Sabah telefonumdan çalan alarmın sesiyle uyandım. Telefonuma mesajlar gelip duruyordu. Gelen mesajlarım çoğu Ning'dendi. Mesajları açıp okumaya başladım.
Ningimmm
Nerdesin sen
Ders başlamak üzere
Okula gelmiyor musun??
Karina yoksa yine alarmı yanlis mi kurdun
Sana diyorum Jiminnnn
Bak şu mesajlaraa
Geliyor musun
Hoca geliyo
Hangi cehennemdesinCevap yazmaya başladım.
Siz
Alarmı yanlıs kurmusum
Hazırlanıp geliyorum şimdi
Hocaya biraz geç kalacağımı söyleYataktan hızlıca kalkıp üstümü değiştirdim. Çantamı sırtıma alarak evden çıktım ve okula doğru yürümeye başladım.
Okul bahçesine giriş yaptığımda okul binasına doğru koşan bir kız dikkatimi çekti. Sanırım o da okula geç kalmıştı. Sonra kızda bir seylerin tanıdık geldiğini fark ettim. Bu kız dün arka bahçede gördüğüm meleğe benzeyen kızdı. Melek kız okul binasına girdiğinde adımlarımı hızlandırarak peşinden gitmeye başladım.
Okul binasına girdiğimde melek kız orada değildi. Büyük ihtimalle sınıfına gitmişti. Onunla konuşma şansını kaçırdığım için üzüldüm.
Sonunda sınıfıma girdiğimde bütün gözler benim üstüme çevrildi. "Neden geç kaldın Karina?" diye soran hocaya "Alarmımı yanlış saate kurmuşum." dedim. "Peki, bir daha olmasın."
Gidip sırama oturdum ve ders kitabını açtım. Ning'in bana iyi olup olmadığımı ölçmek istermiş gibi duran bakışlarını fark ettim. Hafifçe gülümseyerek daha iyi olduğumu anlatmaya çalıştım.
Ders yine aynı geçiyordu ve benim aklım melek kızdaydı. Zilin çalınca arka bahçeye gidip onu tekrar görmeyi planlıyordum. Bu sefer onunla konuşacaktım.
Zil çaldığı anda Ning'e hava alacağımı söyleyip arka bahçeye gittim. Biraz bakındım ama hiçbir yerde onu göremedim. Mutsuz bir şekilde sınıfa doğru gidecekken. Melek kızı gördüm. Yanında birisi vardı.
Melek kızın yanındaki kişi eski sevgilim Giselle'di.
Yakın görünüyorlardı. Giselle beni görünce duraksadı. Sonra hafifçe gülümseyip melek kızla konuşmaya devam etti. Aralarındaki ilişkinin nasıl bir ilişki olduğunu merak etmiştim. Lavaboya gitmeye karar verdim. Lavaboda ellerimi yıkarken birisi geldi. Gelen kişiyi hemen tanıdım tabii. Melek kız gelmişti.
O ellerini yıkarken onu izledim ama o bana bakana kadar bunu fark etmedim. "Dalmışım." dedim. "Sorun değil."Sesi güzeldi, sesi çok güzeldi.
"Sesin çok güzel." Kahretsin, bunu sesli söylemiştim. Ağzımdan kaçmıştı işte.
Bir an ne tepki vereceğini bilemedi. Sonra gülümseyip tatlı bir şekilde "Teşekkür ederim." dedi. Gülüşü çok güzeldi, fazlasıyla hem de.
Sonra o lanet zil sesi duyuldu. Melek kız tekrar gülümsedi ve lavabodan çıktı.
İsmini sormayı unuttuğum o çıkınca aklıma geldi. Peşinden gittim ve onu bir sınıfa girmek üzereyken buldum. O, sınıfa girmeden onun yanına gittim.
"İsmini sormayı unuttum. Adın ne?"
"Minjeong. Ama arkadaşlarım genelde Winter der. Senin ismin ne?"
"İsmim Jimin ama genelde Karina derler."
"Hmm... Karina... Güzel isimmiş, görüşürüz Karina."
"Görüşürüz Minjeong."
O, sınıfa girerken ben de arkamı dönüp sınıfıma doğru ilerledim.