Jisung
Bir hafta geçmişti doğum günümün üstünden, tam bir haftadır birbirimizi görmüyorduk.
Çok özlemiştim.
Kızgınlığımsa çok kötü geçmişti, ağrı dolu, ağlama dolu, tek kelimeyle iğrençti. Omegam üzgündü çünkü alfası yanında değildi ve bunun için de beni suçluyordu. Ama yapamazdım, bilmiyorum yani Minho'yu o kızla gördükten sonra kalbim çok kırılmıştı. Tabii ki konuştuğu herkese böyle olmuyordum ama onun hissettiklerini hissettiğim için bu kadar kıskanmıştım. Sanki o kızla benle olduğundan daha mutluymuş gibi gelmişti.
Giyinme odama gidip dolapların arasında gezindim en son siyah önü ipli balon kollu bir gömlek ve siyah düz bir kumaş pantolon giydim, siyah kemer ve ayakkabı giydikten sonra hafiften uzamış yumuşacık saçlarımı ellerimle öylesine düzeltip kahvaltıya inmek için odamdan ayrıldım.
°
Yazardan
Yanındakiyle konuşurken istemsiz neşeli hanımeli kokusunu yayan omega ve arkadaşı papatya kokulu olanla çamaşırları bahçedeki özel alana asıyor aynı anda görüşmedikleri zamanı telafi amaçlı sohbet ediyorlardı. O kadar dalmıştı ki yanlarına yaklaşan iki alfayı da fark etmemişlerdi.
"Sonra işte bizde-"
"Ne anlatıyorsun bakalım güzelim?"
"Changbin! Ne yapıyorsunuz burda?"
"Ben yanına geliyordum yolda Chan'la karşılaştım onu da aldım geldim."
Omeganın gözleri bu sefer eşinin yanındaki alfaya dönünce alfa elini kaldırıp ufak bir selam vermişti.
"İyi yapmışsın hayatım."
Papatya kokulu olan elindeki sepeti yere bırakmış hızla eşinin yanına ulaşıp kocaman bir sarılma hediye etmişti ona.
"E hani abine?"
"Üzgünüm hyung, artık sen ikinci plandasın."
Kafasını ona sarılan eşinin boynundan kaldıran alfa yanındaki askeri kıyafetleri içindeki resmi duruşunu engelleyecek kadar narin bir gülümseme olan arkadaşına dönerek konuştu.
"Sende kendine benim gibi güzeller güzeli bir eş bulursan sorunun olmaz gibi ha Chan, böylece bizi de rahat bırakırsın belki."
"Seungmin sende abime mi varsan acaba?"
Eşinin dediklerinden aklına gelen şey ile heyecanla konuşmuştu papatya kokulu omega. Hala eşinin sarılmasından ayrılmamışken hafifçe dönüp yanlarında alfalar geldiğinden beri sessiz olan nazik hanımeli feromonlarını hala hafifce yayan arkadaşına karşı.
Yanakları kızarırken kendini alfaya bakmaktan alıkoyamadı omega. Fısıldadı usulca, kimsenin duymayacağını düşünerek. Ancak karşısında ona özenle bakan sevdiceği duymuştu bile çoktan dediğini.
"Belki bir gün, neden olmasın."
°
Jisung
Pekte bir şeyler yiyemediğim kahvaltının ardından kafa dağıtmak için aklıma gelen ilk şeyi yapmaya karar vermiştim bu yüzden şimdi az önce giydiğim botlarımla ahırın yolunu tutmuştum.
"Jungkook hyung!"
Tavşan dişleriyle güzel bir gülümseme sundu seyis Jeon bana.
"Prens Jisung, merhaba."
"Merhaba hyung. Ben biraz gezintiye çıkacaktım da acaba Drew'i hazırlayabilir misin?"
"Tabii, hemen hazırlayayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lilyum • Minsung
FanfictionGüzeller güzeli omega prens Han Jisung ve komutan Lee Minho... ° •Omegaverse •Mpreg