KALP YARASI

Kumru ölecek

'ma masum muymuş?' sevdiğim kadın gözlerinden akan yaşı silip 'size söyledim şimdi nasıl kendinizi affettireceksiz ha hangi yüzle gidip özür dileriz biz bilmiyorduk diyeceksiniz?' Cihanla birbirimize bakarken hızla ayağa kalkıp 'gidip ikisinide öldüreceğim' Kumru hızla bana engel olup 'buzdağının görünenen tarafındayız' meraklı bakışlarım onun kahvelerini hedef alırken o ise kendinden emin bir şekilde 'bu iş sandığımızdan daha fazlası Savaş ve bunu öğrenmenin tek yolu annem' 'nasıl olacak peki Hatice Teyze söyler mi ya da anlatır mı her şeyi ha bunca yıl zaten susmuş' 'eğer ben ölürsem anlatmak zorunda kalacak' 'saçmalama ben seni öldürmem ne olursa olsun senin saçının teline kıyamam' Kumru dolan kahveleriyle 'keşke aynı hassasiyeti Gökçe'ye de gösterseydin ha Savaş o kızı döverken o kıza bağırırken ya o kız senden korkusundan odasından cıkamazdı be' yumruk yaptığı elleriyle göğsümü yumruklarken 'çocuktu o da ama hiçbiriniz izin vermediniz ona ne çocuk olabildi ne genç kız hayatını çaldınız ondan' ağlamaktan kızaran gözleriyle bana bakarken hızla sarıldım
çatallaşan sesiyle 'nefret ediyorum senden de Gökçe ye bu kaderi biçen herkesten nefret ediyorum.' son sözleri bu olmuştu sevdiğim kadının sonra ise kollarımda bayıldı.

'abi ne yapacağız?' kafamı ellerimin arasina gömerken ben de ne yapacağımızı bilmiyordum Gökçe masum ama amasi var işte bu işin aslı ne teyzem denen o aşağlık kadın neden kendi öz ablasına bunu yaptı? Kafamdaki sorular beni boğarken 'berdeli bozup onu alsak yeniden başlasak' bazen kardeşimin harbiden mal olduğunu düşünüyorum berdel bozmak kolay mıydı? üstelik kaç aydır evlilerdi 'aptal aptal konuşma' hızla ayağa kalkan Cihan 'abi zarar veriyor ona hastanedeki halini görmedin mi sen ha?' o hâli geldi gözlerimin önüne kablolara bağlanmış bedeni ölüm ve yaşam arasında verdiği mücadele daha çocuk olamadan kadın olan küçük kardesim

Düğünden onece
'EVLENECEKSİN LAN' babamın sesiyle uykumdan uyandım neler olduğunu öğrenmek için aşagı inerken Sevda usul usul gözyaşı döküyordu ne olmuştu ki sabah sabah beni görmesiyle hızla merdivenlere koşup sarıldı 'Abi' ağlayarak cümlesini devam ettirdi 'o o adama beni vermeyin ne olur' dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım ellerimle yüzünu kavrayıp 'guzelim ne oldu bak tane tane anlat' Sevda kendini toparlamaya çalışıp 'Abim Şah' lardan kız kaçırmış.' Şahları biliyordum bu topraklarda sözleri geçen sayılı aşiretlerdendi 'berdel diyorla abi ben onunla kardeşim diye beni o Hazar denen psikopata vermeyin abi ne olur' onu tabiki vermeyecektik sakinleşmesi için ona sarılıp 'gerekirse can veririz ama seni vermeyeceğiz tamam mı güzelim' Sevda gulumsemeye çalışıp 'aama beberdel demişler aabi ko korkuyorum o o adam adam öldüren bir psikopat beni ona vermeyin abi' hıçkırarak sözlerine devam edecekken aniden bayılmasıyla onu kucaklayıp havluya çıkardım Remziye teyzem hızla yanımıza gelirken onunda kahvelerini kızardığını farkettim neler oluyordu 'Teyze Sevda Bir şeyler dedi ama' Teyzem gözlerini kızından ayırıp 'ah oğlum bir bilsen bir bilsen neler olduğunu Serhat Şahların kızını kaçırmış her yerde arıyorlar ailesi bulunurlarsa ya berdel' ağzından çıkan hıçkırıkla devam etti 'ya da Serhat' ımı öldüreceklermiş' kapının hızla açılmasıyla içeri Serhat ve siyah saçlı esmer bir kız girdi kız ağlamaktan kızaran gözleriyle Serhat' ın koluna sıkı sıkı tutunurken Serhat yüzü gözü kan içinde dik durmaya çalışıyordu Serhatların arkasından Hazar denen herif belirdi Babama bakıp 'Haşim Ağa ya şimdi bu soysuzun öldürürsün ya da bedeli kabul edersin' babam kolundan tuttuğu Gökçe'yi hızla Hazarın önüne itti 'Berdel kabulüm kızım Gökçe oğlum Serhat'ın ve kardeşin için kurban olacak' Gökçe ağlayarak babamın ayaklarına kapanıp 'hayır hayır istemiyorum evlenmek Ba baba yapma ne olur' babam ayaklarına kapanan Gökçe'nin serçe iterken Hezarfen sert sesi duyuldu 'iki gün Haşim ağa iki gün sonunda ya bu it ve yanındaki kadın geberecek ya da sen kızını bedel olarak bize vermeye ikna edeceksin' Hazar Serhat ve kaçırdığı kızı yanında götürürken babam Gökçe'yi yerden kaldırdığı gibi sertçe tokat attı. Gökçe ağlarken babam 'evleneceksin duydun mu beni o eve gelin gideceksin Serhat ta gelinimde bu eve sağlam gelecekler' Gökçe ağlamaktan catallaşan sesiyle bayılmadan önce 'bu bu sesefer kızını gör Baba'

'Yazık kıza daha ne yaşayacak' Hatice teyze ağlamaklı sesiyle 'dün dün o kadar mutluydu ki Kumru'nun 1 hafta sonra geleceğini öğrendi' Kumru bir hafta sonra mı gelecekti yüzümde oluşan gulumseyle konuşmaları dinlemeye devam ettim  'Hatice abla belki evleneceği adam çokta kötü değildir'
'Bu evdekiler kötü mü Savaş Welat Cihan ama bak biri bile çıkıp bu kızın hala bir çocuk olduğunu söyleyip onu kurtlar masasından kurtarmıyorlar'
Dediklerinde haklıydı belki ama ben onu sevemiyordum annem geliyordu aklıma onu görünce kokusu bile annemin kokusuyla aynıydı.

'A abi' gözlerimi açıp karşımda ağlayarak bana bakan Gökçe 'a abi hızla yatağımdan kalkıp sert bir şekilde kollarından tuttum canının açısından yüzünü buruştururken 'ne istiyorsun lan?' Hızla onu iterken yere düştü 'ko korkuyorum a abi ne olur vermeyin beni ne olur söz hiç odamdan çıkmam ama vermeyin beni o ona abi' Gokceyi yerden kaldırıp odadan kovarken 'a abi lütfen' yardım çığlıklarına kulaklarımı kapamıştım

İki gün şu gibi geçip gitti iki gündür Gökçe herkesten yardım istiyordu ama ne ben ne de Cihan ona yardım ettik duymadık gülerek yanıma oturan Sevda hızla bana sarıldı 'çok korktum abi bir an beni ona vereceksiniz sandım' dolu gözlerle bizi izleyen Gökçe'yle 'seni asla vermem sen benim kız kardeşimsin' Sevda gülümseyip 'o adam çok acımasızmış abi adam bile öldürmüş' Gökçe'ye baktığımda yerimde yoktu bir taraftan ondan ölesiye nefret ediyordum aldığı nefesten her şeyden ama bir taraftanda merak ediyordum.

'Ben gelinlik giymek istiyorum Serhat' Şahların kızı kaçtığı halde düğün yapılma kararı alınmıştı ama Gökçe için durum biraz farklıydı o gelinlik giymeyecekti babam ve Hazar öyle uygun görmüşlerdi aslında Hazar kaçan kızın bacısı değil Gökçe olduğu imajını vermek istemiş babamla zaten o benim kızım değil diyerek umursamamıştı

Silahlarla merdivenden inen Gökçe dolu gözlerle yüzüme baktı 'Savaş Kumru ablama onu çok sevdiğimi söyler misin? O adamla isteyerek evlendiğini de şöyle olur mu? Üzülmesin benim için ' ilk defa isminle hitap etmişti 'Savaş değil abi' yüzünde acı bir gülüşle 'abiler kardeşlerini korur onları sever sen ne beni korudun ne de sevdin sen bir tek Sevdayı gördün bir tek ona abi oldun bir onu korudun ama sen bana abi olmadın'

Haklıydı ben onu görmedim duymadım çocuk olduğunu umursamadan onu hırpalanmış düştü kaldırmadım ağladı gözyaşlarını silmedi korktu 'korkma ben burdayım' demedim sarılmak istedi defalarca engel oldum ama şimdi sıra her şey çok farklı asla onu bırakmayacağım şimdiye kadar olmadığım olmak istemediğim abisi olacaktım onun.

'Abi' Cihangir seslenmesiyle kendime gelirken 'şimdi ne yapacağız peki? Yani nasıl annemizin katillerini cezalandıracak? Kumru yengem bu işten zarar görecek mi?' Kumrumun adını duymakla hızla Cihan'a dönüp 'asla ona zarar gelmeyecektir taraftan Kumrumun uyurken yastığa dökülen saçlarını okşarken 'ama bu annesinin zarar görmeyeceği anlamına gelmiyor' hala uyuyan sevgilimi izlerken 'abi Kumru yengemin bu hayatta tek yakını Hatice tey' öfkeyle ona bakarken yaptığı hatayı farkına varıp 'Yani Hatice denen kadın Kumru yengemin her ne kadar istemezsekte annesi üstelik Gökçe de istemezdi onun zarar görmesini' Gökçe'nin adını duymamla bakışlarımı Cihan'a çevirip 'sencede annemize çok benzemiyor mu? Onun gibi merhametli hatırlıyor musun? Çocukken başka bir çocuğun hayatını kurtarmak için o adamın kasasından paraları alıp kızın babasına vermişti' Cihan tebessüm edip 'evet hatırlıyorum kız ameliyat olana kadar ne olursa olsun o adam ne yaparsa yapsın konuşmadı' 'evet ne yaparsa yapsın konuşmadı neredeyse ölüyordu o adam yüzünden 9 yasindaki küçük bir kızı 1 hafta aç ve susuz bırakmak ama en kötüsübiz abileri olarak onun yanında olacağımıza onun kapanmayan yaraları olduk' 'peki ne yapacağız abi?' Aklımdaki planla Cihan'a 'Kumru ölecek'