Burnumu sızlatan soğuk havada yürürken ellerimi ceplerime soktum. Muhtemelen tutmayacak olan iri kar taneleri gökyüzünden dökülmeye başlamıştı.
Dün ki uzun gecenin ardından birdaha yüzyüze gelmemiştik ve bunu kaldırabilir miydim pek de emin değildim. Güneş ışığının perdelerin arasından içeri sızmasıyla onun huzur içinde inip kalkan göğüsüyle göz göze gelmiştim. Ardından bütün bulanık anılar netleşmişti ve utancımdan ne yapacağımı bilemeyerek kıyafetlerimi giydiğim gibi evden ayrılmıştım. Onunla böyle şeyleri ilk defa yaşayışım değildi ama her seferinde aynı imkansız rüyayı görmüş gibi ürperiyor ve gerçekliğine ikna olduğumda da kalp atışlarım hızlanıyordu.
Arka cebimdeki titreşmeyle heyecanla elimi attığım gibi telefonumu çıkarıp gözlerimi ekrana çevirdim. Arayan kişinin ismini okuduğumda içimdeki tatlı heyecan yerini gerginliğe bıraktı. Titrek bir nefes verip kulağıma götürdüm.
"Anne?"
"Canım?"
"Bi' sorun mu var?"
Son iki haftadır birbirimizle konuşmamıştık dolayısıyla aniden beni ona hatırlatan arama şaşırmıştı.
"Hayır. Neden öyle söyledin?"
Birşey demedim.
"Sadece oğlumun nasıl olduğunu merak ettim."
Sesinden gülümsediğini anlayabiliyordum. Her ne kadar sinirli ve kırgın olsam bile annemdi ve onu seviyordum.
İkimizde hayatlarımız hakkında birbirimize yalanlar söyledik ve bu şekilde bir süre sohbet ettik.
"Soğuk mu hava?"
Gözlerimi kısarak kararmış gökyüzüne baktım.
"Kar yağıyor şuan hatta."
"Ya! Uzun zaman olmuştu."
Her ne kadar ikimizde samimi olmaya çalışsak da hiçbirşey aynı hissettirmiyordu. Yine de annemin sesini duymak beni uzun süre sonra tekrar bir çocuk gibi hissetti.
"Kapatıyorum o zaman..."
Sokağa girdiğimde cebimdeki anahtarı çıkarırken konuştum.
"Meriç-..ahm."
Duraksadım.
"Efendim?"
"Gitmeden, birşey soracağım."
Yine sustum.
"Şuan orada olmanın sebebini biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum."
"Ve bu konu hakkında birşeyler yapıyorsun? Bir aydır avare avare dolaştığını düşünmüyorum." Sesindeki tatlı tonu devam ettirmeye çalışmıştı ama altındaki o buz gibi tehditkarlığı iliklerime kadar hissediyordum.
"Yapıyorum." istemsizce sesim titremişti.
"Bebeğim..sana güvenebileceğimizi biliyordum."
Ardından hemen konuşmaya devam etti. Bacaklarımın tutmadığını hissettim ve yavaşça eğilip evin bahçe duvarına yaslandım.
"Paranın yarısını..şuan gönderebilir misin? Tabii öyle bir imkanın varsa...Biraz acele."
"Öyle bir imkanın varsa derken?" diye sordum.
"Yaptığın iş sana ödeme yaptıysa, ya da, ne bileyim nasıl para kazanıyorsan."
Acıyla gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist Sahibim +18
Teen FictionYüzümün alev aldığını hissettim. Bdsm ve bunun gibi şeyler hakkında hiçbir deneyimim ya da bilgim yoktu. Acı çekmek bir insana nasıl zevk verebilirdi aklım almıyordu. Ama eğer ihtiyacım olan parayı iki ay içerisinde elde edebileceksem öğrenmekten çe...