Uyandığımda Mateo yoktu. Titrek bir nefes aldım. Canım yanıyordu. Yavaşça yataktan kalktım ve aşarı indim. Mateo ve James birşeyler konuşuyordu.
Mateo - Günaydın.
Kaya - Günaydın.
Mateo - Nasılsın?
Kaya - Ağrılı.Mateo yanında ki sandalyeyi çekti. Gittim ve yanlarına oturdum. Masada nesquik vardı. Gülümsedim. 25 yaşında bir boks şampiyonu olmam bunu sevmeme engel değildi.
Kahvaltı ettikten sonra James ve Mateo'yu dinlemeye başladım.
-MATEO-
James - Teodor tüm balkanları savunan kişiymiş ama anladığım kadarıyla kimse insan eti yediğini bilmiyor.
Mateo - Sadece o insanların değil balkan mafyalarının da.Kaya başını eli ile destekleyerek bizi izliyordu.
James - Aslında herkese ihanet mi etmiş?
Mateo - Sadece kendi çıkarı için yaşar. Kaya'ya fena göz dikti.
James - E, ne yapacağız?
Mateo - Önce Kaya'yı güvence altına alalım o sırada da peşlerinde biri olsun, şirkettekiler de geçmişini ve şimdiyi araştırır Kaya'yı hallettiğimizde bizde araştırmaya katılırız. Sonra da çökertiriz.
James - Tamam. Kaya, uyudu.Başımı Kaya'ya çevirdiğimde başını masaya yaslamış uyuyordu. Onu kucağıma aldım ve kanepeye götürdüm. Sonra şirketi aradım ve Teodor ile Martin'i araştırmalarını söyledim.
Kaya huzursuz bir şekilde kanepede kımıldanıp mırıldanıyordu. James evine gitmişti ben ise uyanmasını bekliyordum. James ile şu an onu buradan uzaklaştırma kararı aldık ve bundan Zafer babasına bahsettik fakat Kaya'ya söylememe kararı aldık. Ona söylersek o da işe dahil olmak isterdi. Zafer bizim ile iş birliği yapmayı kabul etti. Kaya bilmeyecekti Zafer ise onun iyi olup olmadığını bize rapor edecekti. Yarın Kaya'yı göndericektim.
Yanına gittim ve onu sakince uyandırdım. Uyandığında sulu gözleri ile karşılaştım.
Mateo - Ne oldu? Neden ağlıyorsun?
Kaya - Mateo, o adam beni kandırdı. Aslında annem bizi terk etmemişti, babam benden bakamadığı için vaz geçmemişti. Karanlıkta ölen kişi dedemdi. O öldüğünde babam ve annemi boşandı mahkeme de birimizi anneme bizimizi babama verdi. Neden boşandıklarını bilmiyorum. Ben annemleydim. Her gün olduğu gibi o gün de ana okul çıkışı parka gittik annemle. Bir kaç adam geldi annemi tuttular. Ben salıncaktaydım. Kalkıp annemin yanına gitmek istedim ama annem oturmamı işaret etti. O salıncakta annemin saçından tutup sürüklenmesini izledim ben. Sadece beş yaşındaydım. Annemi benden aldıklarında sadece beş yaşındadım Mateo. Sonra babam dediğim o adam hafızamı kaybetmeme neden oldu. Şimdi ise yalanları ile hiç utanmadan karşıma geçti.Ben bu çocuğu bu gerçek ile nasıl terk ederim?
Onu kollarımın arasına aldım ve sıkıca sarıldım. İlk defa Kaya'yı içtenlik ile ağlarken gördüm. Benim bile canım yanmıştı. Kollarından tuttum ve onu kucağıma oturttum.
Kaya - Mateo, lütfen beni terk etme.
Kaya, yapma bana bunu. Bu lafları etme. Beni kendine aşık etme Kaya.
Ertesi gün
Bu gün Kaya'yı terk etmem gerekliydi. En azından o böyle düşünmeliydi. Yanıma geldiğinde ayağa kalktım.
Mateo - Kaya, bir süreliğine ayrı kalmalıyız. En fazla bir hafta sonra bir araya geleceğiz.
Kaya'ya söylediğim bu sözlerden sonra evden çıktım ve James'in beni beklediği şirketime doğru yol aldım. Yolda Zafer'i arayıp Kaya'ya söylediğimi söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Acımasızlığı [B×B]
Acción~[B×B] ~Cinsellik ~Aksiyon ʙᴜʀᴀᴅᴀ sɪᴢʟᴇʀᴇ ᴍᴀᴛᴇᴏ'ɴᴜɴ ᴋᴀʏᴀ'ʏᴀ ʏᴀşᴀᴛᴛıᴋʟᴀʀıɴı ᴏᴋᴜᴛᴀᴄᴀğıᴍ. "𝐴ş𝑘 𝑎𝑐ı𝑚𝑎𝑠ı𝑧𝑑ı𝑟. 𝐴𝑠𝑙𝑎 𝑏𝑖𝑧𝑖 𝑑üşü𝑛𝑚𝑒𝑧. 𝐴𝑠𝑙ı𝑛𝑑𝑎 ş𝑢 𝑎ş𝑘 𝑑𝑒𝑑𝑖ğ𝑖𝑚𝑖𝑧 𝑛𝑒𝑦𝑑𝑖 𝑘𝑖? 𝐵𝑖𝑟 𝑑𝑜𝑙𝑢 𝑢𝑚𝑢𝑡, 𝑏𝑖𝑟 𝑑𝑜�...