Uzun bir yolculuğun sonunda eve ulaşmıştık. Mateo arabayı girişte ki adamına bıraktı. Hızlı adımlar ile eve girdik.
Kaya - Nihayet.
Yüksek sesle söylediğim bu kelime bakışlatın bana dönmesini sağladı. Tüm ev ile rahatlıkla anlaşabiliyordum ve bu gerçekten çok güzeldi.
Mateo odasına çıkmak için afımladıpında bende gittim ve Gabriel'ın yanında ki boşluğa oturdum.
Leonardo - Hayırdır yüzünden bok akıyor resmen.
Kaya - Hiç sorma. Öğrendiğimiz şeyleri duysanız sizinkiden de akar.
Leonardo - Ne oldu lan?Onlara öğrendiklerimizi anlattım.
Antonio - Vay amına koyim. Bu nasıl bir döngü.
Kaya - Bilmiyorum, fakat Kuzeyin yaptığı gerçekten çok berbat birşey.
Antonio - İnsan aynı kanı taşıdığı kişinin bunları yaşamasına göz yumamaz ki oğlum. Bu çok caní bir davranış.
Kaya - Evet, öyle.
Mateo - Beyler, bir intikam meselemiz var. Artık anlamışsınızdır.
Lorenzo - Anladık abi. Bu intikamı seve seve alırız.Hepsi Lorenzoyu tutku ve hırs ile onayladıklarında Mateo gülümsedi.
İşte bir K82 hırsı.
Mateo - Hazırlan seni bir yere götüreceğim.
Kaya - Nereye?
Mateo - Gidince görürsün.Yukarı çıktım ve hızla üzerimi değiştirdim. Mateo'nun yanına gittim. Birlikte evden çıktım ve arabaya bindik.
Mateo'nun hızlı sürüşünün ardından araba durdu. Önünde durduğumuz binaya baktım. Bir bir pavyona gelmiştim. Başımı Mateo'ya bakmak için çevirecektim ki kapım açıldı, açan kişi Mateoydu.
Kaya - Bizim burada ne işimiz var?
Mateo - Randevuya çıktık.
Kaya - Pavyonda randevu mu yapılır?
Mateo - Gel deneyelim.Derin bir nefes alıp arabadan indim. Pavyonda randevu mu yapılırdı amına koyim. İlk randevu olarak beni neredeyse çıplak kadınların dans ettiğü bir yere getirdi. Kapıyı açıp içerü girdiğinde herkes saygı ile duruşunu dikleştirdi ve baş selamı verdi. Mateo da baş selamı vererek karşılık verdiğinde içeri girdik. Ve bilin bakalım ne gördük? Evet, mini elbisesi ile dans eden bir kadın.
Mateo kadına dikkat çevirmeden bir masaya geçti. Bana eli ile yanına oturmamı işater ettiğinde tereddüt etmeden yanına geçtim. Kadının tam karşısında biraz uzağında ki kanepeli masaya oturduk. Rahatlık ile dans eden kadına baktım. Ardından gözlerimi Mateo'ya çevirdim. Saçlarım ile oynuyordu. Yanımıza gelen çalışan ile gözlerini saçlarımdan ayırıp adama baktı.
Mateo - Bir vodak ve bir kırmızı şarap.
Adam başı ile onayladı ve gitti. Başımı Mateo'ya çevirdim. Masada ki peçetelerden bir origami yapmıştı. Gülümseyerek bana doğru uzattı peçeteyi, pardon tavşanı. Tavşanı almadan başımı dans eden kadına çevirdim.
Birkaç dakika içinde geri gelen garson içkileri masaya bıraktı. Mateo şarabı bana uzattı. Aldım ve bir yudum içtim.
Neredeyse yarım saattir hareketsiz dans eden kadınları izledim. Artık gerçekten sıkılmıştım. Mateo'ya bir göz attım. Gördüğüm görüntü ile şok oldum. Masanın üzerinde elliye yakın origami vardı.
Kaya - Delirdin mi sen?
Mateo - Hayır sevgilim, gayet iyiyim.
Kaya - Artık gitsek mi?
Mateo - Tamam, gidelim.Mateo ile aynı anda kalktık. Ben arabaya gittim o ise ödeme yapmaya. Geldiğinde arabanın motorunu çalıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Acımasızlığı [B×B]
Action~[B×B] ~Cinsellik ~Aksiyon ʙᴜʀᴀᴅᴀ sɪᴢʟᴇʀᴇ ᴍᴀᴛᴇᴏ'ɴᴜɴ ᴋᴀʏᴀ'ʏᴀ ʏᴀşᴀᴛᴛıᴋʟᴀʀıɴı ᴏᴋᴜᴛᴀᴄᴀğıᴍ. "𝐴ş𝑘 𝑎𝑐ı𝑚𝑎𝑠ı𝑧𝑑ı𝑟. 𝐴𝑠𝑙𝑎 𝑏𝑖𝑧𝑖 𝑑üşü𝑛𝑚𝑒𝑧. 𝐴𝑠𝑙ı𝑛𝑑𝑎 ş𝑢 𝑎ş𝑘 𝑑𝑒𝑑𝑖ğ𝑖𝑚𝑖𝑧 𝑛𝑒𝑦𝑑𝑖 𝑘𝑖? 𝐵𝑖𝑟 𝑑𝑜𝑙𝑢 𝑢𝑚𝑢𝑡, 𝑏𝑖𝑟 𝑑𝑜�...