2

867 84 66
                                    

Jisung

Üzerimi giyidikten sonra tekrar kendime bakıp saçlarımı yapmaları için birilerini göndermelerini istedim. İçeri giren kişiyle şaşkınlık ve mutlu bir heyecan dolu bir sesle konuştum.

"Yongbok!"

"Prensim!"

"Ne zaman döndün? Chan hyungda döndü mü, ya Changbin hyung? Çabuk bana yaptığın her şeyi anlat!"

Heyecanlı halime kıkırdarken bana cevap verdi.

"Önce bi' sakin ol! Geç otur bakalım ben saçını yaparken anlatacağım. Ve bu arada asıl önemli şeyi unutma," merakla kaşlarımı hafifçe çatarak ona baktım "Doğum günün kutlu olsun!" Cebinden çıkardığı ufak paketle oldukça heyecanlanmıştım.

"Hyung~ Çok teşekkür ederim! Gerçekten hiç gerek yoktu."

"Senin için tabii ki gerek vardi şapşal, bir sürü daha beraber güzel senelere umarım. Hediyeyi abim Changbin ve ben ortak seçtik, tabi benim kararım biraz daha baskın olabilir..."

"Umarım hyung umarım ve hepinize çok teşekkür ederim!"

Gülümseyip ona kocaman sarılmıştım ayrılmamızdan sonra  işaret ettiği makyaj masama doğru geçtim, o da peşimden.

Oturduğumda arkama geçti.

"Şimdii, saçlarınızı nasıl yapmamı istersiniz majesteleri?"

"Sadece kurulasan bile yeter ama normal düz birşeyler olsun işte takıl kafana göre, baloya kadar rahat olayım en azından..."

"Peki~"

°

Yongbok saçımı yapmış o sırada da biraz sohbet etmiştik. Oh bu arada Yongbok'u tanıtmayı unuttum, kendisi çocukluğumdan beri en iyi arkadaşlarımdan birisi. Saray görevlisi Bayan Bang'in ikinci oğlu, ilk oğlu ise Chan hyung kendisi de ailesindeki herkes gibi hala saray için hatta daha fazlası bu ülke için çalışıyor sadece o ailesindeki diğer kişilerden farklı olarak askeri işlerle ilgileniyordu, kendisi Minho'dan sonra orduda en üst rütbelilerden biri. Yongbok ise annesinin yolundan devam ederek bir saray görevlisi oldu, benim isteğimle sadece benim için çalışıyor. Yongbok 20 yaşında ancak benden büyük olmasına rağmen ona küçüklüğümden beri hyung dememe izin vermez, yaşlı hissediyormuş beyefendi -tabii ki bu onu sinir etmek için kullanmamı engellemiyor-. Yongbok iki yıl önce diplomasiyle uğraşan bir alfa olan Changbin hyung ile evlendi, ikisi kesinlikle çok tatlı ve şapşal bir çiftler. Ha bu arada demeyi unuttum Chan hyung bir alfayken düşünebileceğiniz gibi Yongbok bir omega.

Saçlarım da hazır olduğunda Yongbok'la hızlıca vedalaşmış ve beni bekleyen komutanın yanına yol almıştım.

"Kahvaltıya geçmeye hazır mısınız majesteleri?"

"Evet, hadi gidelim."

Ben önden o da arkamdan yürümeye başladık. Aklıma gelen şeyle adımlarım duraksadı, benim durmamla komutan da durmuştu.

"Bir şey mi oldu efendim?"

"Kahvaltı yaptın mı Lee?"

"Ben çoğunlukla kahvaltı yapmam efendim."

"O zaman bu gün kahvaltımız farklı bir yerde olacak, birine söyle annemlere haber versin bugün onlarla kahvaltı yapmayacağım. Biz mutfağa ineceğiz."

Yönümü yemek salonundan mutfağa çevrirken hızlıca konuştum.

"Emin misiniz majesteleri?"

"Elbette, emin olmadığımı görmüş müydün Lee." son cümlem kesinlikle bir soru değildi hayır hayır ve bunu komutan da biliyordu ki cevap vermedi.

Lilyum • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin