GERÇEKLER

183 19 5
                                    

1 ay sonra

Zaman her şeyin ilacı diyorlar gerçekten ilaç mıydı yoksa herkes kendinimi kandırıyordu ama bildiğim tek şey abime olan öfkem günden güne eriyordu Canavara olan da ama bu sevgiye dönüşmüyor hissizleşiyordum sanırım kapı tıklanırken 'gel' Ayşe yi görmemle onun yıkılmış yüzüne öylece baktım 'Gökçe Gökçe ben ben özür' onu lafını hızla kesip 'senin özür dilemen 1 ay önce yaşadıklarımı telafi etmiyor Ayşe sakın özür dileme' Ayşe ağlarken 'bi biliyorum Gökçe hatalıyım a ama mecburdum' 'neye mecburdun ha neye çözerdik hallederdik ben bütün sorunumu seninle çözmeye çalışırken sen ne yaptın sen sırf mecbur kaldığın için bana iftira attın hoşuna gitti mi Hazar ağanın bana attığı tokat' Ayşe ağlarken 'ağlamalarım kendimi ifade edebilmek için cabalamam ya da Hazar ın bana yaptıkları hoşuna gitti mi sen hata yapmadın Ayşe hatalar bilmeden olur sen bile bile yaptın bunu sen yanlış yaptın hatalar affedilir ama yanlışlar affedilmez ben seni Allah a havale ediyorum. Şimdi odamdan defol yüzünü görmek istemiyorum' Ayşe ağlayarak odayı terk ederken öylece kapıya baktım
İçimde oluşan üzüntü birinin kalbini kırdığım için miydi uoksa kendime bu kadar geç kaldığım için miydi bilmiyorum ama bildiğim tek şey şuan Hatice teyzeme çok ihtiyacım olduğuydu annem yerine koyduğum anneler gününde sımsıkı sarıldığım korktuğumda arkasına sığındığım babamın abilerimin açtığı yarayı kapatan Hatice teyzemdi şimdi de kapatır yaralarımı hep kapatmadı mı zaten aniden aldığım kararla üzerimi değiştirdim mavi çicekli elbisemi üzerime geçirip odamdan çıktım. Avluda bekleyen Kemal abi 'Hanımağam biz bırakalım gideceğiniz yere' her ne kadar tek gitmek istesemde Hatice teyzemin yanına daha erken gidebilmek için kabul ettim 'Deren Konağına gidelim Kemal abi' aniden aklıma gelen fikirle 'abi önce çarşıya gidelim' Hatice teyzeme küçük bir hediye almak istiyordum.

Konağa geldiğimde elimdeki hediyeyle heycanla arabadan indim konakta Kumru ablamın sesi yankılanıyordu 'Nasıl yaptın anne bunu nasıl ya sen sen Asiye teyze sayesinde hayatta kaldın kimse sana kapısını açmazken o kadın sana kapısını açmakla kalmadı beni Savaştan Cihandan Welat abiden ayırmadı ya bana kızı gibi davrandı nasıl o Remziyeyle birlik olup Asiye teyzeyi ölüme yollarsın ya nasıl o kadına babama iftira atarsın' Hatice teyze ağlarken 'senin için yaptım' 'benim için yaptın ha beni öksüz bıraktın sen ben senin yüzünden babasız büyüdüm ya ya Gökçe ha o annesinin senin attığın iftira yüzünden babası tarafından öldürüldüğünü öğrense nasıl bakacaksın o kızın yüzüne ben bakamıyorum sen nasıl bakacaksın'  elimdeki hediye paketi yere düşerken gözyaşlarıma inat konuştum 'ne?'

Yazardan devam

Gökçe Hatice teyzesinin soyledikleriyle yıkılmıştı yıllarca ne yaşadığını biliyordu neler çektiğini biliyordu ama o o susmuştu o her gece annesinin katili olduğunu düşündüğü için kabuslarla uyurken Hatice teyzesi yanındaydı nasıl yapabilmişti nasıl kıymıştı annesine kendisine 'Gokce sakince konuşalım ablacım bak' Gökçe kendisine sarılmaya çalışan kumru ablasını hızla itti 'Ssen sen biliyordun değil mi o yüzden bakamıyordun yüzüme ha ikinizde biliyordunuz benim annemin katilleri dışardayken benim ne acılar çektiğimi gördünüz ama ama sustunuz' Hatice teyzesini tutup hızla avluya getirip 'bak burayı hatırlıyor musun ha?' Hatice ağlamaktan konuşamıyordu 'ben unutmuyorum biliyor musun unutamıyorum sadece 5 yaşındaydım 5 sırf oyun oynadığım için o adam avlunun ortasında acımasızca nasıl kemerle dövmüştü beni' Gökçe alayla sırıtıp devam etti 'yorulunca bıraktığında ben bayılmıştım uyandığımda sen vardın yanımda ağlıyordun sırf sen ağlama diye 'hatice teyze ağlama bak geçti' demiştim oysa canım çok yanıyordu. Ben senin beni sevdiğin için ağladığını düşünürken sen vicdanını rahatlatmışsın' Hatice hanım yaşlı gözlerle Gökçe'ye bakarken 'yapma yavrum yalvarırım' Gökçe kendisine öfkeyle baktı ' NE YAPMAYAYIM HA NE BEN YILLARDIR HERKESE YALVARDIM CANIM YANIYORDU ÇOCUKTUM BEN YA ÇOCUK YALVARDIM CANIMI YAKMAYIN DEDİM KİM DURDU HA KİM YA BEN SANA GÜVENDİM DEDİM Kİ 'Gökçe bak annen yok ama Hatice teyzen var' ' ağlarken Hatice Hanım'ın gözlerinin içine baktı 'Ama keşke olmasaymış' hızla konağı terk ederken konağın dışında kendisini bekleyen mavi gözlerle ağlaması artmıştı Hazal ağa karısının yeşillerinden akan yaşlarla darmadağın olurken hızla ona doğru adımladı Gökçe de sanki bunu bekliyormuş gibi Hazar'ın kendisine sarılmasıyla ağlaması şiddetlendi. Hazar karısını arabaya bindirirken torpidodan çıkardığı peçeteyi karısına uzattı 'Anlatmak ister misin?' Gökçe kafasını olumsuz anlamda sallayıp sustu konuşmak istemiyordu 'çiftliğe gidelim mi? Güzelim' diye öneride bulundu Gökçe çiftliği çok beğenmişti belki ona iyi gelebilirdi Gokçeden yanıt beklerken Gökçe 'hiçbir şey istemiyorum sadece konağa gidelim' o konakta ne olduğunu bilmiyordu ama karısının bunu kolay kolay atlatamayaçagını hissediyordu hızla direksiyonu çiftliğe doğru kırdı Gökçe ağlamaktan yorgun düşerken onu ağlatanları tek tek ateşinde yakmak istedi hoş kendisi de zamanında ağlatmamış mıydı? Nefret ediyordu kendinden yaptıklarından asla kendini affedemiyordu Gökçe'ninde kendisini affetmeyeceğini bildiğinden kendisini affetmesi için konuşmuyordu

2 saattin sonunda ciftliğe gelmişlerdi Hazar ağa yanında ağlamaktan uyuya kalan karısını uyandırmamaya dikkat ederek kucakladı.

Gökçe yatağında uzanırken Hazar sevdiği kadını inceliyordu o konakta ne oldu ne olduda orman gözlüsü bu kadar kötü olmuştu 'bben yapmadım' karısının sözleriyle düşüncelerinden ayrılıp 'Gökçe güzelim kabus görüyorsun uyan' Gökçe Hazarın kolunu sıkıca tutup 'yayapma nne o olur lütfen' 'baba canım yanıyor'  Hazar uzun uğraşlar sonucu Gökçe'yi uyandırmıştı 'iyi misin?' Gökçe etrafı incelerken çiftlikte olduklarını anlamıştı 'neden beni buraya getirdin?' Hazar ise onun sorusunu duymamazlıktan gelip 'ne gördün rüyanda?' Gökçe öfkeli gözlerini Hazarın üzerine dikip 'sanane sizene hepiniz hayatımı mafhettiniz siz benim her şeyimi elimden aldınız önce ailem dediğim insanlar sonra sen ne istiyorsunuz bende ha söyleyin ölmemi mi o sizin için kolay' hickiriklari arasında Hazar'ın gözlerine baktı 'ne neden yaptınız be ben size hı hiçbir şey yapmadım ki'  Hazar sevdiği kadına bir adım atarken Gökçe ondan uzaklaştı 'yaklaşma yaklaşmayın bana Allah hepinizin belasını versin' hıçkırıkları odada yankılanırken Hazar Gökçe'nin uzaklaşmasına izin vermeden sıkıca sarıldı Gökçe onu itmeye çalıştıkça Hazar daha sıkı sarıldı sevdiği kadına sonunda pes eden taraf Gökçe olmuştu kocasının gömleğine akıttı gözyaşlarını 'be ben onu annem yerine koydum o ona kendimden çok güvendim' Hazar kim diye sormadı ne oldu diye sormadı sustu karısının anlatmasını bekledi 'a annemi teyzem ve babam öldürmüş yıllarca katil dediler bana vebalıymışım gibi itip kaktılar çocuk olmama bile izin vermediler en en kötüsü ne biliyor musun Hazar?' 'Ben inandım onlara dedim ki 'sen katilsin Gökçe mutlu olmaman gerekiyor' a ama her şeyi o onlar yapmış annem ben ve abilerim kurban olmuşuz' Hazar Gökçe'nin sakinleşmesi için saçlarını okşarken Gökçe susmuştu odada sadece Gökçe'nin iç çekişlerini duyuluyordu. Belki bugünde bitecekti ama geçmiş telafi edilmeyecekti

KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin