Marabalar bu bölüm Barkın manyagının ağzından okucaz. Baslayalimmm
-
Barkının ağızındanBu sabah erken bir saatte hırdavatçıya gidip çokça kireç tozu almıştım. Aslında evdekiler benim için yeterliydi ama bu gidişle daha fazla toza ihtiyacım olacağı kesindi. Malum kurbanlar birikince koku da epey fazla oluyordu. Kireç tozu çürük et kokusunun yayılmasını engelliyordu...
Akşama kadar bir takım işlerle uğraştım inanılmaz yorulmuştum, üstüm başım pislik içindeydi. Tabii bunlarla uğraşırken kediciğimi düşünmekten işime odaklanmak zor olmuştu. Onu deli gibi özlemiştim birden bire benden uzaklaşmaya başlamıştı,neden benden kaçtığı hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Onu korkutmuş olabilir miydim?
Kısa bir duşun ardından her gece yaptığım gibi sokaklarda dolaşmaya başladım. Araf evinde yoktu, dükkanda olacağını düşünüp yavaş adımlarla dükkana ilerledim. İçeriye baktığımda gördüğüm manzarayla beynime şimşekler çaktı...
Bu orospu çocuğu da nereden çıkmıştı lan ? Şuan herifin biri benim olana sarılıyor ve saçma sapan temaslarda bulunuyordu. Sinir krizi geçirmek üzereydim ama şimdi bişey yaparsam, Arafı ömür boyu kaybedebileceğim düşüncesi bütün vücudumu titretti. Sakin olmak zorundaydım...
Yaklaşık 2 saattir aynı pozisyonda gözümü bile kırpmadan ikisini izliyordum. Amına koduğumun piçi sanki onu izlediğimi biliyor gibi Arafa daha çok sokuluyordu. Araf neden bunu yapmasına izin veriyordu. O temastan nefret ederdi, neden buna engel olmuyordu.
Gözümden akan yaşı bir hışımla sildim. O orospu çocuğunun götünden kan alacaktım.
Bir süre sonra ikisi de ayaklandı. Sonunda o piçin dölü siktirip gidecek diye rahatlarken, Arfın evine doğru yürümesiyle artık sabrımın sınırına ulaşmıştım. Sessiz bir şekilde arkalarından onları takip ettim. Kapının önüne geldiklerinde. O yavşak herif Arafın boynunu öpüyordu işte bu bardağı taşıran son damlaydı. Büyük bir kahkaha patlattım bu gece o piçin kafasını gövdesinden ayırmazsam benim de adım Barkın değildi...
Hemen eve gidip bodrum kata indim. Aralıksız yarım saat boyunca sinirimi boşalttım. Kan ter içinde kalmıştım. Bu halde Arafın yanına gidersem benden korkabilirdi ve ben kendime engel olamazdım. Kısa bir plan yaptım ve üzerimdeki kıyafetlerle duşa girdim. Aceleyle evden çıkıp Arafın kapısına geldim.
"Barkın noldu sana niye sırılsıklamsın." Dedi beni baştan aşağıya süzerek. Onu o kadar özlemiştim ki. Tek bir kelimesiyle bana bütün dünyayı yaktırabilirdi.
"Evde su borular patladı da birkaç gün sende kalabilir miyim problem olmazsa." Diye sordum mahcup ses tonumu kullanarak. Şuan içeride ne olduğunu çok merak ediyordum. O piçin eli kolu rahat durmadığı için daha çok gerilmiştim.
"Saçmalama ne problemi tabii ki kalabilirsin. Gel hemen içeri, hava buz gibi hasta olacaksın." Demesiyle içeri daldım ve hemen salona koştum. Yavşak koltuğa yayılmış ağlıyordu. Amına kodumun bebesini daha çok ağlatacaktım çok...
Arkamdan gelen adım sesiyle Arafa döndüm "Bu pi- şey bu arkadaş kim ne iş." Dedim tek gözümü kırparak. Az daha üzerine atlayacaktım.
" Benim eski bi arkadaşım. Bugün tesadüfen karşılaştık burda kalcak siz tanışın hadi. Ben de sana üst baş ayarlayayım, istersen sıcak bi duş alabilirsin alt katta olacağım keyfine bak." Dedi ve hızla bodrum kata indi.
İşte şimdi baş başa kalmıştık. Yalnız olmanın verdiği heyecanla 32 diş sırıttım ve üzerine doğru yürümeye başladım. Kendinde değildi gözlerni bile açamıyordu bu benim işime gelirdi. Tam yakalarından kavrayacakken "Niye sevmedin lan beni, niye sevmedin amına kodumun kızı." Tanrım ne diyordu bu gerizekalı böyle, aşk acısı çekmesi benim olana dokunmasını haklı çıkarmazdı. Sikerdim onu da aşkını da...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINAK(GAY)+18
Mystery / ThrillerGenç çocuk yatağında masum bir şekilde uyurken her gece evin altındaki tünelden gelip onu dikizleyip tüm hayatına sahip olacak olan takıntılı adamdan habersizdi...