4. Bölüm/ Silkelenmiş Anılar

102 7 3
                                    

Bölüm Müziği: Bağzıları - Zaten Kırılmış Bir Kızsın

"Sevdiklerinizin kafanızda kodladığınız gibi olmadığını anladığınız an dünyanız başınıza yıkılacak gibi olur. Ama yine de akıllanmazsınız."







Resmen pat diye sevgili olduğumuzu söylemişti. Bende ki de kalpti.

O sözü söyledikten sonra kimseyi dinlemeden ayaklanıp, elimden tutup kaldırmış ve dışarıya sürüklemişti. Şokta olduğum için tepki verememiştim. Ağızları açık bir şekilde, gözlerini belertmiş bizi izleyen üç kişinin arasından sıyrılıp çıkmıştık.

Evet, üç kişinin. Çünkü son anda odaya giren Arzu da şokların en büyüğünü yaşamıştı.

Sevgili olduğumuzu söylemekle kalmamış, elleriyle montumu giydirmişti.
Bu da daha inandırıcı hale getiriyordu.

Dış kapıyı kapatır kapatmaz hızla elimi ondan kurtardım ve "Aptal mısın sen, ne saçmalıyorsun?" diye ağır bir tepki verdim. Sesim fazlasıyla yüksek çıkmıştı.

"Önce o ses tonunu indir." dedi dişlerinin arasından. "Sonra düzgün konuş." diye ekledi.

"Sen kimsin ya? İstediğimi yaparım, istediğimi söylerim. Artık emir vermekten vazgeç." diyerek daha yüksek sesle bağırdım.
Gerçekten sıkılmıştım bu saçma tavırlarından. Kimse bana bu şekilde emirler veremezdi. Çok sinir olmuştum.

Kaşları kavislendi ve apartman duvarına sertçe yapıştırdı. Sırtımın acısıyla gözlerimi sıkarak kapattım. Koluyla hapsetti. Eğilip, yüzüme o kadar yaklaştı ki nefesini tenimde hissediyordum. Kafamı hızla yana çevirdim. Eliyle çenemi tutup, kafamı tekrar önüme çevirdi ve yeniden göz temasına girmemi sağladı.
Gözlerinden ateş çıkıyordu sanki. O kadar korkutucu görünüyordu ki.

Şu son yarım saatte onun hakkında ki tüm düşüncelerim ışık hızıyla zıttına dönmüştü.
Karşımda farklı biri vardı sanki.

Ben derdimi bu adama mı emanet etmiştim?
Dert arkadaşı olarak bu adamı mı seçmiştim?

Acı bir tebessümle gülümseyerek
"Vur istersen bir de" dedim.

Gözlerimi ıslanmaması için zorluyordum. Ne olursa olsun onun karşısında asla kendimi zayıf ve güçsüz göstermeyecektim.
Oysa en çok onun yanında rahatça ağlamıştım. Oysa en çok onun yanında tehlikede olmadığımı hissedip kendimi teslim edercesine çok ağlamıştım.

Nasıl bu kadar fazla yanıltabilirdi ki? iki gün öncesinde tanıştığım adam kesinlikle farklı biriydi.
Sinirlenince niye bu kadar çok gözü dönüyordu ki?

Gözlerime uzun uzun baktı ve sonunda geri çekilip "Özür dilerim" dedi.

Umursamazca arkamı dönüp gitmeye yeltendim. El bileğimi tuttu.
Sinirden çıldırmak üzereydim. Olduğum yerde durdum ama arkamı dönmedim.

"Konuşmamız gerekiyor" dedi sakin bir sesle.

Hızla ona döndüm ve bağırarak "Şaka mı yapıyorsun? Daha neyi konuşacağız ya!" dedim. Sesim yine fazlasıyla yüksek çıkmıştı.

Saudade 'Dilsiz Acılar' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin