Sabah saat 7 olmuştu alarm kaç kez çalmıştı bilmiyorum hızlıca pencereye gidip perdeyi araladım uzun zamandan sonra Mardin de sabah güneşini izliyordum hızlıca duşa girdim saçlarımı taradım tepeden bağladım bukle bukle olmuştu zaten üzerime siyah gömlek altıma deri diz kapağıma gelen etek giydim hafif makyaj yaptım hazır saylırdım saatimide takıp gözlüğümü kafama takmıştım anahtarımı çantaya koydum ayağıma 5 cm lik topuklu bot giydim siyah yandan takmalı çantamı aldım siyah belden bağlamalı kabanımı giydim artık resepsiyona doğru ilerliyordum anahtarı teslim ettim iyi günler dileyerek ayrıldım otoparka indim arabaya bindim artık konağa gitme zamanıydı
yol boyunca müzik dinledim yıllar önce konağın yakınındaki marketten ekmek almaya hep beni yollarlardı sağda durdum bütün anılarım teker teker gözümün önüne geliyordu Kağan abimle alış veriş yaptığımız anlar 4 kuzen hep birlikte gezdiğimiz anlar tüm düşüncelerden bir anda sıyrıldım tam ekmek alacaktım bir tane çocuk gördüm Kağan abime o kadar benziyordu ki aynı Kağan abimin küçüklüğü acaba kimdi öğrenmemin tek yolu vardı hemen selam verdim
Berfu: selam küçük bey adınız nedir sizin kimlerdensin?
Bizim buralarda siz kimlerdensiniz diye sorulurdu Çocuk kendinden emin şekildeÇocuk: Mehmet Can Atasoy Kağan Atasoyun oğluyum
Çok şaşırmıştım karşısında kala kaldım çünkü Kağan abim oğluna benim babamın ismini verdiğini duymuştum Demeki Kağan abimin oğlu buydu benden sonra ekmek alma işi ona düşmüştü gülümseyerek kendimi tanıttım
Berfu: bende berfu Atasoy sende atasoyların en küçük üyesisin ama üzülme halacım bende senin yaşlarındayken ekmek almaya hep ben giderdim şimdi şöyle yapalım ben ekmeklerin parasını ödeyeyim sende elindeki parayla marketen istediğini al olur mu ?
Mehmetcan: sen benim halamısın?
Başımı sallayarak onayladım hızlıca gidip abur cubur almaya gitti herşeyi aldıktan sonra arabaya bindik ev biraz uzaktı mardinin dışında kalıyordu dedem Mardin çok içinde olmasın güvenlik açısından konağı bir tık dışarı yaptırmış memo canla sohbet ede ede konağa gelmiştik elime ekmekleri aldım Mehmetcanda bir elimi tutuyordu diğer elinde de kendi alış veriş poşetini bırakmıyordu korumalar sonuna kadar konağın kapısını açmıştı dedem geleceğim için herkesi uyarmış Demeki bana bakarak selam verdiler başımla karşılık verdim dedem terasa çocukluğumdaki gibi büyük bütün ailenin sığacağı kahvaltı masası kurdurmuş beni görünce ayağa kalkmıştı konağın avlusuna bakınca iyi kötü bütün anılarım gözümde canlanıyordu sanki orda küçük bir kız vardı ve ben onu kurtarmaya gelmiş gibiydim sağ ayağımla bismilah diyip yavaş yavaş içeri girdim Mehmet Can elimi bırakıp koşa koşa terasa çıkmıştı
"Berfu halam geldi " diye terasın her tarafında bağırıyordu masadaki diğer ailenin tüm üyeleri ayağa kalkmış şaşkınlıkla bana bakıyordu bense yerime mıh gibi sabitlemişim bütün anılarım tranvamın olduğu konak ailemin katilin yaşadığı ev bana çocukluğum boyunca bir zindandan başka hiçbir şey değildi bir taraftan elimi yumruk yapıp sıkıyordum içimdeki çocuk burdan kaçmak istesede güçlü kadın cesurca adım atarak terasın merdivenlerini çıkıyordu herkes şaşkın gözlerle bakarken tek mutlu gözlerinin içi gülen biri vardı tanıdık gözler Fırat ....nasıl davranacağımı bilmiyordum ,dedemin yanına geldim elini öptüm oda beni öptü "hoş geldin kızım "dedi dayımlarda şaşkın bakıyorlardı ama ilk yanına Çağıran fıratın babası cihan dayımdı " gel bir öpeyim seni güzel yeğenim " dedi ilk önce elini öptüm sonra beni bağrına bastı kokladı diğer dayılarımlada sarılıp selamlaştıktan sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN ATEŞİ
Teen FictionÇok büyük bir aşiret içinde doğup ama tek başına zorlu mücadele vermiş bir kızın hayatı BERFU ATSAOY OLMAK