bütün yaşamı acılar içinde geçmiş bir kadın... aynı zamanda genç bir anne. oğlu ile yaşam mücadelesine kaçarak devam ederken karşısına çıkan gerçek ailesi ve yıllar sonra tattığı gerçek aşk...
peki sardunya ve oğlunun hayatı nasıl devam edecek?
meryem ablanın ofisinden çıktıktan sonra biraz hava almak için ateşin ısrarı ile parka gitmiştik. ateş kaydıraktan kayarken ben de yalçın ile yan yana oturmuş ateşi izliyordum. bir süre devam eden sessizlik yalçının aldığı derin nefesler ve konuşmaya başlaması ile son bulmuştu.
" nasıl? nasıl dayandın sardunya? ben-ben anlamıyorum gerçekten! bir anne-baba nasıl böyle olur? çocuğuna ki özelliklede bir kız çocuğuna nasıl bu kadar acımasızca yaklaşır? nasıl görmez kızının çektiği acıları?" Derin bir nefes aldım ve bende konuşmaya başladım
" ben kabullendim bu durumu. yani anne ve babamı. sevmiyorlar yalçın. çok çabaladım ama sevdiremedim kendimi bir türlü. Çok çabaladım ama sonunda anladım. Bazı insanların içinde sevginin olmadığını. İçinde Merhamet, acıma ve şefkatin olmadığı insanların da var olduğunu anladım ben."
" Herkes anne baba olmamalı. Böyle insanlar anne baba olmamalı. Bu durumu sorgulamak bize düşmez ama bu insanlar anne baba olmayı hak etmiyor." Dedi hüzün acı ve biraz da nefret ile.
" Evet. Evet etmiyor. Anne ve babam bu sorumluluğu, bu kavramları hak etmedi. Hamit benim oğlumu hak etmedi. Ateş ve ben bu hayatı hak etmedik ama... Ama bu bizim sınavımız. Bize sabretmekten başka bir şey düşmüyor. Ama ben inanıyorum yalçın. Gerçekten bak. Hissediyorum. Daha şimdiden hayatımız düzene girmeye her şey yolunda gitmeye başladı. Ama bu sadece bir başlangıç. Daha güzel günlerimiz olacak bizim. Asıl hayatımız şimdi başlıyor bizim."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yarım saat daha parkta durduktan sonra Yalçın'ın teklifi ile ev için eşya bakmaya çıktık. İki katlı müstakil bir ev bulmuştu yalçın. 3+1 di. Ne çok büyük nede çok küçüktü. İkimiz için yeter de artardı.
Öncelik olarak ateşe oda bakmaya başlamıştık. ateş doğduğu zamandan beri içimdeki en büyük ukteden biriydi ona istediği gibi bir oda yapamamak. ateş doğduğundan beri uzaya meraklı bir çocuktu. ateşin bu hayatta yapmayı en çok sevdiği üçüncü şeydi yıldızları ve ayı izlemek. ne zaman uzay ile ilgili bir belgesel görse tüm dikkatini o belgesele verir ve hayat ile tüm iletişimi kesim tüm dikkatini izlediği görsellere verirdi. ondan dolayıdır ki ateşe hep uzay temalı bir oda yapma hayalim vardı ve şimdi bu hayalimi gerçekleştirebilecektim.
yalçın ile aramızda anlaştıktan sonra ateşe sadece oyuncak ve bir iki parça eşya seçtirdik. ona sürpriz olacaktı bu oda. ateş için yaptığımız alışverişin ardından benim odam, salon ve mutfak için de şu anda önceliğimiz olan eşyaları almış ve yeni evimize doğru yola çıkmıştık. eşyalar gelene kadar ateşin odasını boyayacaktık.
eve geldiğimiz zaman bahçede bizi yalçının annesi ve kız kardeşi karşılamıştı. yalçının annesi ateşi bahçede oyalarken biz de ateşin odası olmasına karar verdiğimiz yatak odasının yanındaki odaya geçmiş ve neler yapacağımızı kararlaştırıyorduk. yalçının kardeşi birçenin bulduğu bir kaç tasarımı aramızda oylamış ve en sonunda birine karar kılmıştık. üstümdekiler ile rahat edemeyeceğim için yanımda getirdiğim gri, ispanyol paça taytlı bir takımı banyoya geçip giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
