10. Bölüm

53 4 0
                                    

Serin sabah kalktığında, burnuna enfes kokular geliyordu. Odadan çıktığında, Bora'yı ocağın başında gördü. Arkasından sarılıp:" günaydın sevgilim." Deyip öptü.

Bora dönüp, sarıldı:" günaydın yosun gözlüm. Hadi otur sen. A ama bi dakika." Deyip koltuğun üzerindeki çiçekleri alıp, Serin'e uzattı. Serin çiçekleri eline alıp kokladı:" bunları da nerden buldun?"
Bora:" ekmek almaya gidince aldım. Seni seviyorum."
" seni seviyorum." Deyip masaya oturdu.
Bora:" özür dilerim tekrardan sevgilim."
" dün akşam kapattık onu Bora. Beni bilmiyor musun? Kapttığımız bir şeyi bir daha açmam."
" tamam sustum. Hadi kahvaltımızı edelim."

Güzel geçen kahvaltının ardından, Serin:" sevgilim benim gitmem gerek."
" e dışarı çıkar dolaşırız diye düşünmüştüm."
Serin:" güzel olurdu ama; annemler merak etmiştir. Dün akşam mesaj attım ama."
" tamam ben seni bırakayım."
Serin:" gerek yok sevgilim. Ben giderim."
"Ama..."
Serin:" ben giderim dedim sevgilim. Sen hiç çıkma."

Ayaklanıp, evden çıktı. Evden çıkar çıkmaz Aslı'yı aradı. Telefonun açılmasıyla:" yavrum naber?"
Aslı:" Serin napıyon? Çok merak ettim sizi. Ne oldu dün akşam?"
Serin:" bende sana gelmek istiyordum. Konuşacaklarım var. Müsait misin? Kaan olmasın ama."
Aslı:" yok canım Kaan. Bugün babasıyla işi vardı. Görüşmeyeceğiz. Hadi gel bekliyorum."

Serin telefonu kapattığında, eve gidip üzerini değiştirmeyi düşündü ama; Aslı'dan birşeyler giyerdi. Hem annelerine onda kaldığını söylerdi. Taksi cevirip; Aslı'ya doğru gitti.

Aslı 2. Yılında eve çıkmıştı. İlk sene ev arkadaşı vardı ama; anlaşamayınca; bir daha kimseyle oturmamaya yemin etmişti. Aslı'nın evinin önüne gelince indim. Onların alttaki pastahaneye uğrayıp; bir kaç bir şey aldım. Zile bastığımda, aşağıdaki kapıyı açtı. Merdivenllerden çıktığımda; kapıda beni bekliyordu:" kız sen evden gelmiyor musun? Dün akşamki kıyafetlerin var."
" yok yavrum. Bora'da kaldım. Ordan geliyorum."
Aslı:" ooooo bak sen."
Gözlerimi devirip:" ooo luk bir şey yok Aslı. Hadi al şunları geçelim içeri."
Aslı:" gel bende kahve yaptım. Yanlarına şunları da koyar otururuz."
" ya Aslı ondan önce. Bana kıyafet verir misin? Şu üstümdekinden kurtulayım."
Aslı:" geç odaya. Dolaptan istediğini al yabancı mısın?"

Odaya geçip, bi eşofman ve tshirt üzerime geçirdim.
Odaya girdiğimde Aslı kahveleri koymuş beni bekliyordu:" Ee anlat bakalım. Dün akşam ne oldu? Bora sinirliydi sanki."
Aslı'ya herşeyi anlattım. Kesmeden beni dinledi.
Aslı:" valla şaşırdım Serin. Bora bunları takacak insan değildir."
" bende onun için geldim sana Aslı. Bora'nın benden sakladığı ve canını sıkan bir şeyler var. Farkındayım. Gözlerine bakınca anlıyorum. Özellikle İzmir'e gidip; geldikten sonra, sıkıntısı daha da artıyor."

Aslı gözlerini kaçırıyordu benden. Bir şeyler bildiği kesindi:" Aslı bak bugüne kadar. Sen Bora'yı; ben Kaan'ı daha yakın tanımamıza rağmen; onlar hakkında birbirimize hiç bir şey sormadıkta; anlatmadıkta. Ama ben soruyorum. Bora'nın nesi var?"
Aslı biraz düşünüp:" aa valla artık dayanamayacağım Serin. Ben de ilk günden beri seni etkilememek için ağzımı açmadım. Bora'nın anlatmasını bekledim. Ama yazık o da herşeyi içinde yaşadı."

Daha da meraklanmıştım. Birşey demeden, dinlemeye devam ediyordum.
Aslı:" Bora'nın ailesi yavrum. Bora onlardan biraz olsun uzaklaşmak için; İstanbul'da bir üniversiteyi yazdı. Bora'ya çok düşkündürler. Zaten ailenin tek oğlu. Babası işlerinin velihatı olarak görüyor onu. Bugüne kadar Bora'da onların sözünü ikiletmedi. Saygısından zaten birşey soylemiyor. Bora en son gittiğinde, senden bahsetmiş. Sevdiğinden, ciddi olduğunuzdan. Tabi evde kıyamet kopmuş. Onlar, Bora'nın okulu bitirip; şirketin başına geçip, uygun gördükleri bir kızla evlenmesini istiyorlarmış. Her zaman olduğu gibi, Bora'nın hayatına kendileri yön vermek istemişler. Bora'da ailesiyle kavga etmiş. Seni çok sevdiğini; asla vazgeçmeyeceğini söylemiş."

Benim Sevgim İkimize Yeter SandımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin