4

18 9 5
                                    

Pir Reva'dan
Bileği Kesilmeden 1 Saat Önce

Odamda oturmuş vizeler için ders çalışıyordum,bir yandan da akşama eve gelecek olan misafirler için birkaç hamur işi yapıyordum. Diğer insanlara kıyasla ben o komşunun çocuğu oluyordum galiba,dersler konusunda kafayı biraz bozmuş ve en yüksek notları alıyordum,en ufak hatamda kendimi cezalandırıp kaybettiğim puanları kazanmak için çabalıyordum.

İnsanlar içten içe benden nefret ederlerdi ama bu zamana kadar hiçbiri bunu suratıma karşı söyleyememişti,ben Pir Reva babamın soyadını ve bana verdiği adı reddedip kendime yeni bir kimlik oluşturmak zorunda kalmıştım. Babam beni borçları için biri ile evlendirmeye çalışmıştı,ben kabul etmeyince bir şekilde beni bir depoya kaldırıp o adam tarafından tacize uğramama neden olmuştu. Aylarca kendime gelememiştim,kendime geldiğim anda ise annem ve babam ile olan bütün bağlarımı kesmiştim;tek konuştuğum kişi ablamdı.

Bir süre daha vizelere hazırlanmış ve ders notlarını bir kenara bırakıp mutfağa geçmiştim ki,evin kapısı çalmaya başlamıştı. Yavaş adımlarla koridora gidip kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi ile olduğum yerde kala kalmıştım.

"Sen,senin burada ne işin var,beni nasıl buldun?"

Şimdiki Zaman

Yine cansız gibi yatan bedenimin olduğu odadaydım,hiçbir yaşam belirtisi vermiyordum ve bu yüzden doktorlar yavaş yavaş benden umudu kesmek üzereydiler. Cansız gibi yatan bedenime biraz uzakta kalan koltukta oturmuş,kendimi izliyordum. Ne kadarda saçmaydı,insanın kendisini ölürken izlemesi;acaba neden buradaydım? Kurtulma şansım var mıydı?

"Neden hâlâ bedenime yakalaşamıyorum,sorun ne? Neden hep bir engel çıkıyor ki karşıma?" Deyip,yavaş yavaş bedenime doğru adım atmaya başlamıştım,tam bedenime çok yakınım derken bir güç yine beni bedenimden uzağa savurmuştu.

Olduğum yerden yavaşça kalkıp,odadan çıktım ezbere bildiğim eve doğru gitmeye başladım,bu işin içinde bir iş vardı ve benim onu çözmem gerekiyordu.

Ne kadar yürümüştüm bilmiyorum,fakat eve gelince adımlarım yavaşladı. Yavaş adımlarla ile eve girdiğimde evde birilerinin olduğunu fark edip yakınlarda ayna olup olmadığına baktım,yakında hiçbir ayna olmadığını fark edince hızla seslerin geldiği yere yani odama girdim. Karşımda babam ve annem duruyordu,annem babama hararetli hararetli bir şeyler anlatıyordu. Annemin ne anlattığını anlamak için yavaşça annemlere yaklaştım.

"Bak biz buraya geldik ama buraya kontrole falan gelirlerse biteriz tamam mı? Bu kız daha başımıza nasıl bela olacak? Gidelim buradan Atıf,gidelim ve konuyu kapatalım."

"Olmaz,bütün delilleri ortadan kaldırmadan olamaz,o kız bu odada bir yerde saklıyor onu. Eğer bulmazsak her şey daha kötü olur. Zamanımız varken bütün her şeyi ortadan kaldıralım." Diyen babam ile kaşlarımı hafifçe çatmıştım,onlar ne delilinden bahsediyorlardı,neden benim evime gelmişlerdi? Bu soruları düşünürken başıma giren hafif ağrı ile yavaşça odamın köşesinde bulunan koltuğa oturup babam ve annemi izlemeye başladım.

"Atıf,gözünü seveyim gidelim. Yarın yine gelir bakarız,ben şuan burada kendimi baskı altında hissediyorum,sanki bizi biri izliyor gibi."

"Saçmalama kadın,burada senden benden başka kimse yok. Sen iyice kızın gibi paranoyak olmaya başladın."

"Hepsi senin yüzünden,Kenan'ı öldürmeseydin böyle olmayacaktı. O kız babasının peşine düşer demedim mi ben sana? Sırf para için benim başıma açtığın işlere bak Atıf." Diyen annem ile,yavaşça aklımda olup biteni ölçüp biçmeye çalıştım,fakat hiçbir şeyi algılayamıyordum. Bir süre sonra başımın ağrısı hızla artmaya başlamıştı,sesler uğultu gibi geliyordu artık. Yavaşça gözlerimi kapattım,gözlerimi geri açtığımda hastanedeydim,Emir yatakta yatan vücudumun saçlarını okşuyordu ve bir şeyler söylüyordu.

"Anneni evinde,intihar etmiş şekilde bulduk Reva. Başın sağ olsun güzelim" diyen Emir ile olduğum yerde kala kalmıştım. Başıma aniden giren ağrı ile tekrar gözlerimi kapatıp açtım ve yine odadaydım. Babam hızla annemin üzerine yürürken odamda bulunan kumbarayı hızla yere attım,bunun üzerine babamın dikkati dağıldı bende bunun,sonucunda anneme bakmaya başladım,ona tanınan zaman diliminde kaçmalıydı. Kaçmazsa ölecekti,annemde bunu fark etmiş olacak ki hızla evden çıkmıştı ve yine başıma aniden giren ağrı ile ruhum çekiliyor gibi hissetmiş ve gözlerimi tekrar kapatmıştım,gözlerimi korkar açtığımda,cansız gibi yatan bedenimin yanında oturur vaziyetteydim ve Emir elindeki aynadan bana bakıyordu.

"Uzun süredir neredesin,seni ne kadar çok aradım haberin var mı?"

"Bir anda sıkışıp kalmış gibiyim Emir,rüya mı gerçek mi bilmiyorum ama annem ölüyordu." Dediğim an Emir başını yavaşça yere eğmişti,bunun üzerine bende yavaşça kaşlarımı çatmış ve Emir'e bakmaya başlamıştım.

"Bugün annen beni aradı,bana bir kutudan bahsetti Pir Reva. O kutunun içinde her şeyin cevabı olduğunu ve o kutununda sende olduğunu söyledi. Bende bunun üzerine senin evine gittim,her yere baktım ama kutuyu bulamadım. Tam senin evinden çıkacağım zaman dilimi içerisinde telefonum çaldı." Deyip susmuştu,bende merakla Emir'e bakıyordum

"Kim aradı,kimdi?"

"Annen arıyordu,telefonu açtığımda bir ambulans görevlisi annenin kafasına sıkıp kendini öldürdüğünü söyledi. Üzgünüm Pir Reva anneni kaybettik" diyen Emir ile omuzlarımı yavaşça indirip kaldırdım.

"Sorun değil Emir,insanlar doğarlar,büyürler ve ölürler. Annemin öleceğini tahmin edebiliyordum zaten,ama beni bu hâlâ kimin getirdiğini bir tek annem söyleyebilirdi,ben şansımı kaybettim galiba."

"Nasıl yani?"

"Ben o gün kendimi öldürmeye çalışmadım Emir,vizelere hazırlanan biri neden durduk yere kendini öldürmek istesin ki? Ben o gün misafir ağırlayacaktım ama misafirlerden önce biri geldi eve. Ben onun kim olduğunu hatırlayamıyorum,devamı sanki yapbozun bir parçası gibi ve o parça kayıp,ben o parçayı nasıl bulacağımı bilmiyorum."  Dediğimde Emir bir şeyleri düşünmeye başlamıştı,bir süre daha düşünüp yavaşça bana döndü

"Buradan gitmek zorundayız Pir Reva,birileri senin aslında ölmediğini ve ruhunun gezdiğini biliyor ve yolumuza taş koyuyor. Şimdi gidelim buradan,bundan sonra benim evimde kal;bende bu sırada başka bir hastaneye sevkini  yapmalarını isteyeceğim."

"Nasıl yani?"

"Pir Reva çok zamanın yok,git benim evime git. Bende burayı halledeceğim,mümkünse ailenin bulunduğu hiçbir ortama girme tamam mı?"

Devam Edecek...

Arafta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin