Geçmiş

945 29 4
                                    

Serhat umursamazca test yaptırmamakta ısrar ederken Remziye Hanım oğlunu sertçe uyardı 'o testi yapacaksın Serhat' Serhat şaşkınca annesine baktı ne dediğini farkında olduğunu düşünmüyordu. Tek böbrekle mi yaşamasını istiyordu. Remziye Hanım hızla oğlunun yanına varıp 'dediğimi yap ben her şeyi ayarladım.' Serhat annesinin bir planı olduğunu anlamıştı. Babası o daha 7 yaşındayken vefat etmişti o günden beri annesi ona hem anne hem baba olmuştu o uğursuz kız doğmamış olsaydı ne babası ölecekti ne de teyzesi ne de annesi eniştesiyle evlenmek zorunda kalacaktı. 'tamam test yaptırmayı kabul ediyorum'

Herkes test sonuçlarını beklerken Remziye kimsenin haberi olmadan laboratuarda çalışan ilkokul arkadaşı Seyfi ile anlaşma yapmıştı bile

'sonuçlar çıktı' herkes meraklı gözlerle doktora bakarken doktor derin bir nefes alarak cümlelerini tamamlamaya çalıştı 'malesef kan uyumlu ama dokular birbirini tutmuyor.' Cihan öfkeyle doktora dönüp 'nasıl tutmuyor lan?' Savaş kardeşini tuttup 'sakinleş Cihan bu öfkenin ne sana ne de Gökçe'ye yararı var kendine gel' Doktor etrafına son kez göz geçirip 'bakın Gökçe'nin durumu giderek kötüleşiyor daha ne kadar diyalize bağlı kalır bilemiyorum' doktor ordan ayrılırken Serhat gulumseyerek annesine baktı aynı şekilde Remziye hanımda oğluna bakıyordu. Anlamişti Serhat annesinin her şeye rağmen kendisini koruyacağını. Hazar köşede sessizce olanları izliyordu. Telefon sesiyle ortam uzaklaşan Hazar hızla telefonunu açtı 'abi biri var senin şirkette çalışanlardan' Hazar öfkeyle 'sadede gel' 'ağam kan grubu Gökçe Hanımağam ile uyuşuyormuş ben böbreğimi veririm demiş' 'ne istiyormuş peki karşılığında' 'ağam hiçbir şey istemiyor sadece Gökçe Hanımağamın yaşamasını istiyormuş' Hazar adamın dedikleriyle şaşırmıştı birine karşılıksız yardım etmek neden Gökçe yaşasın demişti? Aklındaki soruları bir yana bırakarak 'adama söyle gelsin'

Hazar hızla doktorun yanına gitti 'biri daha var test yapılmasını istiyorum' doktor anlayışla onaylarken 'umarim bu doğru kişi olur Hazar Bey' ikili konuşurken hastaneden içeri  40 larinda olan adam hızla Hazar Ağa'nın yanına vardı 'ağam benim kanım uyuyor Hanımağama' Hazar adamın bu kadar erken gelmesine şaşırırken doktor adamı test için götürmüştü bile

Herkes test sonucunu beklerken Hazar aklında dönen delice sorularla kafayı yemek üzereydi neden kendini tutuyordu ki adama dönüp 'neden karımın yaşamasını bu kadar çok istiyorsun' adamın uzerinde gözlerini gezdirip 'böbregini bir karşılık dahi almadan verecek kadar' adam Hazar Ağa'nın sorusuyla gülümsedi 'Çünkü o içerde yatan Hanımağa herkesten çok yaşamayı hakkediyor' Hazar Ağa merakla 'neden?' diye sorarken adam geçmisinden bahsetmeye başladı.

Geçmiş
küçük kızıyla  oyun oynarken gelen kahkaha sesi genç adamı gülümsetmişti. Evi okula çok yakındı  ama kızı hastalığı nedeniyle okula gidemiyordu sadece okula değil dışarı da çıkamıyordu küçük kız geçen sene geçirdiği trafik kazası nedeniyle belden aşağısı felç kalmıştı para biriktiriyordu genç adam para biriktirip kızını ameliyat ettirecekti. Gökçe her gün yaptığı gibi yine Zehra'yı ziyarete gelmişti. İlk günden beri Zehra'nın yanında ona destek olmak için her şeyi yapıyordu küçük kız 9 yaşında olmasına rağmen yaşından olgun düşünüyor ve davranıyordu. 'Hasan amca Zehra nasıl?' Hasan gülümseyerek küçük kıza baktı 'iyi biraz oyun oynadık birlikte' küçük kız hızla içeri koşup Zehra'nın yanına gitti 'Zehra bensiz oyun mu oynadın babanla?' Zehra istemsizce Gökçe'nin hallerine gülerken Gökçe 'bugun okulda neler oldu neler' Gokçe Zehra konulardan geri kalmasın diye her gün bıkmadan usanmadan gelip derste neler olduğunu öğretmenin neler anlattığını arkadaşlarının neler yaptığını anlattı hatta sırf Zehra bir gün okula dönerse öğretmen kızmasın diye bütün ödevlerini iki kişilik yapıyordu biri kendi için biri ise Zehra. Hava kararan kadar Zehra ile sohbet etti 'Zehra sende iyleşmeye çalış tamam mı? Tembelleştin iyice bak söz ver iyileşince benim odevlerimide sen yapacaksın' Zehra gülümseyerek baktı arkadaşına Gökçe ise Hasan abisi ile vedalaşıp gitmek için mutfağa adimladı telefon sesiyle durmak zorunda kalmıştı 'ben nerden bulacağım o kadar parayı lütfen yardım edin kızımın iyileşmesi için o paraya ihtiyacı var' arkadaşının diğerleri gibi yürümesi koşması için ameliyat olması gerektiğini biliyordu ama paraya ihtiyaçlari olduğunu bilmiyordu aklına babasının kasası gelmişti içeride bir sürü para vardı o para arkadaşını iylestirecekti gülümsedi. Hasan kapıda duran küçük kızla 'cimcime ne yapıyorsun orada?' Gökçe gülümseyerek Hasan abisine baktı 'hiç ben gidiyorum Hasan abi'
Gökçe eve gelir gelmez hızla babasının odasına yöneldi evde kimse yoktu sadece Kumru ablası ve Hatice teyzesi onlarda aşağıdaydılar Kumru ablası LYS sınavına çalışıyordu o yüzden Gökçe'nin yanıma gelemiyordu bu durum ilk defa Gökçe'nin işine yaramıştı. Hızlı davranıp kasanın yanına geldi önce annesinin doğum gününü girdi yanlıştı sonra annesinin ölüm tarihini girdi yanlıştı daha sonra son çare teyzesi ve babasının evlilik tarihlerini girdi çıkan sesle şifrenin doğru olduğunu anlayan küçük kız hızla kasayı açıp içerde ne kadar nakit para varsa hepsini çantasına koymuştu. Kasanın içinde para dışında bir de bir takım belgeler vardı onlara ellemeden hızla kasayı kapattı ve uzaklaştı.
Ertesi gün okula gitmeden önce Hasan abisinin yanına uğradı çantasını ve elindeki kumbarayı ona uzatıp 'Hasan abi bak burda bir sürü para var artık Zehra iyileşir demi?' meraklı bakışlarla Gökçe'ye bakan Hasan 'nerden buldun bu kadar parayı Gökçe' Gökçe başını eğip 'babamdan aldım Hasan abi' Hasan Gökçe'nin yaptığının yanlış olduğunu bilsede kızını ameliyat etmek için paraları aldı.
**

'sonradan öğrendim ağam o parayı bize verdikten bir hafta sonra kızım ameliyat olduktan iki gün sonra babası olacak alçak kasada paranın olmadığını görmüş. Hatice Hanım ve kızı Kumrudan şüphelenip onları işten atacakken Gökçe suçunu itiraf etmiş 9 yaşındaki küçük bir kız çocuğu babası öldürürcesine vurmuş ama yetmemiş kilere kapatmış 2 gün tam 2 gün o küçük kızı orda aç susuz bırakmış' adam derin bir nefes alıp 'bunu bize söylemedi biliyor musun ağam bir günden bir güne sizin yüzünüzden demedi Gökçe'nin o gün yaşadıklarını sonrasında öğrendim ama bunu bana kendisi söylemedi ben çalışanlardan öğrenmiştim.' 'kızım ameliyattan sağ salim çıkınca o kadar mutlu oldum ki bunu Gökçe'ye borçluyum o küçük kız çocuğu hem bana hem kızıma ışık oldu şimdi Gökçe sayesinde Lise son sınıf' Hazar duyduklarıyla şok olmuştu küçücük bir kız çocuğunun sırf arkadaşı için babasının kasasından para çalması üstelik günlerce babası tarafından işkence çekmesine rağmen Hazar ağa kendinde olmadan gülümsedi küçük karısı sandığından daha ağır yaralı ve güçlüydü.

2 saattir köşede oturup bekleyen kalabalık doktorun gelmesiyle ayağa kalkmışlardı 'dokular uyuyor Hazar Bey' 'ne gerekiyorsa yapın' 'peki' doktor Hasan' a dönüp 'hasan Bey öncelikle bu formu onaylayın sonra da benimle birlikte gelin' Hasan gosterilen evrakları tek tek imzalayıp doktora evrakları uzattı doktor evrakları alıp uzaklaşırken Hasan ise doktoru takip etti

Saatler geçmişti içerden ne ses ne seda vardı. Kumru Savaş'ın yaninda ağlamaktan kızaran gözleriyle 'neneden oonun kukurban veverilmesine izin verdin Savaş' Savaş sevdiği kadına baktı çocukluk aşkıydı Kumru 'Kumru lütfen sus o an olması gereken oldu' Kumru öfkeyle Savaş'ı itip 'bu kadar basit mi? O kız yıllarca hem psikolojik hem fiziksel şiddet gördü yıllarca o kuzeninin bütün hatalarının bedelini Gökçe ödedi' Savaş hızla ayağa kalktı daha fazla burda duramazdı eğer durursa sevdiği kadının kalbini kıracaktı.

Ameliyathanede çıkan doktorla herkesten önce Hazar doktorun yanına gitti doktor çevresindeki kalabalığa bakıp gülümsedi 'ameliyat başarılı geçti Gökçe Hanım çok savaşçı bir insan' Kumru gülümseyerek annesi Hatice Hanıma sarıldı. Hatice Hanım derin nefesler alıyordu ya ölseydi bu vicdan yüküyle nasıl yaşayacaktı. Gözlerinden akan yaşları silerken Allah'a şükrediyordu.

KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin