****
Yağız uyanmıştı, doktor kontrole geldiğinde az da olsa korksakta birşey olmadığını sadece birimizin görebileceğini söylemişti ayrıca refakatçi olarak 1 kişi de seçmeliydik.Refakatçi ben olacağım için Miray girmişti içeri. Onları görebiliyorduk. Yüzüm gülüyordu, o yaşıyordu.
Miray içerden ağlayarak çıktığında hemen yanına gittim "birşey mi oldu Yağız'a" dedim endişeli bir tonda.
Gülümsemeye çalışarak "ya kardeşiyim ben onun, gelmiş karım nerde diyor" dedi gülerek. Yüzümde gülümseme oluşurken Yağız'a baktım, bana bakıyordu hemde gülümsüyorduuu.
İçimde ki sevgisiz çocuğu besleyen Yağız bana gülümsüyordu.
****
Yemeği kadının elinden alıp kapıyı kapattım."Yemeklerin geldi" dedim mutlu bir ses tonunda.Bana gülümserken "öpmezsen yemem" dedi. "düşünürüz" dedim sakin bir tonda. Yemeklerini çıkartıp masasına koyup yatağının yanında bulunan sandalyeye oturdum ve yemesini bekledim.
"Ellerim koptu daa" dedi gülerek.
Yemeğini benim yedirmemi istiyordu bu da fazlasıyla yüzümü gülümsetiyordu.Kaşığı çorbaya daldırıp üfledikten sonra Yağız'a uzattım.
****
Yemeklerini yedirmiştim şimdi telefona bakıyordu. Bir an başını kaldırıp "hani öpücüğüm" dedi heyecanla."Tamam" dedim ve Yağız'a yaklaşacağım sırada "ışığı kapat öyle" dedi. Işığı kapatmak üzere ayağa kalktım ve ışığı kapattım.
Etrafı zar zor görüyorken Yağız'a yaklaştım. Elleriyle yanağımı tutup dudaklarımızı buluşturmasıyla refleks olarak gözlerimi kapattım.
Beklemiyordum...
"Beni şimdi durdurmazsan bu uyduruk yatağı kırmak zorunda bırakırsın, yada fazla para harcamak istiyorsan. Bana uyar" dedi.
Hızla çekilirken yanaklarımın kırmızı olduğuna yemin edebilirdim, ışıkları açıp tuvalete girdiğimde elimi yüzümü yıkadım.
"Ne yatak kırması ya? Ne diyor bu adam. Benim tanıdığım Yağız bu değil, iyice arsız olmuş bu adam" dedim dudaklarıma bakarken.
Yarına kadar şişeceğine emindim, önlemem lazımdı. Ecrin görürse ömür boyu "ne zaman evleniyorsunuz" sorusunu sorardı.
Bir yandan az önceki pozisyonumuz, olanlar beni aşırı utandırıyordu.
Hızla tuvaletten çıkarken Yağız'ın uyumaya hazırlandığını gördüm. "Uykun gelmiş sanırım" dedim az önceki şeylere rağmen.
Yatağında yana kayarak "yanımda uyu, kokun olmadan uyuyamıyorum" dedi. Sahi öyle miydi? evet, bence öyleydi.
"Hayır olmaz, rahatsız ederim seni" dedim. Bileğimden tutarak beni yatağa oturttu. "Kokunu özledim diyorum kadın, yat şuraya" dedi.
Gülmeye başladım, güldü, güldük...
Beni kendine çekerek yüzümü göğsüyle buluşturdu ve kollarını bana sardı.
Ben vanilya kokusunu aldığım için mayışırken Yağız gözünü kapatmış birşeyler mırıldanıyordu. "Canını mı acıttım özür dilerim" diyerek geri çekildim.
Beni kendine daha çok çekip "hayır, canımı acıtacak son kişisin" dedi ve tekrar gözlerini kapattı.
Bende çok geçmeden vanilya kokusuna kendimi bıraktım..
****
Gözlerim Yağız'ın yüzüme vuran nefesiyle açıldı. Uykulu halimle yüzüne tam bir salak gibi bakarken yerimde kıpırdandım.Bu kıpırdanmam birşey oluşturmuş olacak ki mırıldandı ve yüzüme eğildi.
"Birazdan öpeceğim seni, kalbine sahip çıkmak için 3 saniyen var" dediği anda kalbim âdeta bir koşu yarışındaymış gibi hızlanırken kesik kesik nefesler almaya başladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/357883227-288-k790638.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Doğuşuna Yakın
Teen Fiction"Teşekkür ederim" dedim. "Neden teşekkür ediyorsun" dedi. "Beni kuyumdan çıkardığın, beni sevdiğin için" dedim. "Teşekkür etmene gerek yok, sen benimdin ama ben seni geç buldum" dedi...