Bölüm için hazırsak başlayalım, yazım hatalarım için affedin. Ve varlığınızı hissettirmeyi unutmayın yıldız ve satır aralarında, fikir ve düşünceleriniz benim için çok kıymetliii...🥹600 oy / 1.1k yorum'da yeni bölüm sizlerle olacak!
Hepinize keyifli okumalar dilerim!
YouTube : wattyisigi
İnstagram : wattyisigi | pazinwattpad
ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
"Tercih oldum gözünde, geçmiş tekerrür etmedi belki ama inanmadı bana. Onu seçti, yaktı beni acımasızca."
∞
"Burası neresi?"
"Evine hoş geldin, Ahu." Karşımda duran Barın bana büyük bir mutlulukla bakıyordu. Birkaç dakika önce uyanmış, gözlerimi ise bu yabancı evin içerisinde açmıştım.
"Bu oyuna artık son verebilirsin. Baş başayız, çıkar maskeni." Kaşlarım anlamsızca çatılırken yattığım vaziyetten ayaklanarak oturur hale geliverdim. "Ne oyunundan bahsediyorsun, anlamıyorum. Beni neden kaçırdın, derdin ne senin?"
Yüzü hafifçe düşerken korkutucu bir görüntü oluşturuyordu. Hafifçe yutkunarak kendimi geriye doğru çekmeye çalıştım elimden geldiğince. "Masum kızı oynamasan mı, seni kurtaracak kimse de yokken üstelik. Hala daha kollarıma gelmedin, ne oyun kuruyorsun o aklınla?
"Ben sana oyun oynamıyorum, kimsin de kılımı kıpırdatacağım?"
"Ahu, karşında duran adamın Barın olduğunu unutma. Ben Karan gibi değilim, beni tanıyorsun. Ben dönene kadar Karan'ın koltuğunu Altay çoktan almış olması gerekiyordu neden hala daha Karan var?"
Ne?
Barın.
Altay'ı tanıyor muydu?
"O nerede?" Bakışlarım evin etrafında gezindi. "Altay?"
Gözleri kısıldı. "Seni buraya getirdiğimi biliyor. Küçük bir işi olduğunu söyledi, birkaç güne yanımızda olacak."
"Herkes onu arıyor." Başını ağır ağır salladı. Kim olduğunu bilmiyordum ancak her adını duyduğum an bedenim zarar görmüşçesine sanki yumruk darbesi alıyordu.
Gözleri hafifçe devirirken ayaklanıverdi. "Kuzenimle gerçekten evlenmeyeceğini biliyorum. Ona aşık olmak gibi bir lüksün zaten yok, bana söylemek istemiyor musun ne planladığını? Hala daha kollarıma atlamadın sevgilim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAZİN +18
General Fiction"Sakın!" diye bağırdı duygu duvarını kırarak. "Eğer o silahla kendini vurursan bunun dönüşü olmaz Efil!" Acıyla kahkaha atmaya başladım. Herkes benim bunu yapacağımdan o kadar emindi ki, korkuyorlardı. Haklılardı da. Yapacaktım. "Niye?" diye fıs...