Benim Sevgim İkimize Yeter Sandım

29. Bölüm

Kendini toparlayıp, adamlara döndü:" silah zoruyla derken; neyi kast etti?"
" şey abi. Avukat hanım, gelmek istemedi. Görüşmek için randevu almanızı söyleyince; biz de gelsin diye."
" oğlum kadına silah mı çektiniz?"
" yok abi. Sadece gösterdik."
" siz benle dalga mı geçiyorsunuz? Bugüne kadar ne zaman bir kadına olsun, çocuğa olsun silah gösterdik."
" abi öyle de.."
" dur bi dakika. Madem zorla getirdiniz. Kendi arabası ne alaka."
" abi, siz önden gidin. Ben sizi takip edeceğim dedi. Geldi buraya kadar."
" ulen yapacağınız işi sikeyim sizin. Kadın beni korkaklıkla itham etti be. Sizin yüzünüzden."
" valla abi, avukat hanım dişli çıktı."
" yapma be. İyiki söyledin. Ben anlamamıştım. Şimdi defolun, gözüm görmesin."

Adamlar kafalarını eğip, odadan çıkarken:" bana avukat hanımı araştırın. 1 saate elimde olsun evraklar."
" tamam abi."

Mete, çıkan adamların arkasından baktı. Yüzünde tebessüm oluşmuştu. Kadının duruşu, bakışları, kendine güveni etkilemişti.

Serin arabasını, şirkete doğru sürüyordu:" gerizekalılarla uğraşmadığım kalmıştı bi." Diye söyleniyordu. Hukuk bürosuna geldiğinde, arabadan inip, içeriye geçti.

Toplantı odasına geçip; aylık olağan toplantılarını yaptı. Herşey yolunda gözüküyordu. Toplantı bittikten sonra, odasına geçerken:" Serin hanım. Mete Demir en yakın zamanda randevu istiyor."
Serin, durup Eda'ya baktı:" ilk boşluğuma ver Eda. "
"Bugün saat 4'te bir boşluğunuz var."
" tamam verebilirsin. Aynı gün o adamı çekebilir miyim bilemiyorum.?"
"Efendim."
" yok sana bir şey demedim. Bana bi kahve yollayabilir misin?"
Eda başını sallayıp, gitti. Odasına geçtiğinde, elinde kahvelerle Aslı girdi.
"Patronuma bi kahve getireyim dedim. Müsait miydin?"
Serin gülümseyip:" deli. Gel buraya."
" Yavrum, nasılsın?"
" direk sor Aslı. Ne sormak istiyorsan?"
" ya yavrum. Ben kasılıyorum. Sendeki bu rahatlık ne anlayamadım. 2 gün sonra Bora ile karşılasacaksın. Yahu neler olacak, çok merak ediyorum."
" hiç bir şey olmayacak. Sadece Bora bey yenilgisini tadacak."
" zaten onun yanında ne kadar kasıldığımızı bilmiyorsun. Deniz'i ağzımızdan kaçırırız diye, onunlayken saçma sapan muhabbetler açıyoruz. Ama nedense, o hep sana getiriyor."
" Aslı bunları konuşmuştuk. Bora beni hiç ilgilendirmiyor. Sadece içimde ona karşı nefretim var. "
" ben hiç öyle zannetmiyorum yavrum. Nefret, bazen aşktan üstün olabilir."

Kapı çalınınca, ikisi de döndü. Eda:" Serin hanım, Mete bey geldi."
" içeri alın."
Aslı yerinden kalkıp:" iyi günler Serin hanım."
" sizede Aslı hanım."

Aslı kapıdan çıkarken, adama baktı. Bu da kimdi?
Serin ayağa kalkıp, Mete'nin yanına gitti. Elini uzatıp:" Merhabalar Serin Çetinel."
Mete karşısındaki kadına şaşkınca bakıyordu. Sanki sabah karşısında gözlerinden ateş çıkan kadın değildi. Elini uzatıp:" Merhaba sabah tanışmıştık ama?"
" yanlışınız var. Biz sabah tanışmadık. Zorla karşınıza getirtildim."
"Kendi arabanızla ayrıldığınıza göre; pek zorla getirtilmiş olmuyorsunuz sanki."
" Adamlarınızı göremedim. İsterlerse, onlarda görüşmeye girebilirler. "
" korkularımı yenmeye başlıyorum diyeyim. Hani korkak birisiyim ya. Beni öyle tanımlamıştınız."
" insanların korkularının üzerine gitmesi güzeldir. Onları daha güçlü yapar. Hem merak etmeyin, bir kadın size ne yapabilir ki."
Mete gülümseyip:" bir kadın, bir adamı darma duman edebilir. Yoksa daha önce, hiç yapmadınız mı?"

Serin kaşlarını çatıp, bakışlarını gözlerine dikti:" İş konusunda, kadın erkek ayrımı yapmam Mete bey. Buyrun.Şimdi ne içersiniz?"

Serin eliyle adama koltukları gösterdi. Mete gösterdiği yere oturdu:" Sade kahve alayım."
Serin, Eda'yı arayıp; içecekleri söyledi.

Kahveler geldiğinde, Mete:" öncelikle şunu söylemeliyim. Sizi silah zoruyla getirmelerini ben söylemedim. Bir kadına silah çekecek kadar, alçalmadım. Onun için sizden özür dilerim. Adamlarım adına."
Serin kafasını salladı.
" Gerçekten cesaretinize hayran kaldım. Ama bu malesef ki arsayı almam da pek yardımcı olmayacak. "
" Mete bey. Benim arsayı size satmama gibi bir isteğim zaten yok. Metin beyin de ,benim isteğim de arsanın ederi kadar satılması. Bu parayı siz verdikten sonra; arsa sizin olabilir."