KALP YARASI

Aklımdaki şüpheler

İki gündür Canavarın sözlerini düşünüyordum canavarlar değişir miydi? Değişmezdi sadece şekil değiştirirler amacı neydi kalbime mi saldıracak neden neden bana bunu yaşatıyor ben ona ve onun ailesine hiçbir şey yapmadım. Boynumdaki kolyeye dokunurken kapı sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım 'gel' 'hanımağam sofraya bekleniyorsunuz Hazar ağam davet etti' evet iki gündür sofraya oturuyordum Canavar öyle istiyordu 'tamam geliyorum Ayşe' Ayşe odadan çıkarken ben de arkasından çıktım yemek avludaydı bugün önemli konuklar gelecekti hazırlığa yardım etmiştim ama Canavarın annesi 'kendi evine uğursuzluk getiren benim evime neler getirir' diyerek beni mutfaktan kovmuştu. Üzülmüyordum çünkü sözleri eskisi gibi canımı yakmıyordu.

'gelin hanımda pek güzelmiş' Canavarın annesi Selda teyzenin beni övmesine karşın alaycı bir üslupla 'benim Hazar'ım daha iyilerini hakkediyordu Selda' kara gözleri üzerimde oyalandıktan sonra sır verir gibi 'güzelliğine aldanma uğursuz bu ailesi berdelle kurtuldu bizim başımıza kaldı' Selda teyze üzgün gözlerle bana bakarken 'yoksa Asiye'nin kızı Gökçe mi?' Şaşkınlıkla Selda teyzeye baktım kendime engel olamadan 'an annemi tanıyor musunuz?' Selda teyze gülümseyerek 'gözlerin aynı onunkiler gibi bakışların gülüşün Gökçe sana baktığımda annen Asiyeyi görüyorum' duyduklarımla yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım canavar ve erkek tarafı diğer tarafta olduğu için biraz daha rahattım 'kızım bir kahveni içeriz' 'tabiki nasıl içersiniz kahvenizi?' 'ben sade' canavarın annesi yüzünü eşkitip 'orta' canavarın kız kardeşi 'şekerli' hepsi istediklerini söyledikten sonra adımlarımı mutfağa yönlendirdim.

Kahveleri fincanlar dökerken arkadan birinin sarılmasıyla korkudan elimdeki cezveyi yere düşürdüm. Kokusundan anlamıştım Canavardı 'guzelim benim korktun mu?' hızla beni öne döndürüp hasar tespiti yapmaya çalıştı 'iyi misin güzelim bir yerine bir şey olmadı değil mi?' 'yok olmadı korkunca elimden düştü' canavar hızla kollarının arasına alırken 'sen hep iyi ol güzelim tamam mı?' Korkudan sesimi cıkartamıyordum 'hangisi sade?' canavarın sesiyle kendime gelirken elimle tepsinin sagindaki kahveyi işaret ederek 'bu sadeydi' canavar kahveyi eline alıp içince irice açılan yeşillerimle mavilerine baktım 'ama' 'güzelim bir tane daha yaparsın sen' anlımı öpüp çıkarken arkasından baktım oyun mu oynuyordu benimle bilmiyorum ama bu halleri kalbimin çarpmasına neden oluyordu sevgi bilmeyen küçük bir kız çocuğuna bir parça sevgi gösterirseniz bağımlı olur. Sonra dövsenizde sövsenizde yanınızdan ayrılmaz o küçük sevgi kırıntısı onun yaşam nedeni olmuştur.

Kahveleri dağıtırken Selda teyze dışındaki herkes bana iğrenç bir varlıkmışım gibi bakıyordu. 'Ellerine sağlık Gökçe kızım çok güzel olmuş' Selda teyzenin kızım kelimesi beni o kadar mutlu etmiştiki sanki Selda teyze değilde annem karşımda ona kahve yapmışım ve anne kız kahve içiyorduk.
Düşüncelerimden sıyrılıp Selda teyzeye baktım 'tesekkür ederim Selda teyze'

Misafirler gider gitmez ben de etrafı toparlamaya çalıştım ama canavarın annesi kollarımdan tutup 'uğursuz odana çık gözüm görmesin seni' hızla iterken dengemi kaybedip yere düştüm 'ANAAA' canavar annesine öfkeyle bağırırken korkumdan gözlerimden akan yaşlara engel olamadım ya bana zarar verirse hızla yanıma gelip beni yerden kaldırırken 'iyi misin güzelim?' mavi gözleri yeşillerimi ezip geçerken annesine dönüp 'o uğursuz değil ana o benim karım senin gelinin bu evin hanımağası bu böyle biline' Canavarın annesi kara gözleri öfkeyle bize bakarken 'bacını kaçıran itin kardeşi bu ha bizim başımızı öne eğdiren adamın kardeşi' canavar annesinin sözleri üzerine 'senin kızın kaçtı ana senin kızın yaptı' cümlesini bitirir bitirmez ellerimden tutup merdivenlere adımlarken yere düşmemin etkisiyle incinen ayağım yüzünden durmak zorunda kaldım ayağım çok açıyordu canavar ise durmam sonucu arkasına dönüp 'bir problem mi var Gökçe?' onu onaylayip 'ayağımı incittim acıyor' Canavar yanıma gelip beni kucağına alırken annesi 'terbiyesizler utanma arlanmada kalmamış' Canavar annesinin sözleriyle gülerken 'geceleri kapı dinlerken problem olmuyor demi ana nikahlı karım o benim' canavarın annesi geceleri kapımı dinliyordu ama canavar bunu nasıl biliyordu. Canavarın annesi yutkunup 'ne dinleyeceğim sizin odanızı'

Canavar beni yatağa bırakırken nazikçe incinen ayağıma masaj yaptı 'biraz daha iyi misin?' yaptığı masaj ayağımın ağrısını azaltmıştı 'evet iyiyim teşekkür ederim' 'tesekkür etme annem yüzünden oldu ben onun adına özür dilerim' canavar az önce benden özür mü diledi ben ona şaşkınca bakarken o ise 'neden gözünden damlayan her gözyaşı benim kalbime kurşun olarak giriyor' cümlesini tamamlayıp odadan çıkarken öylece arkasından baktım.

Sabah sıkıntıyla gözlerimi açtım canavar kollarıyla bedenimi kendine hapsetmişti sanki kaçacakmışım gibi kolları bedenimi daha da sarınca bir an nefessiz kaldım canavarı uyandırmamak için yavaşça kollarından kurtulmaya çalıştım. Birkaç uğraşmadan sonra başarmıştım yataktan kalktığımda uyuyan canavarı izledim küçük bir çocuk gibi uyuyordu aradan çok geçmeden gözlerini açtı 'güzelim neden erken uyandın?' onun beni düşünmesi neden bu kadar hoşuma gidiyordu oyun oynuyor işte ne diye kalbim bu kadar hızlı çarpıyor. 'Güzelim iyi misin?' Ne ara yanıma geldiğini bilmediğim canavarın mavilerine baktım 'bben şey yani şey' canavar gülümserken gamzelerine odaklandım benimde gazem vardı ama onunki gibi değil elleri yüzümde dolaşırken 'senin kokun olmayınca yatakta uyuyamıyorum' ben onun sözleriyle irice açılan yeşillerimle ona bakıyordum 'ne yaptın bana bilmiyorum ama iyiki yaptın' anlıma öpücük kondurup odadan çıktı. Kalbim neden bu kadar hızlı çarpıyor onu canavarı seviyor muyum ben? canavarın gösterdiği sevgi gerçek mi ya oyunsa ya beni kandırıyorsa aklımdaki şüpheler beni yiyip bitirirken yaptıkları zihnimde canlanırken ben nasıl onunla bir yola gireceğim. 

(Medyada Hazar ağa Gökçe karakteri kim olmalı sizce?)

Bölüm hakkında düşünceleriniz ve fikirlerinizi almak istiyorum.