Bölüm 2

947 33 5
                                    


MEDYA: SARDUNYA

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yalçın'ın anlatımı ile ( 4 yıl önce )

Umut ile birlikte iş için Gürcistan'a gelmiştik. Yeni bir mimarlık şirketi açmayı hedefliyorduk. Anlaşma sağlayacağımız şirket sahibi Gürcistan'da yaşadığı için buraya gelmek zorunda kalmıştık. Aslında çok güzel bir yerdi. Birkaç gün dinlenmek bize de iyi gelecekti.

Art arda üç toplantı sonrası biraz etrafı gezmek için dışarı çıkmıştım. Umut yorgun olduğu için gelmek istememişti. Bu yüzden tek başıma huzurla ilerlerken birden biri ile çarpıştım. Başımı yerden kaldırıp kiminle çarpıştığıma bakınca yere çökmüş sebze poşetlerini toplayan ve Gürcüce bir şeyler söyleyen bir kadın olduğunu gördüm. Hemen yere çöküp poşetleri toplamasına yardım ettim. Aynı anda başımızı kaldırdığımız için göz göze gelmiştik ve o an benim için tarifi olmayan bir andı. Bütün sesler, insanlar her şey yok olmuştu yalnızca o vardı. Bembeyaz porselen gibi cildi, kestane ve yosun yeşili karışımı gözleri, kestane rengi saçları ve kırmızı dolgun dudakları olan o kadın... O kadar eşsizdi ki...

" Be-ben üzgünüm... Dalmışım. Fark etmedim sizi."

" Türksünüz demek. Önemli değil. Ben özür dilerim. Acelem vardı da. Arabaya yetişecektim ama kaçırdım." Sesinin tınısı öyle hoştu ki hiç sıkılmadan ömrümün sonuna kadar dinleyebileceğimi hissetim.

" Arabam hemen şurada. Yani... isterseniz sizi bırakabilirim. Benim yüzümden arabayı kaçırdınız zaten."

"sağolun beyefendi. zahmet vermeyeyim ben size he- ahh pardon telefona bakmam lazım. alo anne! ... arabayı kaçırdım anne .... tamam geleceğim en kısa sürede. sen evdekileri oyala yeter."

sesi, jest ve mimikleri... o kadar güzel birisiydi ki adeta yeryüzüne düşmüş bir melek gibiydi. bir insanın her şeyi kusursuz olur mu? bu günden sonra anladım ki oluyormuş. ilk defa böyle bir durum ile karşılaşıyordum. ona baktıkça bakasım geliyor. gözümü bir saniye bile üzerinden ayırmak istemiyordum. konuşması bitipte telefonu kapatınca beni baştan sona inceledi. uzun uzun gözlerime baktı. aklında bir şeyleri tartıyordu sanki. ardından bir karara varmış gibi bir yüz ifadesine bürünüp konuşmaya başladı.

" teklifiniz hala geçerli ise beni bırakabilirsiniz. evim o kadar da uzak değil zaten. ama acelem var dediğim gibi."

" tabi ki. buyurun hemen şu araba."

beraber arabaya bindikten sonra hemen yola çıktık. her ne kadar acelesi olsa da arabayı çok hızlı kullanmadım. sırf onunla biraz daha durabilmek için. adı sardunyaydı. 20 yaşındaydı ve buralıydı. hakkında sadece bunları öğrenebilmiştim çünkü araya belli bir mesafe koymuştu. sınırlarını ve kişisel alanını koruyan biriydi. aynı zamanda kibar, saygılı ve olgun biriydide. dediğim gibi... kusursuzdu.

" hemen şurası evim. burada indirebilirsiniz. teşekkür ederim. çok yardımcı oldunuz. borçlandım size. umarım bir daha karşılaşırız da borcumu öderim." dedi

" borç falan yok. dert etme. ama umarım. umarım bir daha karşılaşırız... gürcü güzeli."

" gürcü güzeli?" dedi şaşkınlıkla belerttiği gözleri ile.

" gürcü güzeli."

----------------------------------------------------------------

Günümüz

iş için trabzona geleli yaklaşık olarak 1 hafta olacaktı. bu aralar çok yoğun olduğumuz için trabzondaki şirket ile fazla ilgilenememiştim ve haliyle çok fazla iş birikmişti. şirketten çıkıp nefes alabilmek için anca bu gün vakit bulmuştum. öğlen yemeği için bir restorana gelmiştim. yemeğimi yedikten sonra hesabı ödemek için kasada beklerken bir çocuk dikkatimi çekti.

gürcü güzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin