Final

8 3 21
                                    

Yazardan

Hayat oyunlar oynar ve oynardı,biz ayak uydurmaya öğrenmeli ya da bu durumu garipsememeliydik.

Ellerinde olan kanlara bakıyordu genç kız,kanlar içinde yatan bedenine bakıyordu. Her şey bir bir gözünün önünden geçiyordu,sanki rüya içinde rüya görüyor gibiydi. Zaman onları ya birbirine düşman edecekti ya da her şey için pişman.

Bir yerde bir topluluk ağlıyordu,bir yerde birkaç çocuk oyun oynuyordu;bir yerde gam,keder ve yaş vardı.

Ruhu yavaş adımlarla insanların arasında ilerliyordu,ona dönüp bakıyordu herkes. Onun yıkık dökük haline bakıyorlardı,belkide artık o yoktu.

Her yerdeki sesler bir anlığına durdu,sessizlikteydi  her şey susmuştu. Adım sesleri yankılanıyordu,bir kapının önüne gelince kapıyı yavaşça açtı.

Karşısında beyazlar içinde duran kıza baktı,kolları arkadan bağlanmıştı. Yeni hastalardan biriydi bu kız,hayatın yorgunluğunu kendinden çıkarmış gibiydi. Yüzünün her yeri yara bere içindeydi,gözlerinin akı kıpkırmızıydı.

"Kendi kendini buraya hapsetmek nasıl bir duygu" diye sordu,karşısındaki kız bunun üzerine başını kaldırdı,küçük bir gülümseme sundu karşısında bulunan bedene.

"Elimde olan her şeyi kaybettim,ben kaybetmezdim ama ben kaybettim."

"Sen kaybetmeye mahkumdun,sen insanların sevgisini hak etmedin."

"Sen bir ruhsun,gelmiş bana laf mı anlatıyorsun?"

"Evet sana hesap soruyorum,beni sessizliğe mahkum eden sana hesap soruyorum. Beni kendinle beraber uçurumdan iten sana hesap soruyorum. Benim hiçbir suçum yoktu,senin bedeninde yaşamaktan başka bir suçum yoktu benim." Demişti karşısında duran kendine,belkide deliriyordu ya da gördüğü çoğu kabustan biriydi,karşısında dikilen ruha baktı kolları bağlı olan kadın.

"Benim suçum değildi,o ailede doğmak benim suçum değildi. Ölüme terk edilmek benim suçum değildi,bugün burada olmak benim suçum değildi. Ne zaman peşimi bırakacaksın,ne zaman vazgeçeceksin beni takip etmekten?"

"Sen ne zaman suçunu kabul edip,her şeyi itiraf edersen o zaman."

Pir Reva'dan

Zaman insanı iyi eder ya da yarım bırakırdı,yarım kalmış gibi hissediyordum. Kabuslarım beni rahat birakmıyordu.

Yine bir kabusun içindeydim,bir akıl hastanesinde kendi ruhumla konuşuyordum ve karşımda ablam vardı. Canımı seve seve vereceğim ablam,ben öleyim diye elinden gelen her şeyi yapan ablam.

Uyanmak istiyor ama uyanamıyordum,onu rüyamda görmek bile bana zarar veriyordu. Bir süre sonra ruhum bana dönmüş ve artık gitmesi gerektiğini söylemişti,işte o zaman gözlerimi yavaşça aralamıştım.

Evimdeydim,güvendeydim. Biz kazanmıştık,amcam olacak adam müebbet yemişti;ablamsa bir akıl hastanesine yatırılmıştı.

Bir şeyler başlamış ve bitmişti,kazanmıştım ama akıl sağlığımı kaybetmişim gibiydi. Vazgeçmiştim her şeyden,kendimden ve o çok sevdiğim aktivitelerimden. Boş gözlerle etrafa bakarken telefonumun bildirim sesi odada yankılanmıştı,telefonumu yan tarafımda Dylan komodinden alıp,mesaj uygulamasını açtım.

Arafta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin