Kuma

495 31 1
                                    

Canavarın beni kumayla tehdidi etmesi üzerine 1 hafta geçmişti o günden beri ne bir kelime ediyordum ne de herhangi bir duygu belirtisi gösteriyorum robot gibiydim sadece denileni yapıyordum. Kumru ablam birkaç kez konuşmak istemiş ama canavar engel olmuş 'Gökçe hadi gel bir şeyler ye sonra da ilaçlarını alacaksın hem koluna pansuman yapacağız daha' Ayşe beni yerimden kaldırırken ruh gibiydim 'ah be Gökçe' onun bana acıyarak telavuz ettiği sözlerle ben sadece sustum ne yapabilirdim ki zaten

Ayşe zorla ağzıma bir şeyler sokarken ben ise ruh gibi sadece verilen komutları yerine getiriyordum. Kapının aniden açılmasıyla kafamı çevirip bakmadım gelen kişi zaten belli değil mi canavar 'Ayşe sen çık gerisini ben hallederim Ayşe nin telaşlı sesini işittim 'ağam' cümlesini bile tamamlanmasına izin vermeyen canavar sert bir sesle 'ikinci kez bir şeyleri söylemeyi sevmem Ayşe' kapının açıp kapanmasıyla Aysenin gittiğini anlamam çok uzun sürmedi canavarın gözleri üzerindeyken sadece sustum 'Deren kızı alaylı sesi kulaklarımı doldururken devam etti 'o kadar zavallısın ki sen de ailende' daha fazla söylediklerini duymak istemiyordum ama o çenemi kaldırıp yeşillerime mavilerini dikti gözlerine baktım ilk yenilen kendisi olmuştu. 'Ne zamana kadar sürecek bu oyunun?' oyun mu oyun mu sanıyordu hiçbir şey demedim desem ne olurdu ki önüme bir fotoğraf atarken 'yüz yüze tanışın istedim ama' önümde Hazar ve bir kadının fotoğrafını varken 'tanıştırayım evleneceğim kadın' gözümden akan yaşlar la sesimi çıkarmazken 'en ufak saygısızlığın seni öldürürüm'

'GÖKÇEEEEE' küçük kız babasının öfkeli sesini duyarken saklandığı battaniyeye daha çok gömüldü korkusundan nefes alamazken kapısı hızla açıldı küçük kız bazende kendisini koruyacakmış gibi sıkı sıkı battaniyeyi tutarken 'ben sana demedim mi Lan ha demedim mi Remziye yi üzersen seni gebertirim ha' battaniye üzerinden sertçe çekilirken küçük kız korkudan çığlık atmıştı evde Kumru ablası yoktu ama Sevda ve Remziye vardı kimsenin ona yardım etmeyeceğini bilen küçük kız döktüğü gözyaşları ile babasına baktı 'ne olur ne olur bi daha yapmam baba ne olur' adam acımadan küçük kıza bağırdı 'ARKANI DÖN CEZANI ÇEKECEKSİN' küçük kız hüngür hüngür ağlarken arkasını döndü biliyordu eğer dönmezse babası daha çok sinirlenecekti kemer sesi duyunca ağlaması şiddetlendi kız 'baba ya yapma ne olur korku' cümlesini tamamlayamadı küçük kız babası kemeri küçük kızın sırtına vururken küçük kız sadece çığlık attı
Kaç defa tekrarlandı kemer darbeleri her sırtına inişinde çığlık çığlığa bağırıyordu ama sesi ne babasına ne de bir başkasına yetiyordu babası yorulunca elindeki kemeri beline takıp kucuk kizin cenesini tuttu 'bir daha teyzeni ve Sevda ya saygısız davranırsan seni öldürürüm' kucuk kizin gozyaslari adamin eline damlarken atese dusmus gibi ellerini hizla cekti ardina bakmadan küçük kızı orda bırakmıştı küçük kız acı içinde kıvranırken kimse gelmemişti yanına saatlerce duvarın köşesinde acı içinde kıvranmıştı küçük kız.

Öfkeyle ayağa kalktım 'ÖLDÜRSENE HAZAR ŞAH ÖLDÜRSENE NE DURUYORSUN HA NE' onu göğsünden iterken 'NE NE YAPTIM SIZE HA NE NE?' hıçkırıklarım odada yankılanırken canavar kollarımdan tutup sarıldı 'Gökçe tamam sakinleş' sakince kurduğu cümlelerle öfkem artarken kollarından kurtulmaya çalışıyordum 'bırak bırak beni' daha sıkı sarılırken yorgunlukla ona ayak uydurdum gözlerim kapanırken son kez mavilerine bakıp 'seni asla affetmeyeceğim canavar'

'Gökçe hadi kalk' yavaşca gözlerimi aralarken Ayşenin endişeli bakışlarıyla karşılaştım. 'Şey Gökçe Hazar Ağam gönderdi' elime verdiği bileklikle dönüp kaldım bu kadar mı nefret ediyordu benden Ayşe bana bakmaya devam ederken 'Ayşe beni yalnız bırakır mısın?' Ayşe odadan çıkarken hıçkırıklarım yankılandı onun için kendi ellerimle yaptığım bileklik kendimden nefret ediyorum.

2 gün sonra

Günler hızla ilerliyordu iki gün boyunca Hazar denen canavarın hiç görmedim ama annesi her fırsatta lafını esirgemeyen suratıma suratıma söyledi
Artık alışıyorum galiba sevgisizliğe 'bu akşam senin o meşhur tatlıdan yapı Hazar ın annesine şaskinca bakarken neden böyle bir şey istemiştik benden 'ne bakıyorsun güzel yapabildiğin tek şey o' ben yavaş yavaş kendime gelirken Ayşe 'hanımım isterseniz ben yapayım tatlıyı' neler oluyordu burda 'o yapacak Ayşe eğer ki yardım ettiğini duyarsam seni babanın evine gönderirim bilirsin' Ayşe çaresizce susarken bende ko u uzamasın diye mutfağa gidip Hatice teyzemin annemden öğrenip bana öğrettiği meşhur tatlıyı yapmaya koyuldum.

KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin