26. Bölüm

44 3 0
                                    

Arabadan inip, eve geçtiler. Bora kapıyı açtığında, Serin sinirli biçimde içeriye girdi. Elindeki çantasını koltuğa attı:" hadi seni dinliyorum. Ne konuşacaksan konuş. Bitsin artık bu saçma şey."
"Seni seviyorum. Görmüyor musun? Olmuyor unutamıyorum. Bugün geçmişsin karşıma evleniyorum diyorsun."
" sen kabullenemiyorsun. Bizim ilişkimiz bitti Bora. "

Bora yaklaşıp:" Neden gözlerinde aşkı görüyorum o zaman."
" saçmalama."
Bora yaklaşıp, Serin'i belinden tutup kendine çekti. Eli elbisesinin açık sırtında dolaşıyordu. Serin tüm iradesinin kaybolacağından korkuyordu.

" Bırak beni Bora."
" Bırakamam. Seni seviyorum yosun gözlüm."
Serin, Bora'nın dudaklarından çıkanla tüm duvarlarını yıkmıştı. Bora'yı seviyordu. Artık ailesi de umrunda değildi. Meltem ile bir şeyler yaşamış olsa da ( o öyle zannediyordu), onlar hep birbirlerini sevmişlerdi.

Düşünürken, dudaklarında Bora'nın dudaklarını hissetti. Bora kendine dahada çekmişti. Serin artık savaşmayacaktı. Bora'ya karşılık vermesiyle. Bora'nın elleri poposuna gitti. Havalandırdığında; aynı hızla ayaklarını Bora'nın beline doladı.

Bora kucağında; yatak odasına götürdü. Yatağa yatırdığında, üzerindeki yerini aldı. Birbirlerine olan özlemlerini çıkartmak istercesine öpüşüyorlardı. Bora gömleğini çıkarıp; attı. Serin'in elbisesinin fermuarını açıp, üzerinden çıkardı. Dudakları bütün vücudunda dolaşıyordu.

Serin inlemesini zor tutuyordu. Dudaklarından:" Bora " fısıldar gibi çıkmıştı. Tüm gece birbirlerine doymak istercesine hiç bir şey konuşmadan, birbirlerinin tenlerinde kayboldular.

Yatağa uzandıklarında, ikisi de nefes nefese ter içindeydiler. Serin:" Bora."
" şşş bu gece sadece yatalım. Yarın daha da güzel bir gün olacak."
Serin, Bora'ya sarılıp, gözlerini kapattı. Yarın sabah ilk işi, Bora'ya herşeyi anlatmak olacaktı. Bundan sonra, onların mutlu günleri başlayacaktı. Her ne olursa olsun, bu sefer güçlü duracaktı.

Sabah kalktığında, yatakta tek başınaydı Serin. Hafif sersem bi şekilde kalkıp; etrafa baktı:" Bora, sevgilim." Diye seslendi ama, bir cevap gelmedi. Üzerindeki çarşafı, tutup ayağa kalktı. Evi dolaştı. Kimse yoktu. Yatak odasına üzerini giyinmeye gittiğinde; komidinin üzerindeki kağıdı gördü.

Eline aldığında,
İşte şimdi bitti.
Yazısını gördü. Bu Bora'nın yazısıydı. Bir anda içi buz gibi olmuştu. Dün gece, yaşanılanlar, hepsi gerçek değilmiş. Bora sadece intikamını almak için, böyle bir şey yapmış. Kendisinin şuanki haline baktı. Resmen kendini orospu gibi hissetmişti. Geceleyin beraber olmuşlar. Sabah hiç bir şey yokmuş gibi, çıkıp gitmişti.

" allah seni kahretsin Bora. İçin soğudu mu? İntikamını alabildin mi? Sen , nefret edilmeyecek kadar, yoksun benim için artık."

Üzerini değiştirip, evden ağlayarak çıktı. Bir taksi çevirdi. Çantasından telefonunu alıp, Tommy aradı.
" Serin nerdesin? Meraktan öldük burda. Ben sizin evdeyim."
" Tommy bana hiç bir şey sorma. Sadece uçak biletlerini öne al. Burda 1 dakıka bile kalmak istemiyorum ve lutfen annemlere birşey belli etme geliyorum." Deyip, telefonu kapattı.

Serin eve geldiğinde; herkes meraklanmış ona bakıyordu.
Kendine çeki düzen verip:" Herşey yolunda merak etmeyin. Bir şey yok. Size haber veremedim çıkarken; gitmeden son bir işim vardı. Onu hallettim."

Sevda, Serin'in gözlerindeki hüznü görebiliyordu. Bora ile konuştuğunu anlamıştı. O nedenle üzerine gitmediler. Bavullarını toplayıp; Tommyle evden çıktılar. Taksiye bindiklerinde, Serin artık güçlü duramamıştı. Tommy'e sarılıp; ağlamaya başladı: "şşş ne oldu Serin. Ailenin yanında mutluymuşun gibi oynayıp durdun. Nedir seni bu kadar kıran. Yoksa Bora mı?"

Benim Sevgim İkimize Yeter SandımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin