15

465 64 348
                                    

Jisung

"Hamile mi? Ben mi?"

Başım dönüyordu.

Midem bulanıyordu.

Hamile miydim?

Sadece bir geceyle hamile kalmış olabilir miydim?

Ne yapacaktım?

Ben bir bebeğe nasıl bakacaktım?

Minho... O ne düşünecekti?

Yanımda bile değildi şu an, ona oradayken bunu söyleyebilir miydim?

O savaştan geri dönene kadar ne yapacaktım?

Kahretsin, ne yapacağım ben?

"Evet majesteleri, yaptığım testlerin sonuçlarına baktığımızda hamile olduğunuzu gördük..."

°

Hekimin yanından nasıl ayrıldığımızı bile hatırlamıyordum.

Şuansa odamda ben yatağımda oturuyorken arkadaşlarım karşımda dikilmiş düşünceli gözlerle bana bakıyorlardı.

"Jisung, bu ne zaman oldu?"

Sessizliği bozan ilk cümle Yongbok'tan gelmişti.

"Gitmelerinden iki gün önce."

"Seni mühürlediği gece değil mi?" Kafa sallamamla konuşmaya devam etti. "Yani bir aydan fazla oldu..."

Oda tekrar sessizliğe bürünürken bu kez Seungmin konuşmuştu.

"Jisung, buna hazır mısın?"

"Ben bilmiyorum. Bir bebekle nasıl ilgileneceğimi, ona nasıl davranacağımı bilmiyorum. Ona zarar vermekten çok korkuyorum..."

Sonunda Hyunjin de konuşarak bize katılmıştı.

"Bu onu kabullendiğin anlamına mı geliyor?"

Anlamayarak kaşlarımı çatıp ona çevirdim bakışlarımı. Anlamadığımı fark edince anlayacağım şekilde konuştu bu sefer.

"Yani demek istiyorum ki ona zarar vermekten korkman onu kabullendiğin için korumak istediğin anlamına mı geliyor?"

Duraksadım. Kabullenmiş miydim?

"Çocuklar, korkuyorum. Çok korkuyorum..."

Ağladığımı fark ettiğimde ayağa kalktım ve yapabildiğim kadar hepsini kendime çekip sarıldım.

°
Bir süre arkadaşlarıma sarılıp ağlamıştım. Sonrasında yanlız kalıp düşünmem gerektiğine karar vermiş beni odamda yalnız bırakmışlardı.

İçindeki omeganın mutluluğunu hissediyordu sanki.

Odamın içinde benim zambak kokumun yanı sıra cılız bir şekilde havada dolaşan sümbül kokusunu da hissedebiliyordum.

Farkında bile olmadan onu kabullenmiş gibi hissediyordum.

Ben kabullenmiş olsamda Minho kabullenir miydi acaba?

İçimde ondan ve benden bir parça vardı. İkimizin yavrusu, ikimizin bebeği... Böyle düşünmek kalbimi hızlandırmıştı.

Minho'ya yavru vermek benim için çok güzel bir histi, zaman içinde yavrular vermek de görevimmiş gibi hissediyorum.

Bir kaç saat konuşma ve düşüncelerin ardından zaten bebeği çoktan kabullenmiş olan kurdum bana da kabul ettirmişti, ki ben zaten buna dünden razıydım.

Uzandığım yerde avuç içini karnıma yasladım.

Hissetmek istiyordum onu. Bekleyemezdim ki ben şimdi kalan sekiz ayın geçmesini.

Lilyum • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin