2. Bölüm / Kalbin İnşası

148 11 9
                                    

Bölüm müziği: Ahmet Kaya - Penceresiz Kaldım Anne

"Bazen, bazı acılar öyle ağır yer edinir ki kalpte.. Her yerin âdeta cam kırıklarıyla doluverir. Konuşsan boğazını parçalar, sussan kalbini..."





Zor da olsa sanırım tüm içimi dökmek kararı almıştım.

Ve sesim,
Yağmurun sesine karıştı.

"Bir kızın en derin yarası babası olabilir mi?
Oysa ki babasının onun ilk aşkı falan olması gerekmez mi?"

Acı bir tebessümle devam ettim konuşmaya.

"Sarıp sarmalaması, sahip çıkması, kötülüklerden koruması, sorunlarını dinlemesi, anlaması gerekmez mi?
Bir baba kızının en büyük şansı olmalı ya, en büyük şanssızlığı değil."

Sesim yükselmişti. O ise pürdikkat dinliyordu.

"Daha küçük yaşlarda abimle okulu bırakıp gece gündüz demeden çalışmaya başladık.

Tek sebebiyse sorumsuz bir babaya sahip olmaktı.
Bu bizim suçumuz muydu?

Benim babam neden şansım olmadı da hayatta ki en büyük şanssızlığım oldu?
Niye diğer kızlar gibi bir babam olamadı?

Çok özenirdim biliyor musun.
Küçükken buz gibi havada, sokakta gül satmaya çalışırken yanımdan benim yaşımda ki kızlarının saçlarını okşayarak geçen babalara bakardım.
İç çekerek izlerdim.
Çok özenirdim o kızlara."

Tir tir titriyordum.
Hem hava hem ruhum buz kesmişti.

Sesimi tekrar yükselttim.

"Bizim ömrümüz onun borçlarını ödemekle geçti. "

Gözlerini bana dikmiş dikkatlice dinliyordu. Bu durum aklımın karışmasına sebep oluyordu ve sürekli duraksıyordum.

Devam ettim tekrar.

"Geçen Çarşamba günü abimle ikimizde yine gece geç saatlere kadar çalışmıştık.

Normalde işten geç döndüğümde annem ne olursa olsun uyumaz, ışık açık beklerdi beni.

Fakat o gün evimizin kapısına geldiğimde ışıkların yanmadığını gördüm.

Bir şeyler olduğunu direkt hissetmiş ve anlamıştım.
Ama tabii ki konduramıyordum."

Yüzümde belirgin bir acı tebessüm oluştu. Biraz duraksadıktan sonra tekrar anlatmaya devam ettim.

"O an adımlarım o kadar ağır geliyordu ki.

Saudade 'Dilsiz Acılar' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin