yirmi üç

59 12 90
                                    

-final 2 -

"Cezalandıracaksın sanmıştım ama tatile geldik sanırım? Burası baya büyükmüş!"

Gülmekle yetinip cevap vermedim. Cevap vermememden anlamıştı sessizce beni takip etmesi gerektiğini.

Her noktasını ezbere bildiğim, yıllar içinde bir gece bile rüyalarımdan çıkmamış bu evi ne kadar özlediğimi tekrar fark etmiştim bahçesinde ilerlerken.

Her yıl defalarca geldiğim; bazen günlerce, hatta haftalarca kaldığım bu ev yıllar önce arkadaşlarımla beraber yaşadığım evdi.

Hepsi ölmüş olan arkadaşlarımla yaşadığım ev.

Jongho'nun ölümünün üzerinden on beş, diğerlerinin ölümündense on bir yıl geçmişti.

Yunho diğerlerinin ölümü ile aynı yılda hapse girmişti ve hapiste geçen ikinci yılında öldürüldüğü haberini almıştım. Mahkumlar tarafından öldürüldüğü söylense de kendi kendini öldürme olasılığı daha inandırıcı geliyordu bana. Wonwoo'yu öldürdüğümüz gece hastaneye gittiğimizde Yunho, korumam Yeon'dan Wonwoo'yu piste götürmesini istemişti.

Jongho'yu da pistte yaralı bulmuştuk ve her şey öyle başlamıştı. Başladığımız şekilde bitirmiş olmuştuk cesedi piste götürterek. Ben böyle kalacağını sansam da Yunho o gece onu ihbar etmem için beni ikna etmişti.

Böylesinin daha iyi olacağına dair öyle uzun konuşmuştu ki dediklerini yapmazsam asıl o zaman kendine zarar verecekmiş gibi hissetmiştim ister istemez.

Bu yüzden dediğini yapıp polise ihbar etmiştim onu. Elbette Yunho suçu üstlenmiş olsa da cesedin üstündeki parmak izleriyle onunki uyuşmuyordu. Sonuçta öldüren bendim.

Ama çoğu konuda olduğu gibi bu sefer de araya birkaç kişi sokarak bu bilginin üstünün kapalı tutulmasını sağladık.

Yunho'nun ölümünden iki sene sonra, yani yedi yıl önce Yeosang'ın annesi öldü.

Yeosang'ın intihar etmesine engel olamamış olmak en büyük pişmanlığımdı.

Farklı şehirlerde olduğumuza ilk kez o gün pişman oldum. Yanında olup onu durduramadığım için kendimi suçladım.

En hassasımız o olmasına rağmen olabildiğince güçlü durmuştu. Buna güvenerek sanırım Daegu'da iyi olacağını düşünmüş ve Seul'de kalmaya devam etmiştim ama bu kesinlikle bir hataydı.

Ve böylece, yedi yıl öncesinde gerçekten de yalnız kaldım.

Arka bahçeye geldiğimizde bizi dokuz farklı mezar taşı karşıladı. Hepsinin mezarı burdaydı, yıllar önce beraber yaşadığımız evin bahçesinde.

Yeosang ve Jongho'nun mezarlarına baktım ilk önce. Aralarında Suji vardı. Üçünün yan yana gelme şansı birkaç seferden fazla olmamıştı bu yüzden en azından böyle bir şey yapmaya karar vermiştim.

En azından başka bir dünyada üçü beraber mutlu olurlardı belki.

Yunho ve Mingi de yan yanaydı. San'ın cenazesinden sonra konuşurken Yunho eğer ölürseler mezarlarının yan yana olmasını istemişti. Böyle bir isteği geri çeviremezdim elbette.

Yeosang'ın annesinin mezarı da buradaydı. Eskiden Daegu'ya gittiğimiz zamanlarda bizimle hep ilgilenmişti, hepimizin annesi gibiydi. Ve biz öyle durumlara karışmıştık ki annemiz gibi gördüğümüz bu kadın hastalandığında ziyaretine bile gidememiştik.

kings vs jesters ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin