"Ne? Kiminle?"
"Ning'le. Hatırladın mı şimdi?" Ning'le mi? Ning benim en yakın arkadaşımdı. Onunla nasıl öpüşebilirdim ki?
Ning'e baktım. Ama o bana bakmıyordu, Ryujin ile birbirlerine bakıyorlardı. Ne olduğunu anlamamıştım.
Giselle'e döndüm ve "Ning benim en yakın arkadaşım, onunla neden öpüşeyim ki?" dedim.
"Numara yapma Karina, onunla öpüştün, bunu kendi gözlerimle gördüm!"
Ning tırnaklarıyla uğraşıyordu. Bunu stres olduğunda yapardı. Neden bir şey söylemiyordu? "Ning, neden bir şey söylemiyorsun?" Hala tırnaklarıyla uğraşıyor, bana bakmıyordu.
"Onunla öpüştüğünü unutmuş olamazsın Karina." dedi Giselle. Kafası karışmış görünüyordu. Ama kafası benim kadar karışmış olamazdı. Eski sevgilim, en yakın arkadaşımla öpüştüğümü gördüğünü söylüyordu ve en yakın arkadaşım hiçbir şey söylemiyordu.
Birden Ryujin bu garip konuşmaya dahil oldu. "Bir ara Ning, Karina ve ben bir bara gitmiştik. Sadece eğlencesine gitmiştik, daha önce hiç içki içmemiştik ama o gün içmeye karar verip o bara gitmiştik ve sarhoş olmuştuk. Sonra... Ning bir anda Karina'yı öpmüştü."
Sonra Ning konuşmaya başladı. "Sarhoştuk. Ne yaptığımın farkında değildim. Bir anda olmuştu." Yüzüme baktı. "Sen benim en yakın arkadaşımsın Karina, sana karşı arkadaşlıktan öte hiçbir şey hissetmedim. O an sarhoştum ve düzgün düşünemiyordum."
Ryujin tekrar konuşmaya başladı. "Ertesi gün ayılınca Ning beni aradı ve yaptığı şeyden dolayı çok utandığını söyledi. Okula gittiğimizde Ning senden özür dileyecekti ama sonra senin o güne dair hiçbir şeyi hatırlamadığını fark ettik. Sana anlatmadığımız için üzgünüz Jimin."
Şaşırmıştım. Hem alkol aldığıma hem arkadaşımın beni öpmesine hem de arkadaşlarımın bana hiçbir şey anlatmamasına.
Diğerlerine baktığımda hepsinin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi olduğunu gördüm. Ne yapacağımı ve ne söyleyeceğimi bilemedim.
Minjeong "Bence artık evlerimize gitmemiz gerek." diyene kadar kimse bir şey söylemedi. Herkes tek tek ayaklanmaya başladı. Minjeong "Bu parti için çok teşekkürler." dedi.
Herkes "Görüşürüz." diyip gitti. Bunların arasında bana üzgün bir bakış atıp giden Ning ile bana gülümseyip giden Minjeong da vardı. Geriye sadece ben ve Giselle kalmıştı. Çantamı alıp kapıya doğru ilerledim. "Karina." diyen Giselle'in sesiyle durdum ve ona doğru döndüm.
"Seni dinlemeden senden ayrıldığım için özür dilerim."
"Sorun değil." dedim. Arkamı dönüp kapıya doğru bir adım daha atmıştım ki Giselle tekrar konuştu.
"Sana bir şey söylemem gerek."
Tekrar ona döndüm.
"Şey... Ben... Ben seni hala çok seviyorum Karina, bize bir şans daha verebilir miyiz?" dedi.
"Üzgünüm Giselle, ama ben artık seni arkadaşım olarak görüyorum. Ben Minjeong'u seviyorum ve onunla sevgiliyiz. Üzülmeni istemem. Görüşürüz." dedim ve arkamı dönüp kapıdan çıktım.