaşana kadar böyle olduğunu sanıyordum.

Çünkü bu evde yalnızca ikisi yoktu.

Suji de buradaydı.

"Suji neden burada?" Sert çıkan sesim Mingyu'nun adımlarını kesmesi için yeterli olmuştu bile. Koridorun az ilerisinde, muhtemelen banyo olduğunu tahmin ettiğim yerden çıkıp başka bir odaya girmişti Suji ve biz bizzat buna şahit olmuştuk.

Seonghwa Suji'yi doktor kontrolüne götürecekken nasıl olmuştu da Suji buraya düşebilmişti?
Hastane çıkışında veya hastaneye giderken mi yakalandılar acaba?

"Merak etme, ona bir şey yapmayacağız. Ufak bir blöf olacak sadece."

Mingyu'nun sözleri elbette bana hiç güven vermemişti. Ama bozuntuya vermeyip ayak uydurmaya karar verdim. Mingyu ile olan işimi çabucak bitirirsem sonrasında Suji'yi de alıp eve dönebilirdim sonuçta.

Wonwoo'yu atlatmak zor olurdu belki ama imkansız da değildi sonuçta.

Mingyu beni üst katın en arka odasına götürdü. Işıkları açtı, birkaç eşya vardı ama muhtemelen düzgünce kullanılan bir oda değil de depo tarzında bir yerdi bu alan.

Odadaki kanepelerden birine oturdu hemen. Daha önce de ona enjeksiyon yapmıştım, alışkındı artık neler olacağına. Bir an önce yapıp gitmemi istiyordu anlaşılan. Normalde illaki bir şeyler konuşurdu ama bu kez konuşmakla vakit kaybetmeden direkt kolunu koltuğa uzatmıştı.