O BENİM KARDEŞİM

1.1K 28 2
                                    

Hazar küvette hareketsiz yatan Gökçe ile hızla yanına gidip onu sudan çıkardı
Dişleri birbirine değerken anlamsız sesler çıkaran Gokceyi yatağa bırakırken söylenmeye ihmal etmedi 'aptalsın Deren kızı.' Dolaptan  temiz pijama takımı çıkarıp Gökçe'nin yanına gitti. Genç kızı otur pozisyona getirip kıyafetlerini değiştirdi. Gördüğü izlerle şaşkınlığını gizleyemedi ailesinin ondan nefret ettiğini biliyordu lakin kendi canlarından kanlarindan olan kızlarına bu şekilde zarar verecekleri aklının ucundan geçmezdi kıza üzülmüş müydü? Kendine kızdı 'ne yaşarsan yaşa umrumda değilsin Deren kızı sana asla acimayacağım cesur kızsın ama göründüğünden daha da aptalsın' genç kızdan yayılan bögürtlen kokusu adamı gülümsetti. 'anne' genç adam duyduğu sesle ayağa kalkarken hafifçe eğilip Gökçe'nin ateşine baktı. 'sakın Deren kızı sakın hasta olayım deme' Hazar ağa ecza dolabında bulunan ateş ölçeri yanına alıp genç kızın yanına gitti. Gördüğü değerle ne yapacağını saşırdı. '33.02' karısının gerçekten aptal olduğunu düşünüyordu kim başkaları için bu saate kadar buz gibi suda bekler ve hipotermi geçirir 'a anne' dikkatliçe küçük karısını izledi küçüktü en küçük kardeşi Berfu dan bile küçük. 'a anne' küçük kızın hafifce sayiklamasından sonra kendine gelmişti odadan çıktı hızla avluya inerken Annesi meraklı gözlerle 'hayırdır bu ne telaş o soyu bozuk karın seni odadan mı kovdu?' Hazar sessizce kalıp 'Ana yeter şimdi değil' annesinin karalarına aldırmadan 'Gökçe iyi değil' 'bir de o namusuzların kızının sağlığınımı düşüneceğiz biz ha oğul senin bacını kaçıran şerefsizin kız kardeşinin mi sağlığını düşüneceğiz ha benim kızım gelinlik bile seç' Hazar öfkeli mavilerle annesine 'giydi ana senin kızın bu evden gelinlikle çıktı.' Hazar annesinin gözlerine bakıp devam etti 'ana ateşi 32 ve giderek düşüyor.' 'ne?' Sakine Hanım Gokceden ne kadar nefret etsede o da bir anneydi hızla Hazarla birlikte Gökçe'nin bulunduğu odaya geldiler Sakine hanım yatakta titreyen küçük bedeni gördüğünde 'oğul bu kızın ateşi böyle düşmez arabayla hastaneye gidelim' Hazar hızla odadan Gokceyi kucaklarken son kez Gökçe'nin sesini işitti 'aanne'

Tam 3 saattir içerdeki doktorların cıkmasını bekliyorlardı. Hazar sinirden etrafa saldıracak bir bomba gibi sağa sola yürürken doktorun içerden cikmasiyla hızla yanına gitti 'Karımın durumu nasıl Doktor'
'bakın Hazar Bey karınız geçirdiği  hipotermi sebebiyle şuan yoğun bakımda, hasta gecmisine baktığımızda 5 yıl önce bir kaza sonucu bir böbreği ağır hasar görmüş' Hazar mavilerini doktora dikerken 'ne demek istiyorsun Doktor açık konuş' doktor derin bir nefes alarak 'bakin eşinizin bir böbreği bir kaza sonucu alınmak zorunda kalınmış diğer böbrek de hipotermiden ötürü %15 çalışıyor şuan diyalize bağladık ama en kısa sürede kariniza bir böbrek bulmalıyız.' Hazar doktorun sözleriyle ne yapacağını bilemedi. Hızla yakasina yapişan Cihan 'ne yaptın lan ona?' Hazar yakasına yapışan kara gözlü adamdan yakasını kurtarıp hızla yumruğunu geçirdi. 'bu kardeş sevgini keşke berdelde de gösterseydin Cihan Deren' Cihan acı gerçeklerle yüzleşirken kardeşinin onu kurtarmasi için nasıl yalvardigi geldi 'ababi ne ne olur vermeyin beni korkorkuyorum' zihnimde yankılanan sesler Cihanın canını yakıyordu. 'alacağım lan onu kimse ona zarar vermeyecek artık burdan çıkalım bir' ikisi öfkeyle birbirine bakarken Hazar ın babası Kenan ağayla birbirlerinde olan bakışlarını çektiler  'Halit ağa oğlunu al saçma sapan konuşup asabımızı bozmasın sende biliyorsun ki kızın Gökçe bizim gelinimiz bizim eve gelinlikle geldi kefenle çıkacak' 'kefenle çıkacak' sözler cihanın aklında dönerken 'şimdi yaşıyor mu ha senin oğlun kardeşimi o hale nasıl getirdi ha? Biz senin kızına bir fiske vurmayı geçtim kötü bir söz bile söylememişken senin oğlun benim kardeşimi yoğun bakıma düşürdü o bu berdele sebep olan değil kurban olarak sizin eve geldi.' iki tarafta birbirlerine deli gibi öfkeliyken Hazar kendinden emin bir sesle 'o benim karım ister kabulq et ister etme bu böyle sen abiliğini o imza atılmadan o kızı bana kurban vermeden yapacaktın şimdi gelip bana abilik taslama koçum' Cihan öfkeyle hastane duvarını yumruklarken Savaş ve Emre kardeşlerini sakinleştirmeye çalışıyorlardı. 'Ciham hadi abim gel bak Gökçe iyi ola' Savaş cümlesini tamamlamadan monitörden yükselen sesle birlikte hepsi Gökçe'nin odasına doğru hızla yöneldi 'ne oluyor?' Hepsi korkuyla yüzü solan Gokceyi izliyordu Doktor telaşla içeri girerken 'biri bir şey söylesin ne olur? Ne olur ölmesin o' Kumru kızarmış gözlerle camdan kardeşim dediği canı izlerken canı yanıyordu.

'Durum sandığımızdan da ciddi acil bir böbrek nakli gercekleştirmemiz gerekli hasta şuan diyalizde ama ne kadar dayanır bilmiyoruz' Mavi gozleri yorgunluktan çöken Hazar ağa 'ne gerekiyorsa yapın' 'oncelikle kan testi yapmamız gerek daha sonra doku uyumuna bakmamız gerek' 'tamam ne gerekliyse yapın'

'bakın Gökçe'nin yaşaması için bir böbreğe ihtiyacı var Arh+kan gruplu olan' Cihan hızla Serhata döndü 'senin kanın uyuyor' Serhat iki adım geri çekilip 'ben o ugursuza böbreğimi vermem' Cihan hızla iki yakasından tutup 'vereceksin lan vereceksin o kız içerde senin yüzünden can çekişiyor' Serhat yakasındaki elleri itip 'kocasi yapmiş kim bilir ne bok yedi de o hale geldi kesin uğursuzluk ge' Hazar ağa Serhat laflarını tamamlamadan hızla yakasından tuttup 'benim karım hakkında düzgün konuşacaksın lan' Serhat korkudan cevap veremezken karısı 'abi ne olur bırak kocamı' Hazar kardeşine bakarken 'bu yüreksiz için mi evden kaçtın ha?' genç kız bir şey söyleyemedi kafasını eğdi. Oysa o sadece sevmişti Serhati çok sevmişti uğruna ölecek kadar 'sevdim abi' Hazar kardeşine küçümseyerek baktı 'kendine layık birini bulmuşsun' kardeşi sessizliğini korurken Halis ağa Serhat'a dönüp 'oğul git yap şu tes'
Remziye Halis Ağa'nın oğluna söylediği sözleri öfkeyle kesip 'sakın Halis benim oğlum senin katil kızın için böbreğinden olmayacak duydun mu?' Cihan öfkeli gözleriyle teyzesine yaklaşıp kulağına kimsenin duymayacağı şekilde 'peki polislerin 12 Nisan 2016 yılını anlatsam?' Remziye korkuyla Cihan'a bakarken 'yapamazsın biz bütün delilleri yok ettik' Cihan sinsice sırıtırken 'gel benimle teyze' Remziye korkuyla Cihan'ın arkasından giderken Cihan kimsenin olmadığı yerde durdu Remziye hızla Cihan'ın yakasına yapıştı 'benim oğlum hapiste girmeyecek, duydun mu Cihan?' Cihan teyzesinin sözleri üzerine 'ikimizde aynı şeyleri istiyoruz sen oğlun hapise girmesini bende kardeşimin ölmesini istemiyorum'

12 Nisan 2016

'Kumru abla nerdesin?' Remziye hanımın Kumru ve Hatice Hanımı köye gönderdiğinden habersiz konakta onları arıyordu genç kız 'Kumru abla?' oflayarak mutfağa doğru adımladı elinde sınav sonuçları vardı Kumru ablası sayesinde  herkesten gizli kaydolduğu lise sınavının sonuçlari vardı 435 puan almıştı yüzünde oluşan mutluluğa engel olamıyordu her şeyden habersiz gülümserken 'uğursuz niye gülüyorsun sen?' Gökçe onu duymamazlıktan gelip hızla kapıdan cıkacaktıki Serhat elinde saklamaya çalıştığı kağıtları gördü hızla elinden kaptı Gökçe korkuyla ona bakarken Serhat kağıtları inceledi öfkeyle Gökçe'ye bakarken 'demek izin vermediğimiz halde bu sınava girdin ha' Gökçe hızla kağıtları ondan almaya çalışırken Serhat ne ara eline aldığını hatırlamadığı bıcağı  Gökçe'nin sağ beline saplamıştı. Elinde hissettiği sıcaklıkla Gökçe'ye baktı 'Gökçe?'  Gökce hissettiği ağrıyla yere çöktü derin derin nefes almaya çalışıyordu. Serhat korkuyla Gökçe'ye bakarken Gökçe istemsizce gözlerini kapatmıştı. Elindeki bıçak yere düşerken 'ne yaptın lan sen?' Miraç yerde yatan Gökçe'yle darumar olmuştu evet kız kardeşini sevmiyordu ama kardeşiydi onun hızla Serhata yumruk atarken 'ne yaptın lan sen?' Serhat şoktan çıkmazken. Miraç hızla kızkardeşini kucakladı. Annesine benzeyen yeşil gözleri kapalı kardeşini ilk defa bu kadar yakından bakıyordu. Hızlı hareketlerle kardeşini konaktan çıkartıp arabasına bindirdi. 'Gökçe uyan abicim hadi güzelim' Gökçe den ses gelmemesi Mirac'ı endişelendirirken ne ara geldiğini bilmedi hastanede hızla frene basıp Gökçeyi arabadan çıkardı sesini güçlü tutmaya çalışırken 'sedye getirin' sesinin titrediğini bilmeden gelen sedyeye kardeşini bıraktı. O gün sonunda Gökçe hayatta kalmıştı ama sağ böbreğini de kaybetmişti bütün müdahalelere rağmen küçük kızın böbreğini kurtaramamışlardı
#####

Cihan hatırladığı anıyla teyzesine bakarken Remziye öfkeyle 'o uğursuz için kardeşini harcıyor' Cihan hızla elini kaldırıp 'Teyze unutma sen benim annem değilsin o çocukta babamdan değil yıllardır kendini ablanın yerine koymaya çalıştın yeter unutma sen hiçbir zaman benim annem olmadın Serhatta kardeşim olmadı biz kuzeniz benim kardeşim şuan camın arkasında yaşamla ölüm arasında savaşıyor kimin yüzünden teyze ha kimin senin o bencil oğlun yüzünden şimdi bana oğlunu sakın savunma kalbini kırmak istemem' Cihan hızla uzaklaşırken Remziye arkasından öfkeyle baktı yıllardır o kızdan nefret eden Cihan nasıl oldu da şimdi kardeşinin yanında onun yaşaması için kendisine diklenmişti yıllar önce gömülen sırrı öğrendi korkusuyla köşedeki bekleme koltuğuna oturdu. Eğer ablasının ve kocasının  ölümünün arkasındaki gerçekleri öğrenirse ne o ne de kocası kimsenin yüzüne bakamazlardı.

KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin