Jisung
Gözlerim acıyor, kulaklarım uğulduyordu.
Etrafımdaki tanıdık ama bir o kadar tanımadık gelen kişiler konuşuyor, hüzün kokan feromonlarını yayıyorlardı.
Bir her şeyi duyar hale geliyor, bir herşey kararıyordu.
Sonunda gözlerimi zorlayarak açmayı başardığımda gördüğüm beyaz tavan ve aydınlık ortam ilk bir kaç saniye gözümün yanmasına sebep olsa da yavaş yavaş geçen yanma hissiyle görüşüm de netleşmişti.
Az önceki uğultular kaybolmuş herkes, herşey sessizliğe bürünmüştü.
Yutkundum bir kaç sefer ancak boğazımın hala kuru olduğunu hissediyordum, sanki bir kaç gündür hiç bir şey geçmemiş gibi kuruydu.
Çevreme baktım kafam yavaş yavaş yerine gelirken anılarım da gözümde canlanmıştı sanki.
Gözlerimi korkuyla aralarken elim karnımın aşağısında yerini aldı, onu hissetmeye çalışıyordum.
Bir el elimin üzerine yerleşirken bakmadan bile kim olduğunu anlamıştım, Minho'ydu.
"O iyi mi..?"
Bir süredir konuşmamamdan ve kuru olmasından dolayı olduğunu düşündüğüm çatallanmış bir sesle konuşmuştum.
Elimin üzerinde olmayan boştaki elini yanağıma yerleştirip gözlerine bakmamı sağladı.
"O iyi, korkma. Sen kendini nasıl hissediyorsun?"
"İyiyim sanırım... Su verir misin?"
Yatağımın yanındaki küçük dolabın üzerinde bulunan sürahiden bardağa koyup dudaklarıma getirdi. Dudaklarımı aralayıp içtim suyu.
Sonunda hersey yerine iyice oturduğunda etrafıma baktım, yandaki koltukta uyuyakalmış Seungmin ve Yongbok'un arasında ikisinin de kafasını omuzlarına koyduğu uyuyan Chan hyung, yandaki tekli koltuklarda uyuyan kucağındaki Hyunjin ile Jeongin ve yan koltuktaki Changbin hyung. Bütün arkadaşlarım buradaydı, gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.
"Hepsi uyanmanı bekledi,"
Yüzüme bir gülümseme yayılırken Minho boğazını temizleyip dikkatimi üzerine çekti.
"Ben hekimi çağırıp geleyim, yerinden kıpırdama!"
"Anlaşıldı komutanım!"
Elimi asker selamı verir şekilde alnıma götürmüştüm ancak biraz hızlı görüldüğümden olsa gerek yaranın olduğu kısım sızlamıştı, Minho'yu kızdırmamak için yüz ifademi bozmamaya çalışsam da anlamıştı ki kaşlarını çattı.
"Hiçbir türlü hareket yok Jisung."
"Tamam ya.."
Ellerimi karnımın üzerine koyup gözlerimi kapattım, sonrasında gelen kapı sesiyle Minho'nun çıktığını anlamıştım.
Biraz o şekilde uzandıktan sonra tekrar kapı açılmıştı gözlerimi açtığımda Hekimbaşı ve Minho gelmişlerdi.
°
"Dediğim gibi önümüzdeki bir kaç gün dikkatli olmalısınız, ayrıca yazdığım bitki çaylarını içmeyi de unutmayın."
"Ben hepsini kontrol edeceğim, sağolun."
"Görevim bu komutan Lee, iyi günler."
"İyi günler."
Hekimbaşı çıkar çıkmaz gülüşümü bıraktım odaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lilyum • Minsung
FanfictionGüzeller güzeli omega prens Han Jisung ve komutan Lee Minho... ° •Omegaverse •Mpreg