GECE'NİN ♡MÜHRÜ

12. Bölüm 🌼

Kimseye iyi veya kötüdür demekte acele etmiyorum. çünkü insanlar beni her zaman şaşırtmayı başarmışlardır.

🌼💥🌼

İyi okumalar dilerim 😊

hemen hemen bir saattir yoldayık ve nihayet gideceğimiz yere varmıştık. önümüzde koskocaman bir bahçe vardı
Cenk oraya girince bizde peşinden ilerledik. bahçenin girişine varınca atlarımızdan atladık. herkes atını bağlayıp yemlerini önlerine koymuşlardı bende diğerleri gibi güçlünün yemeğini vermiştim.

Derine dönerek " burada ne yapacağız?" diye sordum. Derin sorduğum soruyu cevlamak adına bana döndü.

" buradaki bitkileri görüyor musun, işte hepsinin bakımını ve ilaçlamasını yapacağız." Derinin söyledikleriyle gözlerim kocaman açıl dı, bu kız ciddi miydi gerçekten. Eğer ciddi ise vay halimize!

bahçenin diğer ucuna gidince Cenk hepimize birer kese tohum verdi.
elimdeki keseye baktım, bu tohumlarla ne yapacaktık yoksa yeni ağaçların oluşumu için bu tohumları ekecek miydik.

" Değerli Firdevs halkı siz zaten ne yapacağınızı biliyorsunuz ama ben aramıza yeni katın arkadaşımız Açelya ve Ferzin için anlatayım." Cenk Açelya ve bana bakarak" şimdi kızlar size verdiğim keselerin içinde tohum var o tohumları ağaçların dibine atacaksınız ve birazdan vereceğim cam şişenin içinde de bitkilerin sağlıklı oluşumu içini panzehiri var. önce tohumu atıp üstün de şişenin içindeki sıvıdan birer damla dökeceksiniz." diyip elimize birer küçük mavi bir şişe verdi.

" hayde şimdi hazırsanız başlayın." diyerek bahçenin girişine doğru yürüdü Cenk.

işimizi beş saat süreyle bitirdikten sonra ben Açelya, Derin ve bir kaç tane kız daha yan yana olacak şekilde toprağa uzandık. yorgunluktan mıdır neydendir bilinmez birbirimize bakınca gülmeye başlıyorduk.

" yaa kızlar beş saatte nasıl bitirdik ama." diyen Derinle hepimiz tekrar gülmeye başladık.

" ayyy Yeter valla geberecem burada." diyen Açelya'ya katılarak " kesinlikle" dedim. biraz sonra Cenk yanımıza gelince hepimiz oturma pozisyonuna geçtik.

" kızlar bakıyorum da hâlâ gülecek enerjiniz var, bakın ne diyorum madem o kadar enerjiniz var o zaman biraz bitkilerin üstünde oluşan şifayı mı toplasanız."

hepimiz aynı anda "hayır..!" diye bağırınca Cenk kahkaha atmaya başladı.
" o kadar yoruldunuz mu yaa?" dedi eğlenen bir sesle.

Açelya sinirle ayağa kalkarak " yaa gıcıklık yapmayı bıraksana" diyerek Cenk'in dibine geçerek durdu.

" tamam canım hemen sinirlenme alt tarafı şaka yaptım." dedi eğlenen ses tonuyla.

Açelya daha da sinirlenerek hızla çıkışa doğru yürüdü, Cenk bize bakarak " ben ne dedim şimdi ya." diyerek Açelya'nın peşinden koşmaya başladı.

bizde daha fazla oyalanmadan yerdeki eşyalarımızı alıp Cenk ve Açelya'nın peşinden gittik. çıkışa gelince kapıda duran atlarımıza binerek saraya doğru yol aldık.

yol boyunca Açelya ve Cenk'in atışmalarını dinleyip kahkaha atmıştık.
Açelya normalde hiç böyle değildir ama bu sefer yorgun olduğu için en ufak bir harekete sinirlenebiliyor du.

nihayet saraya varınca mutluluktan uçabilir dim, Bugün fazlasıyla yorulmuştum. sarayın içine girince bizi gören herkes ayağa kalkmıştı. kimisinin yakını ayrı gruplara gittiği için birbirlerini görünce koşarak birbirlerinin yanına gidiyorlardı.

selamlaşma faslı bitince odama çıkmak için hazırlanıyordum ki yanıma Turan ve yanında bir kaç tane kızlı erkekli bir grup geldi.

" Selam fıstık, naber nasılsın." diyen Turana gülümseyerek " teşekkür ederim beyfendi, sen nasılsın."