"Apofatik: Yunan hristiyanlar Tanrı'nın ulaşılmazlık ve gizemini anlatmak için her türlü teolojinin sessizlik ve paradoks içermesi gerektiği sonucuna varmışlardır." Platon - Devlet
* * *
Dikkat! Beyin Yakar..
"Net ifadelerin tamamı en kesin noktada bile varsayımdır/net değildir." Aynı zamanda bu cümle net bir ifadedir ve içeriğinden ötürü net değildir; paradoks olup devrederek sonsuza gider...
Varlık/hiçlik, felsefenin ilk ve en kapsamlı ayrımı denilebilir.
Varlığın var olduğu varsayımına göre:
Madde, serbest halde bulunan enerjinin yer kapladığı uzamda bir araya gelerek çevresine göre daha az değişken bir yapıyla cisimleşmesi ve ışığı yansıtmasıyla zihnimizde canlanarak durağanlık kazanan, yapısı dahilinde değişime karşı koyabilecek hacme ve kütleye sahip birim enerji yapılarının oluşturduğu varlıkların bütünüdür.
"Her şey, başladığın noktaya sonsuzdan gelir; sonsuza gider. Vazgeçmezsen sen de onunla birlikte gidersin..."
* * *
1. önerme: Uzay boşluğu olarak adlandırılan alan da dahil olmak üzere yokluk olarak tanımlanabilecek bir alan yoktur (kuantum).
2. önerme: Gözlemlenebilir alanda varlığı gösterebilmemize karşın; yokluk, bir yapı olarak ancak hayal gücünde var varsayımıyla kavramsal boyuttadır. Kavramsal yapılar şekillendirilemez, ancak sembolize edilebilir. Tekabul ettiği alan mana düzlemidir (idealizm).
İlk önermede "hayal gücünde canlanmayandır; yoktur" olarak tanımladığımız bu kavramsal yapı ikinci önermede "hayal gücünde var" varsayımıyla çelişki oluşturur.
Varlığın zıttı hayal gücünde canlanmayandır; bulunduğumuz anın var olduğunu kabul etmemiz kesinliği, en belirgin varsayımdır.
Aynı anda var olan her şey ve hiçbir şey paradoksturun varlığı ve/veya hiçliği, tersi/zıttı/mutlak negatifleri/eşleniğiyle devrederek sonsuza gider ve/veya gitmez paradokstur; devreder...
Devamı devreden sayıların toplamı sonsuzdur.
Hayal gücünde canlandırılan (2 boyutlu) şekillerin 3.boyuta aktarımı olması gerektiği şekliyle yapılamaz. Zihin, 2 boyutlu görüntü alır, buna göre çalışır. 3. boyut, varlığın var olduğu varsayımındayken bile daha dar kapsamlı varsayımdır.
Düzlem üzerine çizilen şekil ya da dijital alanda her birim piksel, en/boy haricinde çizgiyi oluşturan maddenin yüksekliğini de ihtiva eder. 3 boyutludur.
"Kapasitesi dahilinde; duyular vasıtasıyla algıya 3 boyutlu sinyali gelir, zihinde 2 boyutlu resimlenir; ne anlaşılır, ne anlatılır. Tüm tanımlamalar bu tezatın gölgesinde oluşturulmakta." İrrasyonalist ve septik görüşü yansıtan bu cümle, açıkladığı konuda kendi içinde paradoks yaratıyor. Kesin bilgiye ulaşılamayan yerdeki tanımı, yapılamayacak olana yapıyorsun; içeriği de aynı şekilde...
"Hiçbir şeyin kesin olmadığı kesindir. (Rene Descartes - Meditasyonlar)" cümlesi hiçbir şey kapsamına girdiğinden kesin olmaması gerekir fakat ifade kesinlik belirttiğinden paradokstur.
Kesin olma ihtimali olan en yüksek olgu, hiçbir şeyin kesin olmadığı olup bu bile kendi içinde kesin olmayan bir olasılık barındırır.
"Paradoks da kendi içinde paradokstur; devreder... En ufak 3 boyutlu yapı, tüm evrenin maketidir. En kapsamlı paradoks, evrenin kendisidir."
Bilinçte olduğunu düşünme bilinci (benlik) paradokstur; devreder...
Tüm olgu/yapı/ifadeler iç içe ve kendi içlerinde paradokstur.
Varlığın tersi hayal gücünde canlanmayandır, tanımsızdır." tanımı, tanımsız olacağından paradokstur devreder...
Teoride yokluk bir varlık olarak varlıkla birlikte vardır. Yoksa varlığından söz edilemezdi. Yokluk tanım gereği varlığın olmaması durumu. Mutlak yokluksa tanımsızdır. Tanımı yapılabilen her şey var kabul edilir. Dolayısıyla yokluk vardır; paradoks oluşturur.
Karşıtı duyularımızca açıklanamayan olgular isimlendirilemez. Dilde eksikliktir.
* * *
Şeklen her şey çiftiyle birlikte varsa 1 ve -1 nedir sorusu asıl sorudur.
1, şekilde varlığın sayısal sembolü olamaz. En az 2'li bir grubun tekine sayma sayısı olur. Varlık düzleminde reel sayılar 0'dan (hiçliğin sembolü) 2'ye geçer. Şekilde her şey çiftiyle birlikte var olmakta, sayılar 2 den başlamakta, şeklen 1'e tanım yapılamamaktadır. Örneğin bir doğruyu 2'ye bölme işlemi yapılacağı zaman ilk olarak parçanın bütünü 1 değil 0 sayısına tekabul eder çünkü bölme işlemi başlamamıştır. Bölüm sonrası tek tek iki parçadan oluşan ışınlar elde edilir. Baz alınacak olan işlemin türüdür.
Zamana dayalı her periyot, başı ve sonuyla tümevarım/tümdengelimdir. Hareketin devamı dediğimiz an, zamana karşı dirençtir.
Hayal gücüyle sınır çizgisini canlandırmak için, onun da ötesini canlandırmak gerekmekte, dolayısıyla bu çizgi sınır olma anlamını yitirmektedir. (Baruch Spinoza - Descartes Felsefesinin İlkeleri ve Metafizik Düşünceler)
Hayal gücünün sınırlarını hayal ettiğimizi varsaydığımız çizgi, ötesinin hayal edilmesiyle mümkün olmakta, dış (aşkın) kavramı belirsiz hale gelmektedir; dolayısıyla tersi olan iç (içkin) kavramı da karşılıksız kalır. İçkinin şeklen tanımlanabilmesi için aşkına tanım yapılabiliyor olmalıdır.
İfadesinde bulunduğum cümle, kendi kendimi hayal ettiğimi hayal ederek oluşturduğum betimlemedir.
Gerçekte hayal gücümüz olarak canlandırdığımız imgelem, hayalidir. Duyuların algı yaratma özelliğinin dışına çıkılamadığından hayal gücü, hayal gücünde gerçek şekliyle canlandırılamaz.
Hayal gücünü hayal gücünde canlandırmak paradokstur; devrederek sonsuza gider...
Devrederek sonsuza gitme paradokstur.
Hayal gücünde canlanan her şeyin zamanın birinde dış dünyada gerçekleşmesi olasılığı daima vardır; bu gücü oluşturan mekaniğin bağlı olduğu yapı (nöronlar arası etkileşimi oluşturan elektrik akımı) dış dünyadadır (beyin)."Kuantum yasalarına göre bir şeyin gerçekleşme olasılığı varsa, o şey gerçekleşir. -Christophe Garfald; Evren Avucunda-"
Bellekte, bilinç yüzeyine yakın olan düzensiz bilgiler (ham bilgi) kişiye has kabiliyet dereceleri olan birleştirme/diziş/vurgulama mekanizması ve dış dünya uyaranların/yönlendirmelerin etkisiyle (bilgilerin eşleştirme/birleştirme işlemine alınması/dizilimsel alt kümeler; ürüne dönüşmesi) ifadeye dönüşür. İfade edilebilecek hale gelen çıkarımlar algılarla zihne tekrar giriş yaparak yeni bir hammadde olup hayal gücü havuzunda iç içe olan paradoks çemberleri; dayanak noktadan sonsuz evrene her basamakta çember oluşturan bilgiler, en kapsamlı kürenin bileşenlerini oluşturur.
Tüm bilgi, zihinde doğuştan vardır. Bizler keşfedebildiğimiz ölçüde ulaşabilmekteyiz. Keşif noktası, hatırlamaktır. Olguya dair ilk hatırlama, öğrenmek; hatırlatma ise öğretmek olarak adlandırılmıştır.
Bilimde geldiğimiz noktada ortaya koyulanlar, doğada bulunanları birleştirme ve devamı için çıkarımlarda bulunulacak potansiyel gelişmeler de yine geliş sürecinden hareketle var olanları bir araya getirme olacağından hiçbir gelişme olağanüstü değil, ancak geçmişle kıyaslanabilen; bilinen/beklenen üstüdür.
Algılanabilir çapı en büyük paradoks çemberi, hayal gücünün ve evrenin kendisidir. Daima genişliyor olmaları ortak ve en kapsamlı özellikleridir.
"Paradoksun var olabildiği bir platformda hem özgür irade hem de yaşanacakların önceden belli olması aynı anda mümkündür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT MANA ANLAM
RandomHakikat, hayal gücünde sınırsız yer sahibidir. Hayat; ölüm nöbeti... Manada bilinci olmayan zihnin yaşantısı tümüyle anlamsız. Tanımı yapılamaz. İspata değil, ifadesini zenginleştirmeye odaklanılmalı. * * * Yazının i...