8. BÖLÜM

55 2 0
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalımm 

keyifli  okumalarr 💗💗

***

"Hani bu Ekrem denilen adam her şeyi hallediyordu? Ses seda yok!"

"Bilmiyorum Patron. Şuana kadar bir konuşma yapmadı ama..."

"Ama?"

"Ümit'in oğlu Murat durumdan şikayetçi ve bunu dile getirmekten hiç çekinmiyormuş. Evde tartışma çıkartmış."

"Demek öyle. O kenarda kalsın. Yaşı küçük olduğu için Gökhan onu susturuyordur. Küçük planlarla yürüyemeyiz. Öyle bir plan yapacağım ki Gökhan toparlanamayacak."

***

"Bırak! Kimsiniz siz?"

"Sus! Sus ki bağlamayalım o ağzını. Poyraz Gökhan Bey'e haber verdin mi? Geliyor mu?"

"Aradım geliyor."

"Ulan öldürmez değil mi?"

"Valla ben karışmam ama şüpheli birisini bulduğumuzu söylediğimde sesi fenaydı."

"Ne dedi?"

"Geliyorum." diye Gökhan'ın sinirli sesini taklit etti.

"Sadece bu kadar mı?"

"O kelimenin altında neler yatıyordu biliyor musun be kardeşim? Bana dese kaçardım yani."

"Gazamız mübarek olsun."

Kapının aniden açılışı ile herkes aynı yöne baktı. Karşılarında ise siniri gözlerinde belli olan Gökhan Demir vardı. Karısını rahatsız eden kişiyi bulmakta kararlıydı. Siyah gömleğinin kollarının düğmesini açtı ve dirseklerine kadar katladı. Elini yumruk haline getirince kollarında ki damarlar belirginleşti.

"Kapıyı kapatın." dedi gür sesiyle. Sandalye de ki adama doğru yaklaştı.

"Açın şunun gözlerini."

"Emredersiniz."

Gözleri açılan adamın yüzününe eğilme zahmeti bulunmadan yüksekten baktı.

"Kimsin sen? Ne istiyorsunuz benden?"

"Asıl seni çalıştıran adam benim karımdan ne istiyor lan?"

"Ne?"

"Şöyle desem? Gizem Ergil. Yeni kimliği ile Gizem Demir."

"Gizem Ergil..." dedi hatırlamaya çalışır bir ifadeyle. Kim olduğu aklına gelince ise gözleri açıldı. Tıpkı karşısında ki kişinin kim olduğunu tahmin ettiği gibi.

"Gökhan Demir!"

"Ne güzel. Beni biliyorsun. Fakat pek iyi tanıyamamışsın belli ki."

"Ben bir şey bilmiyorum."

"Sabahtan beri bunu diyor efendim." diyerek araya girdi Veysel.

"Bakalım beni de o kadar zahmete sokacak mı?" dedikten sonra belinde ki silahı çıkardı ve adamın alnına dayadı.

"Belki bu sana hatırlatmakta yardımcı olur. Ne dersin?"

"Öldürür mü dersin?" dedi Poyraz Veysel'in kulağına fısıldayarak. "Müneccim miyim be adam? En son Hasan'ı bulduğumuzda böyleydi. Onu öldürmediyse bunu da öldürmez herhalde." dedi aynı şekil fısıldayarak. "Ama ona silah dayanamamıştı. Adama baksana her an mermiyi geçirecek gibi. Dur bakalım daha emniyeti açmadı." derken bir yandan Gökhan'ın anlamaması için çaba gösteriyordu. Veysel sus işareti yapınca elini önüne birleştirerek olayları film seyreder gibi izlemeye devam etti.

KADERİMİ DEĞİŞTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin