B.3 Nefes Almaya Çalışmak

49 8 1
                                    

                        Biz geldiik
                               🤍
"O geceyi hatırlıyorsun, 3 saat boyunca annene birşeyler yapılmasını dinlemek zorunda kalmıştın asıl nedeni neydi biliyor musun SENİN O *** BABAN" Bağırmasıyla irkildim. Sözüne devam etti "Bize olan borcunu ödemeyip kumar oynadı ve karısını ortaya koydu."

Şok içinde dinliyordum diyemezdim. Annemle babam bu yüzden ayrılmıştı, babam kumar oynuyor diye. Gerçi o adama baba demeyi istemezdim. Düşüncelerimi içime hapis edip gözlerine baktım yani gözleri olduğunu düşünüyordum.

Siyahın hakim olduğu o gözleri sanki, baktıkça nefes aldırıyor gibiydi."O adama baba demeyi istemezdim." Diyebildim sadece. Kelimeler boğazımda gemici düğümü ile düğümlenmişti sanırım. Bana baktığını hissediyordum sahi bu kimdi ve niçin benim şah damarıma bıçak tutuyor..

Bıçağı şah damarımdan indirdi. İç sesimi mi duyuyordu bu adam?"Kimsin sen neden karşıma çıktın"dedim. "Bunu ilerde öğrenirsin, muhtemel kapılar kitli çünkü elektrikle çalışıyor yarına anca çıkarsın burdan" dedi. "Sen çıkmıyor musun?" Dedim meraklı bir tonda.

Soğuk sesiyle "Benim sınırlarım yok istesem çıkarım burdan ama nedense sıcak bir ofiste kalmak güzel olurdu diye düşünüyorum." Ha sıcak mı burdaki herşey elektrikle çalışıyor ve bu da ne demek oluyor. Efil kes saçmalamayı, kendi kendine soru soruyorsun. "Yarım saate sıcak bile olmayabilir" dedim. Anlamsızca baktı.

"Burda ki herşey elektrikle çalışıyor de de öldüreyim seni." Sustum. "CEVAP VERSENE" dedi. "Öldürme diye susuyorum ne cevap vereceğim?" Dedim ve ekledim "Nerden girdiysen ordan çık." Bunları derken soğuk zemine oturdum dizlerimi kendime çektim ve ısısı düşen sıcaklık ölçere baktım. Sonrası karanlık.. sonu olmayan bir karanlık, bedenimin taşıyamacağı bir karanlık...

*

İlk defa bu kadar güvende hissediyordum. Bu kollara ait olduğum için mi yoksa etkilendiğim için mi bilmiyorum. Hafifçe arka koltuğa bırakıldığımı hissettim. Gözlerimi açamayacak kadar yorgun muydum?

Bir süre sonra araba çalıştı. İçerinin ısınmasını bekledi adam. Sonra hareket etmeye başladık. Bu kadar hızlı sürmenin ne anlamı vardı? Ayrıca bir yere mi yetişmemiz gerekiyordu?

Yeni uyanmış gibi yaparak esnedim. Arabayı yavaşlatmaya başladı. "Nereye götürüyorsun beni" dedim. Cevap bile vermedi. Odun herif cevap versene, cevap verince ölceksin sanki.

"Babanın yanına"dedi. Kısa ve öz. Babamın yanına gidiyormuşum alla alla o adamı bulduğum yerde gebertmezsem bende Efil değilim.

Bedenimi dikleştirdim. Her yerim ağrıyordu. Boynum da tutulmuştu sanırım. Ne kadar rahatsın Efil, adam babana götürüyorum diyor sende inanıyorsun. İç sesimi susturmak için konuşmaya başladım.

"Neden babama götüreceksin?" Dedim. Önce durdu bedeni kasılmış gibiydi. "Yakında görürsün" dedi. Kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye koyuldum. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum bir benzinlikte durdu. O adama baktım. "Arabadan in" ne diyordu bu böyle, beni burda mı bırakacaktı? Arabadan indim.

Arabanın ön tarafında beklemeye başladım. Arka taraftan ceketini alıp kapıyı kapattı. İçeri doğru ilerlerken üzerime inen vanilya kokan bir ceketle ona bakmaya çalıştım ama nafile.

Önden yürüyordu bende onu takip ediyordum. "Adın ne sürekli sizli konuşuyorum" dedim. Cevap vermedi. Gizli mi tutuluyordu? Ajan falan mıydı bu adam? En önemlisi de benimle ne işi vardı?

Ben bu düşüncelerle boğuşurken o kahve alıyordu. Ben sadece yanında bekliyordum. "Amirim? Sizin burda ne işiniz var?" Bu sesle dikkatimi iyice verdim. O adam polis miydi yani? O adam diyip diyip duruyorum ismini söylese kıyamet kopucak sanki.

Kenara gidip konuşmaya başladılar. Bende kartpostallara bakıyordum. Birinde annemin gitmek istediği bir şehir vardı İzmir. Onu almak istedim param vardı alabilirdim. Fiyatına bakıp cebimden kartımı çıkardım. Post cihazına kartımı okuttuktan sonra kartpostalı aldım ve yine beklemeye başladım.

O adam geldi yüzünde endişe vardı. Bana bakarak "Birşey istiyor musun yoksa çabuk çıkacağız" dedi. Kafamı hayır anlamında salladım ve kapıya doğru yöneldim. Hızlıca arkamdan gelerek arabaya yöneldi. Kapıyı açtım. Ceketi çıkarıp katladım ve yerime oturdum. Kapımı da kapattım.

Yorgun gibi hissediyordum şöyle bir soru yönelttim "Daha yolumuz var mı" dedim. Bana bakmadan "Var" dedi. Gözlerimi kapattım. Kendimi uykunun kollarına bırakmak istedim ve çok geçmeden öyle oldu.

Yağız'ın Ağzından

Uyuduğunu düşündüğümde arabayı hızlandırdım. Biliyordum hızdan da korktuğunu.. Az önce sahte polis daha doğrusu polis olduğumu öğrendi. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan bir mafya polis mi olucaktı birde. Arabayı yavaşlatarak Efil'in kemerini takmaya çalıştım olmadı.

Arabayı kenara çekip kemerini takmak üzerine eğildim. Tam o sırada gözlerini açtı ve çığlık atmaya başladı, kulaklarımın sağır olduğunu düşündüm.

654 kelime

Merhaba,

Nasılsınızzz

Bölüm nasıldı??

                                🤍

Gün Doğuşuna YakınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin