HAYAT MANA ANLAM

İRADE

Ateşin kullanılmasıyla hayvansal proteinin vücuda girmesi beyni daha fazla kullanabilmemizi sağladı; benlik bilincine vardık. Sırf bu bilincin etkisiyle bir yaratıcı olması gerektiği sonucuna varıyor olabilir miyiz? Şu anda mevcut yapımızla anlam veremediğimiz bir gerçekliğin aşamasında olabilir miyiz?

Kişilik yapısı; kendine has çevresel; genetik yapısıyla zamanla şekillenen değişken (kültürel yapı) ve sabitlerden (genetik) oluşan bir algoritmadır. Dış kaynaklı uyarıcının fonksiyona etkisiyle salgılanan hormonlar, bilinçaltında dürtüyü hareketlendirerek, egoya baskı yapar. Bu dış uyaran her ne kadar beklenti dışı ise baskı o kadar etkilidir. Süper ego (irade) bu baskıyı bertaraf etmekle yükümlüdür.

Özgür irade, oyunun içinde olanlar adına vardır. Ancak kişilik denklemimizden ötürü verilecek tepki/yaşanacak olan, zamanın ötesinde konumlanma ile öngörülebilir.

Harekete geçmeye dair süreçte algı meşguliyeti optimum düzeyde tutularak yapılacak işleme daha konsantre/verimli hazırlık yapılabilir.

Yaşanan bütün negatif olaylar, derecesine göre bir travma yaratmaktadır. Anlık moduna, alınan tüm kararlara dolayısıyla en ufak hareketimize etkisi vardır.

Bir şeyleri yapabiliyor olma potansiyelinin tek başına hiçbir manası yoktur. Harekete geçmek, disiplinle sürdürmek başarıya ulaşmanın büyük bir parçasıdır. Günlük yapılması gerekenin akabinde süreç bir bütün olarak düşünülmemelidir. Disiplin plandan şaşmamak demektir. Konsantrenin geçmiş ya da gelecek olayları düşünerek bozulmasına izin verilmemelidir. Önemli olan an'da kalabilmektir. Yaptığın işin içine zaman kavramından ayrılarak girebilmek ise konsantre olmaktır. Planlar zamanı geldiğinde düzenlenebilir, ufak tefek aksayabilir, önemli olan bütündür. Bütünü boylu boyunca düşünmek yanlıştır. Büyük getiriler küçük periyotlardaki disiplinli mücadelelerle kazanılır.

Çevresel tüm faktörlerin müdahalede kontrol edilemezliği/ öngörülemezliği, bize irademizi kendimiz yönlendiriyormuşuz hissi yaratır. Hareket ettirdiğimizi düşündüğümüz bir uzvun bile sinirsel iletişim sürecinde hız ve zaman açısından hareket ve hissiyata dair zaman farkı var.

İletişim esnasında doğaçlama ifadelerin işitsel ve görsel her türlü yapısı, girdinin ve çıkacak olanın ayrı ayrı analiziyle uzandığı geçmişe, detaylandırılabilmiş bileşenlerin çeşitliliği/derinliğine, kalıtsal yapıya ve bulunulan andaki konum ve zamana göre benzerleriyle birlikte veri şeklinde bir denklem haline getirilebilir.

Kişiye has hareketler, ses tonu geçişleri, ağızdan çıkan kelimelerin diziliş şeması, vurgulanan noktalar, yüz mimikleri kayıtlanarak, çevre faktörlerinin etkisi altında anlık duygu ve potansiyel tepki davranışları tespit edilebilir.

Kararlar dengede olabildiğince öncelik olarak hayatta kalmaya yönelik verilir.

Gün içerisinde kendimize küçük hedefler belirleyip sonucu istenilen şekil ve zamanda bitirmeye çalışarak hareketlerimizi konum ve şiddetlendirmekteyiz.

Konuyla ilgili son birim zamandan sonra yapılacak seçim, birinin seçilmesi durumunda sonuçlarının oluşma ihtimali olan süreç ve son durum öngörülerek istencin (zihnin) kararıyla yapılır. Bu kararlar tüm hareketlerimizin, edimlerimizin komutlarıdır.

Karar anı, bir nevi gelecekte varılması tercih edilen noktaya götürecek komutun harekete dönüşme/dayanak noktasıdır.

Çevre ve içsel faktörleri en iyi çözümlemiş, öngörü menzili en uzun istenç mekanizması, en net öngörülere ulaşır. Geriye uygulamak kalır.

* * *

Kişisel gelişim -iradenin yansıması- her yaştan insan için hem kendisi/yakın çevresi hem de etkisi altında bulunduğu/etkilediği tüm topluluklar için gün ve gelecekte gelinecek konum açısından hayati önem taşır.

Bilge/erdemli kişiliğe sahip olabilmenin yolu bilinçaltına, bağımlılıklara hükmederek bellek meşguliyeti kontrol altında, sabırlı ve sağlam bir iradeye sahip olabilmekten geçer. Ruhun dışarıdan gelebilecek olası etkilere kapalı olması oranında kaliteli duruş sergilenir. Kontrollü kişi, manipülasyonları soğukkanlı bir şekilde bertaraf ederek; kimi, neyi kafaya takacağını, üzerine düşüneceğini olabildiğince kendi belirler; gereksiz rekabetten, kıyaslamalardan imtina eder, bir anlamda seçicidir fakat zihnen aktif olma adına bu heves, usulünce diri tutulmalıdır.