Benim Sevgim İkimize Yeter Sandım

19. Bölüm

Bora sabah kalktığında; hazırlanıp şirkete çıktı. Şirkette Meltem'i görünce, ayaküstü sohbet edip, odasına geçti. Serin'i düşünüyordu. Onsuzluk artık, zor geliyordu. Bazen bunun sonucu, ona da kendine de yükleniyordu.

Serin'i üzmek istemiyordu. Düşünüyordu da, Serin haklıydı. Kıskanması hoşuna gidiyordu. Ama kendini de anlamıyordu. Serin'e güveniyordu. Ama onu düşünmeden de anlamıyordu kendini. Ya ondan uzaktayken, aklı karışırsa...

Yok yok, kendi sanki ondan başkasını mı görüyordu ki; o da görecekti. Hem derslerden başını kaldırmıyordur. Kapı çaldı, Meltem içeri girdi:" Merhaba Bora nasılsın?"
" iyiyim. Sen nasılsın?"
Meltem:" iyiyim bende. Okul işlemleri ile uğraştım. Bitirme tezi ile inşallah diplomayı alacağım."
" inşallah. "
Meltem:" hadi gel yemeğe gidelim."
Bora:" yok sağol. Akşam İstanbul'a gideceğim. Bu hafta sınavlar var. Onları halletmem lazım."
Meltem:" halledersin sen. İstanbul için ne yaptın işleri."
" çalışıyorum üzerinde, İstanbul merkezli olmak, bizide ileriye götürecek. Emin ol."
Meltem:" ona şüphem yok da. Sanki sen işler için değil; Serin için istiyor gibisin."
Bora gülümsedi:" kesinlikle. Ona süpriz yapmak istiyorum. Çok sevinecek."
Meltem:" gerçekten çok şanslı. Senin sevgini kazanmış. Ondan başkasını gözün görmüyor."
" göremez de Meltem. İnsanın kalbi tek birine aittir ve benim kalbim Serin'in. Her zaman da böyle olacak."

Meltem'in suradı asılmıştı:" İnşallah senin sevgini hak eder."
" fazlasıyla hakediyor. "
Meltem odadan çıkıp; odasına girdi:" allah kahretsin." Deyip elindeki dosyayı masaya fırlattı.

Bora şirketteki işlerini halledip, havaalanına doğru gitti. Kaan'ı aradı. Onu almaya gelecekti. Eve geçip sınavlara çalışacaklardı.

Eve geldiklerin de, Bora:" ben bi çay koyayım da. Çalışmaya başlayalım. Sağol Kaan. Valla sen olmasan notları kimden alırdım."
Kaan gülümseyip:" abart istersen oğlum. Hem sen bölümde hangi kızdan istesen; jet hızıyla verir."
Bora:" hadi len. Hem beni zarflama. Kankana söylemek için mi, deniyorsun beni."
Kaan:" valla ben suçsuzum adamım. O konularda Aslı'ya kız valla."
" zaten anlamadım. Sanki sen benim; o Serin'in yakın arkadaşıydı. Roller değişti valla. "
Kaan:" kız dayanışması oğlum. Ne yapabiliriz. Bizler düz mantığız. Ama onların 50 tane tilki dolaşıyor."
" valla Serin dönsün başka hiç bir şey istemiyorum."

Kaan:" Merak etme. Dönecek ve siz gene yanyana olacaksınız."
" oğlum şimdi Serin'den konuşmaya başlarsak; sabaha kadar konuşurum. Sınavlar yalan olur. Hadi çalışalım."
Kaan kafasını sallayıp; masaya oturdular. Sabahlamışlardı.

Okula geçtiklerinde, sınavlara girip çıktılar. Bora ile Kaan'ın güzel geçmişti. Aslı'nın da vize haftasıydı. Telefonda konuştular. Kaan ile Bora diğer sınavlara çalışmak için eve geçtiler.

Tüm hafta yoğun geçmişti. Bora'nın vizeleri çok güzel geçmişti. Sınavlarını halledip, İzmir'e dönecekti yarın. Bütün hafta Serin'de çok yoğundu. Onun da vize haftasıydı. Ama hergün kısada olsa mailleşmişlerdi.

Bugün kameralı konuşmak için sözleşmişlerdi. Bora, sabah kalkacaktı. Telefonunu kurdu. Saat farkı; bazen konuşmalarını güçleştiriyordu.

Alarm çaldığında; Bora kalkıp, elini yüzünü yıkayıp, bilgisayarın başına geçti.
"Sevgilim."
Serin:" günaydın sevgilim."
" sana da iyi akşamlar.."
Serin gülümsedi:" şuanda tüm yorgunluğum geçti. Bütün hafta nasıl yoğundu anlatamam."
" benimde öyle sevgilim. Sınavların nasıl geçti?"
Serin:" yoğun ve güzel. Senin nasıldı? "
" sevindim. Güzel atlattık galiba. Kaan sağolsun."
Serin:" valla bizim uluslararası hukuk dersinde hoca baya salladı. Genelde herkesin kötü geçti ama; benim güzeldi. Hocalar çok zorlu..."