B.17 Düşemeyen Kor

27 5 1
                                    

Piskoloji etkenleri olarak arkadaşlarım tarafında bir takım sıkıntılar çekiyorum. Moralim düzelsin diye de boş vakitlerimde bölüm yazmaya çalışıyorum çünkü sadece bölüm yazarken kafamdan düşünceler uçup gidiyor. Hepinizi çok seviyorum kıymetli okuyucularım ve anlayışınız içinde çok teşekkür ediyorum<3

Bu bölümü Elaaa_nnur'a ithaf ediyorum..

Hızla Efe'yi ittirirken çantam kolundan düştü ve yere eğilip çantamı aldım. Arkamı dönüp ilerlediğim de Deniz'in odasını arıyordum.

****
Yağız dizime yatmış uyuyor ben ise Yağız'ın pamuk gibi yumuşak olan saçlarını okşuyordum.

Bu hareket çoğu zaman güvende hissettirirdi.

Yağız'ın üç gecedir uyumadığını bana birşey olmasın diye de çabaladığını biliyordum. Şimdi ise dizlerimin üstünde küçük bir çocuk, özlemle annesinin dibinde yatıyor gibi bir hâli vardı.

Yağız'ı seviyordum. Bana el bebek gül bebek bakıyor, üzmemeye çalışıyordu. Mafyaydı ama asla birini öldürdüğünü görmemiştim ve umarım da görmezdim.

Çoğu olaylarda korkum sevgimin önüne geçer ve onu hapishaneye kilitlerdi..

İç çektiğim zaman Yağız uyanmış gibi yaptı, aslında uyumamıştı bile. Sahi bize pusuya düşüren kimdi, veya kimlerdi?

"Yağız" dedim bir anda. Siyahlarını bana çevirerek uykulu gözlerle bana baktı. "Baran Tekinöz'ü tanıyor musun" dedim. Ezeli düşmanımız o olabilirdi. Canımızı yakmaya çalışan canımızdan can kopartmaya çabalayan bir kurt gibiydi.

"Buraya mı geldi, sen iyi misin" dedi endişeli bir şekilde. Yağız neden Baran Tekinöz'den korkuyordu?

"Hayır, hayır rüyamda gördüm" dedim gözlerimi Yağız dışında her yerde gezdirerek.

"Benimle konuşurken bana bak güzel kızım, sana asla boş bir sebepten kızmam" dedi.

Herkese kükreyen Yağız Yılmaz, Efil Kılıç'a kedi oluyordu.. vay be.

"Beni boğmaya çalışıyordu" dedim. Gözlerim sanki o sahneyi yaşamış gibi korkuyla titrerken Yağız kollarını bana sardı ve saçlarımı öptü.

"Geçti güzel kızım.. geçti" dedi. "Aç mısın yada hava almak ister misin" dedi. "Havayı seninle alıyorum zaten, kokunun burnuma dolmasını sağlayarak" dedim.

Gülümsedi. Gülümsedim. Biz gülümsedik..

Beni aniden kucağına alarak bahçeye doğru ilerlemek üzere odanın kapısına yöneldi. "Neden sürekli beni kucağına alıyorsun, senin yüzünden yürümeyi unutacağım" dedim sitemle.

"Fena olmaz.. yani yürümeyi unutsan" dedi. Gülümseyerek kollarımı Yağız'ın boynuna doladım ve sırıtmaya başladım. Bakışları bana döndü ve 'ne oldu' der gibi baktı.

"Hiiiç" dedim. Ne yaptığımı anlamış olacak ki öpülesi dudaklarını araladı ve "Seni tekrar öpmeme zorlama beni güzelim" dedi.

İçim kıpır kıpır olurken "Güzelin miyim gerçektenn" dedim cilveli bir edayla. Sırıtarak başıyla onayladı.

Aklıma gelen şeyle gözlerim daldı..

****
Sena Dağcı'dan

Sadece pencereden görebiliyorduk Deniz abiyi. Kimse ne izin veriyor ne de görmemizi istemiyordu. Bir şeyi mi vardı acaba?

İçerden çıkan hemşire ile ayaklandım ve tabi benim gölgemin altında kalan kişi ile. "Sena.. Sena diye sayıklıyor hasta. Sena kimse odaya 5 dakikalık gidebilir" dedi ve ilerlemeye başladı.

Deniz abinin ismimi sayıklaması hoşuma gitmişti. Tam adım attığım sırada "gitmeyeceksin değil mi" dedi Efe.

Umursamadan odanın kapısını açıp içeri girdim. Deniz abinin gözleri hızla beni bulurken gülümsemeye çalıştı.

Yanına gidip refakatçi koltuğuna oturdum. "İyi misin Deniz abi" dedim.

Hislerimden emin değilken Deniz abi ile oyun oynayamazdım. Elbette beni severdi ama ben yaralı bir kalptim, sevmem zor olacaktı ve güvenmemde.

Önce yattığı yerden doğruldu ve bana baktı. Bir kaç kez dudaklarını araladı ve geri kapattı. Bu haline gülmemek için çabalarken yüzümde ki sırtışı görmüş olacak ki "Neden gülüyorsun" dedi.

Ellerimi ağzıma doğru götürürek daha çok gülmeye başladım. Deniz abinin dudakları hafif yukarı doğru kıvrıldı.

Bir dakika ne, O az önce bana gülümsedi mi?

"Aç mısın" diye sordum. "Almana gerek yok, burda kalıp gözümün önünde durman yeterli, yemekleri kendileri getireceklermiş" dedi.

Başımla onaylarken dudaklarını araladı ve "Ellerimin içinde ellerin olsun, elimi tut istiyorum" dedi. Duyduğum şeyle olduğum yere deli gibi çakılırken o gülümsemeye devam etti.

Ayağa kalktığımda içeri Yağız abi girdi. Efil abla nerdeydi?

"Günaydın koçum, biraz az uyu. Özlettin kendini" dedi neşeyle gülerken Yağız abi.

Deniz gülümsediğin de kapının kulpunu açarak kendimi dışarı attım. Sol tarafta bekleyen Abim, Efil abla, Ela ve Miray vardı.

Adımlarımı oldukları yöne doğru çevirdiğim de Ela koşarak yanıma geldi. "Nasılmış eniştem" dedi. Dediğinden birşey anlamazken koltuklardan birine oturdum.

"Deniz abi iyi gözüküyor" dedim. Ela ise gözlerimin içine bakarak "Kızım adam seni seviyor ve sen hala abi diyorsun" dedi.

Gözlerimi birkaç saniye kırpıştırdıktan sonra "Beni seviyor ve bana birkaç iltifat ile etkileyeci sözler söyledi diye ondan hoşlanamam" dedim.

Ela yüzüme haklı olduğum bir tavır sundu. "Gel hava almaya çıkalım, hem hava alırsın durgunluğun geçer" dedi.
Başımla onayladım ve ayağa kalktım.

Kahverengi irisleriyle bana bakan Efe'ye hiç aldırış etmeden önden yürüdüm ve hastanenin teras olarak bildiğim katına çıktım. Arkamdan hızla gelen Ela'nın yüzünden gurur akıyordu resmen.

"Kızım az önce Efe'ye rest çektin sen, iyi misin ateşin falan mı var" dedi ve elini anlıma koydu.

Efe'nin ben giderken ki yüz ifadesini göremem ama ona öyle bir şey yaşatacaktım ki bırak gözlerini gözlerimde gezindirmeyi, soluduğum havadan soluyamayacaktı..

Üstü kapalı korkuluklara Ela ile oturduğumuzda birkaç kez nefes almaya çalıştım. Aklım ve kalbim rahatladığında ayaklarımı aşağıya doğru sallandırdım. Ela başını omzuma koydu ve telefonu çalmaya başladı.

"Niye bize huzur yok" diye yakınırken telefonu açtı ve kulağına koydu. Bakışlarım Ela'nın ela gözlerine sabitlenirken Ela telefonunu elinden düşürdü.

Ani bir refleksle telefonu tuttum ve arayana baktım. Ecrin yengemdi, peki neden aramıştı ki?

Ela çok geçmeden titreyerek ağlamaya başlamıştı ve ben daha neler olduğunu kavrayamamıştım.

Ela'nın sırtını okşarken titrek nefesini verdi ve yüreğime hızla düşen yıldırımın habercisi oldu..

"Ecrin.. Ecrin yenge düşmüş yerden kalkamıyormuş, etraf kan olmuş" dedi..

843 kelime

Merhaba, Nasılsınız?
Bölüm nasıldı?

Sena'nın alabileceği intikam hakkında fikir?

En beğendiğiniz sahne???
Son sahne??

Gün Doğuşuna YakınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin