2. BÖLÜM

161 7 13
                                    

"Abi? Bana demen gereken bir şey var mı?"

Abim sessiz kaldı. Sorduğum şeye cevap veren ise orta yaşlarda bir adam olmuştu. Sesi ile irkilmiş korkmuştum. Vücudum ise kitlenmişti.

"Ben sana söyliyim Gizem Ergil. Baban bir katildi. Senin babanın elinde tam 22 yaşında ki masum çocuğun kanı vardı. Duydun mu? Senin baban bir katil!"

Her tarafım titriyordu. Kendime hakim olamıyordum. Babam sonunda bunu da yapmıştı. Benim babam bir katildi. Ölümüne üzülecek tek bir ararken. Yokluğunda bile beni kırmayı eksik etmemişti. Karşımda duran adam devam etti.

"Eğer oğlum olmasaydı onu orada öldürecektim fakat babanı hapse götürüp kanuna uymak istedi. Senin baban gibilere kanun gibi hafif bir ceza yetmez. Oğlum öldü be! Baban da öldü. Ben öldürdüm. Hayatınız tıpkı oğlumun yaşamı nasıl karatıldıysa o şekilde olacak. Sıra ise o abinde."

Şu zamana kadar asla duygularımı bedenimle belli etmemiştim. Dayanıklı olmaya çalışıyordum ama zihnim karma karışık haldeydi. Katil sözleri kulağımda yankılanıyordu. İçimde ki kelebekler teker teker ölmeye başlamıştı. Boğazım düğümlenmişti. Katilin çocuğuydum.

"Bitti mi sanıyorsun? Hayır. Baban ayrıca bir dolandırıcı."

Tam konuşmaya devam edecekken korumalardan birisi konuşmaya başladı

"Efendim, Gökhan Bey'in her an haberi olabilir."

"İkisini de paketleyin!"

Korumalar harekete geçecekken yakınlardan bir ses geldi. Ses oldukça tanıdık geliyordu. Sanki bu sesi bir yerden duymuş gibiydim.

"Dokunan kendisine mezar seçsin!"

Bir adam ve yanlarında beş altı koruması hızlıca buraya geliyordu. Yüzü her ne kadar gözükmese de vücudundan ne kadar güçlü olduğu belliydi. Ben dahil herkes gelen adama bakıyordu. Karşımda ki adam ise iç çekti. Hoşuna gitmediği belliydi fakat neden lafını dinlemeyip durduğuna anlam verememiştim. Yaklaştıkça siması gözükmeye başlıyordu. Bu yüz bana bir yerden tanıdık geldiğine emindim. Babamın katil olduğu söyleyen adam yüzünü nerden tanıdığımı bilmediğim kişiyle sesini kısaltarak onunla konuşmaya başladı.

"Oğlum."

"Ben sana demedim mi? Seninle bir anlaşma yapmadık mı? Bana haber vermeden nasıl böyle bir şey yaparsın? Öldürmeyeceğine söz vermiştin!"

"Oğlum öldü!"

"Benim de kardeşim öldü! Daha fazla kan akmasın diye kanuna teslim ettim. Parayı da ödeyecekti! Bu kadının kılına zarar vermeyeceksiniz. Ben sözümü tutuyordum. Hasan paraları ödemek zorunda kalacaktı! İkisinin de canına zarar vermeyeceksiniz."

"Gökhan! Demir ailesinden bir can gitti."

Gökhan Demir Bu ismi sanki bir yerde görmüştüm. Bu adam otobüse yetişmeye çalışırken çarptığım kişiydi. Kağıdın üstünde dikkat çeken o isimden dolayı hatırlamıştım. Her tarafım kitlenmişti. Hareket edemiyordum. Olayları izlemekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Kaçmaya çalışsam yakalayacakları için başka bir çarem yoktu. Kaderim şuan bu adamın elindeydi. Gökhan Bey'in. Kaderimi değiştirebilecek olan kişi...

"Sözümü dinlemedin. Hasan çaldığı paraları bulabilirdi fakat sen onu öldürdün. Onun yüzünden hem manevi hem de maddi yönden büyük kayıp yaşadık. İşleri halledecekken bir çuval inciri mahvettin."

"Manevi yönden hak edilen oldu. Şimdi ise köklerini temizleyip Demir ailesini bulaşmanın hak ettiklerini göstereceğiz. O paralar ödenecek!"

"Baba elimden bir kaza çıkmadan eve git! Benim için senin söz hakkın bana verdiğin sözden döndüğün andan beri yok. Taner herkesi götür."

KADERİMİ DEĞİŞTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin