5. Bölüm/ İkili Merhem

119 9 0
                                    

Bölüm Müziği: Kaan Boşnak - Böyle Güzelsin Hep Böyle Kal




"Fiziki yaralar, yarabandı ile sarılabilir. Zaman geçer, yara kapanır. Fakat ruhi yaralara, merhem bulamazsınız. Zaman geçer, yara hep daha çok açılır."












yazar anlatımından...

Çalan kapının sesiyle kapıya koştu Arzu.

Abisini ve tabiri caizse daha üç saat önce öğrendikleri -yengesini- bekliyordu.

Bir açıklamaya ihtiyaçları vardı.

Annesi de peşine takıldı. Heyecanla kapıya odaklandılar.

Fakat kapı açılınca gördükleri manzara karşısında dehşete düştüler.
Abisinin sol kaşından kan akıyordu.

Buz kesmiş bir sesle "Abi kim yaptı bunu sana?" diye sordu.
Ardından annesi lafa girerek "Sıla'nın abisi yaptı değil mi? Zuhal bahsetmişti deliliğinden." diyip eliyle oğlunun yüzünde gezintiye çıktı.
Hafif bir yaraydı ama yine de maneviyat açısından can yakıyordu.

"Yok bir şey. Bile isteye izin verdim. Böyle olması gerekiyordu." diye sakin bir sesle açıkladı Yusuf.

Arzu, Yusuf'un açıklamasını duyar duymaz hırsla "Ben o adamı gebertirim!" diyerek çığlık attı.
Ardından hızlı hareketlerle kendini kapıdan dışarı attı.

Yusuf, sinirden gözü dönmüş kardeşini tutmaya çalışıyordu ama Arzu o kadar sinirliydi ki bir şekilde kurtulup tekrar hızlanıyordu.

En son tutmayı bırakarak arkasından "O kapıyı çalarsan ben de seni gebertirim." diye seslendi.
Fakat Arzu, hiç umursamadan kapıyı alacaklı gibi çaldı.

Normal şartlarda olsa abisinin bu sözü üzerine korkudan kıpırdayamazdı bile.
Ama konu abisi olunca gözü dönmüştü.
Şu hayatta belki de en değer verdiği kişiydi abisi.

Abisinin kendisini vurdurtmasına her şeyden daha çok şaşırmıştı.
Doğruya doğru 1.97 boyu ve fazlasıyla geniş kasları vardı. Ayrıca özel kuvvetlerde olduğu için çeşitli dövüş alanlarında eğitimi vardı.
Daha önce tokadıyla bir insanı bayılttığını hatırlıyordu abisinin.

İlk defa abisine vurulduğunu görüyordu ve açıkçası buna cesaret eden kişiyi de çok merak ediyordu.

Kapı Sıla'nın teyzesi tarafından açıldığında Arzu, ayarlayamadığı ses tonuyla "Zuhal abla çekil." dedi. Ellerini beline koymuş, hızlı nefes alış-verişlerini kontrol etmeye çalışıyordu.

"Ne oluyor kızım?" diye cevap aldığında gözlerini kapatıp, sıkarak kendini gazladı. Ardından hızla önünde ki kadını iterek içeriye daldı.

Tekrar tekrar "Nerede o?" diye bağırıp, odaları kontrol ediyordu. Sonunda girdiği odada ona denk geldi ve sakince kapıda durdu. Üstelik Sıla da yanındaydı.

İşte şimdi eyvahlar olsundu!

Kafasını sağa sola sallayarak, hızla odaya girip, kendini şok içerisinde izleyen adamı var gücüyle ittirerek "Sen kimsin de benim abime vuruyorsun?" diye bağırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saudade 'Dilsiz Acılar' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin