0.5

720 41 34
                                    

Medya [Deniz]

- Asel ben hastenedeyim..

Hızlıca ayaklandım.

A: Deniz ne demek hastanedeyim. Hangi hastane?

Benimle beraber Pars bey de ayaklamıştı.

- Asel sakin ol fazla birşeyim yok.

A: Hastanenin adını söyle. 

- Tamam söylicem ama sakin ol.

Hiçbir şey demeden yüzüne kapattım. Nasıl olsa bulurdum hastaneyi. Telefonu cebime attım ve Pars beye döndüm.

A: Pars bey gerçekten kusura bakmayın. Benim acil hastaneye gitmem gerekiyor size afiyet olsun.

Hiçbir şey söylemelerine izin vermeden yemek masasından kalktım ve koltuğa koyduğum kaskımı ve çantamı elime aldım. Hızlıca kapıya ilerlerken arkamdan Pars bey de geliyordu. Bahçede duran motorumun yanına geldiğimde Pars beyin konuşmasıyla ona döndüm.

- Kızım otoparktan arabamı alayım bende gelirim seninle.

Fazla uzatmadan kabul ettim. Kabul etmesem ikna çabalarına gireceği için şuan uğraşamazdım. O arabasını almaya giderken Deniz'in konumunu buldum. Elimdeki tokayla saçımı topladıktan sonra kaskımı taktım. Motoruma bindiğimde Pars bey de arabasıyla birlikte gelmişti. Hızlıca gaza yüklendim ve Deniz'in olduğu hastaneye sürmeye başladım.

Hastaneye vardığımda hızlıca motorumu park ettim ve kaskımı elime aldım. Pars bey de arabasından indiğinde hastane girişine doğru ilerledim. Gözüme çarpan danışma ile oraya ilerledim.

A: Deniz Selman hangi odada?

Danışmada duran kız bilgisayrdan bir kaç şey tuşladıktan sonra bana döndü.

- 4. kat 456. oda.

Hızlıca asansöre ilerledim ve düğmeye bastım. Düğmeye basan elim titriyordu. Pars beyde sanki bunu görmüş gibi bana döndü.

- Merak etme kızım Deniz iyidir.

Umarım öyledir yoksa benden çekeceği var. Asansör geldiğinde ikimizde bindik. 4. katı tuşladım ve beklemeye başladım. Asansör 4. kata vardığında hızlıca koridorda duran bir hemşireye odanın ne tarafta olduğunu sordum. Eliyle sol koridoru gösterdiğinde o tarafa doğru ilerlemeye başladım. Odanın önünde durunca hiç beklemeden kapıyı açtım. 

İçerde yatağın üstünde eli sarılı bir şekilde yatan Deniz ve serumunu değiştiren hemşire vardı. Kapıyı aralayıp içeri girdim ben girdikten sonra da Pars bey girip kapıyı kapattı. Konuşmak için hemşirenin çıkmasını bekliyordum.Hemşire odadan çıkınca Deniz'e baktım. Kafasını çevirmiş benden başka her yere bakıyordu.

A: DENİZ!

- Efendim.

A: Anlat.

Kafasını bana çevirip baktı sonrada Pars beye baktı. En sonunda da anlatmaya başladı.

- Ya ben tatlı yapacaktım. İşte yaptım bardaklara doldurmak üzereyken seninle beraber aldığımız bardaklar geldi aklıma. Hani şu şekilli olanlar. İşte Fatma abla en üst rafa koymuş, bende uzanabilmek için sandalyeye çıktım.

- Tam bardakları aldım inecem, ayağım kaydı elimin üstüne düştüm. Sonrasında Sedat cam kırılma sesiyle eve girmiş. Beni mutfakta bulduğunda da hastaneye geldik işte. Merak etme sadece elim burkuldu başka bir şeyim yok.

Yüzümü sıvazladım. En sonunda dayanamayıp hızlıca ona sarıldım. Kafamı boynuna gömerek sadece bizim duyabileceğimiz bir ses tonunda konuşmaya başladım.

ZİNCİR Ailesi [biyolojik aile serisi - 1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin