3. BÖLÜM

144 5 4
                                    

"Abi hastaneye mi götüreyim?"

"Hayır, rezidansa götür bizi. Poyraz sen de doktoru çağır."

"Tamam abi."

"Gizem beni duyuyor musun?"

Gizem'in başı Gökhan'ın bacaklarındaydı. Gizem yarı baygın halde konuşmaya başladı.

"Gökhan..."

"Efendim? İyi misin?"

"Ben katilin çocuğu değilim öyle değil mi? Hepsi uzun bir kabus değil mi?"

Gökhan sessiz kaldı. Sorusuna cevap arıyordu fakat bulamıyordu. Her şeyin gerçek olduğunu biliyordu. Bacağında yatan kardeşinin katilinin kızıydı. Kardeşinin yasını bile tutamadan onu öldüren kişinin kızıyla evlenecekti. Bir yandan bunları düşünürken esas düşmanın kim olduğunu merak ediyordu. Hasan'ın tek başına bu kadar iş yapamayacağını ve bulaşmayacağını biliyordu. Gizem'e kitlenmiş gözlerini Poyraz'a çevirdi.

"Doktor eve gelmiş mi?"

"Evet efendim. Rezidansa yaklaşık iki dakika kaldı."

"Tamam."

Gizem'in bilinci en son sorduğu sorudan sonra tekrardan gitmişti. Rezidansa hızlıca girip asansöre bindi. Doktor yatak odasının önünde hazır halde bekliyordu. Gökhan da dikkatli bir şekilde Gizem'i yatağında bıraktıktan sonra odadan çıkıp doktorun bir şey söylemesini bekledi. Yerinde duramazken açılan kapı sesiyle doktoru yanına gitti.

"Önemli bir şey var mı?"

"Çok fazla yorulmuş ve strese maruz kalmış bu da nefes alış verişini tetiklemiş. Bir süre dinlenmesi gerek. Ayrıca hastaneye gitmekte fayda var. Geçmiş olsun."

"Alınması gereken ilaç var mı?"

"Hayır yok."

"Emin misiniz? Çok kötü görünüyordu."

"Endişenizi anlıyorum fakat şuan bir sorun yok. Dediğim gibi hastaneye gitmekte fayda var tabii."

"Peki, tamam. Bizimkiler size eşlik etsin. İyi günler."

"İyi günler."

Doktor ile konuşması bitince direkt odaya geçti. Gizem eskisi gibi baygın şekilde uyuyordu. Dolaptan bir battaniye çıkartıp Gizem'in üstüne örttü. Daha sonra yatağın yanında ki sandalyeye oturup bir süre Gizem'e baktı.

"Doğru mu yapıyorum? Neden kararsızım? Neden sana bakınca bütün yaşananları unutmaya başlıyorum? Beni kararsız hale getiriyorsun. Kararsız olmayı sevmem. Senden nefret lazım. Sen katilin kızısın Gizem."

Ellerini başının üzerine koyup saçlarını sertçe karıştırdı. Ne hissedeceğini kestiremeyen hali onu sinir ediyordu. Kardeşinin ölümünden beri uyumamıştı. Geceleri kardeşinin mezarına gidiyor ya da onunla oyun oynayan kişinin izini bulmaya çalışıyordu. Ortalık sakinken başını geriye doğru yaslayıp gözlerini kapattı. Geçen günlerin ardından ilk defa başını bir yere koyabilmişti ve hemen uyumuştu. Birkaç dakika sonra Gizem gözlerini hafif hafif açmaya başladı fakat halen tam olarak kendinde değildi. Başını hareket ettirmeden gözleriyle sağ tarafa baktı. Kolları birbirine bağlamış halde uyuyan Gökhan'ı gördü.

"Gökhan...Uyuyor musun?"

Yorgun sesi Gökhan'ın derin uykusunu etkileyemedi. Daha fazla konuşacak gücü olmadığı için gözlerini kapatıp o da uyudu. İkisine de yaşanan olaylardan koparak bir süre de olsa huzurlu zaman geçirmek kaldı.

KADERİMİ DEĞİŞTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin