İLGİNÇ KASET

38 6 40
                                    

ELENA'NIN AĞZINDAN

Elena : Hey Five şuna bak Luther'ın bugün boks maçı varmış.

Duvarda bir afiş vardı afiş'in üstünde Luther'ın resmi vardı Five da benim baktığım yere baktı.

Five : Nerede,ne zamanmış ?

Elena : Saat 15.00'da Dallas meydanın'da

Five kol saatine baktı.

Five : Saat iki buçuk...yetişiriz.

Five ışınlanmak için kolunu uzattı,kolunu tuttuğum gibi bizi bir bina'nın arkasına ışınladı içeri girdik,boks maçı başlamıştı bizde önlere geçip izlemeye başladık Luther adamı çok fena dövüyordu 5-6 dk sonra maç bitti bizde Five'la Luther'ın arkasından gittik yetişemeyince Five Luthe'a seslendi.

Five : Luther.

Luther  arkasını döndü fakat önümüzde koca koca adamlar vardı,o yüzden bizi göremedi adamlar önümüzden çekilince Luther artık orda degildi gitmişti...

Elena : Şimdi ne yapıcaz ?

Five : Bilmiyorum ama o afişte bir yerin adresi vardı  Luther ordada çalışıyor olabilir.

Elena : Denemekten zarar gelmez öyle değil mi...peki ne zaman gidicez.

Five : Bu akşam 8'de.

Elena : Neden akşam sabah açık degil mi ?

Five : Akşam 8 ile 12 arasında Luther oraya gidiyormuş afişte öyle yazıyordu.

Five'ın dediği şeye şaşırdım çünkü afişte öyle bise görmemiştim,aslında afiş'in alt kısmına bakmamıştım galiba orda yazıyordu.

Elena : Tamam saat daha erken gidecek bir yer bulmalıyız.

Five : Elliott'ın yanına gidebiliriz.

Elena : Hoş karşılayacağını pek sanmıyorum ama deneyeyim.

Five yine ışınlanmak için kolunu uzattı ben kolunu tutunca yine o sokağa  geldik içeri girip Elliott'ın evi'nin önüne  geldik Five kapıyı çaldı Elliott kapıyı açınca...

Eliiott : Yine mi siz ne istiyorsunuz ?

Elena : Elliott pek hoş bir tanışmamız olmadı fakat  kalcak bir yere ihtiyacımız var sorun olmazsa sende kalabilir miyiz ?

Elliott : Evet malesef güzel bir karşılaşma olmadı ama ihtiyacınız var gibi duruyor...tamam geçin içeri istediğiniz kadar kalabilirsiniz.

Elena : Teşekkürler Elliott.

İçeri geçtik ve koltuğa oturduk yorulmuştuk sabahtan beri akademiyi arıyorduk...Elliott'ın evine gelemiz'in üzerinden baya bi zaman geçmişti saat 8'e geliyordu evden çıktık,Five'la afişteki  adrese gittik fakat burası iğrenç bir yerdi içkiler,dansöz ve dahası herkes deli gibi içmişti ama en tuhaf olanı Luther'ın burda ne işi vardı...

Elena : Five Luther'ın burda ne işi var ?

Five : Bilmiyorum,hızlıca Luther'ı bulalım ve onunla konuşup burdan çıkalım.

Elena : Tamam.

Her yerde Luther'ı arıyorduk çok kalabalıktı burada Luther'ı bulmak oldukça zordu ama ilerde iri yarı bir adam gördüm Lutherdı galiba.

Elena : Five şuradaki Luther değil mi ?

Five gösterdiğim  yere doğru baktı  ve yüzünde sanki  "bulduk onu"  dercesine bir ifade vardı.   

Five : Evet o.

Five o tarafa doğru yürümeye  başladı bende arkasından  gittim  Luther'ın  yanına vardığımızda Luther önce tanıyamamış  gibi baktı  sonra tanımıştı.

Luther : Five.

Five : Luther.

Elena : Bende burdayım.
(içinden) Bu kadar mı nefret ediyorsunuz,biz olmasak varya başınıza neler gelirdi.

Luther : Five ne işin var burada ?  

Five : Asıl senin burda ne işin var ?

Luther : Çalışıyorum,işim bu korumacılık yapiyorum.

Five : Neyse,konuşmamız gerek.

Luther : Tamam konuşalım,konu ne ?

Elena : Ayaküstü konuşulacak bişey degil.

Five : Bir yere oturalım önce,anlatırım.

Sandalyelere oturduk ve Five konuşmaya başladı.

Five : Ne zaman geldin ?

Luther  : Yaklaşık iki yıl önce,siz ?

Five : Bu sabah geldik.

Luther : Neden buradasınız.

Five : Bir sorunumuz var.

Elena : Ne zaman sorunumuz yok ki.

Bu dediğime ikisi'de sinirli bir şekilde baktılar.

Elena : Ne! bakmayın  öyle yalan mı ?

Konusmaya devam ettiler

Luther : Ne sorunu ?

Five : Kıyamet ama bu yenisi on gün sonra,nükleer bir savaş olucak yardım'ın lazım ve diğerleri'nin.

Luther : Diğerleri mi ? Onlar yaşıyor mu ?

Elena : Evet Diego'yu bulduk bile ama digerleri henüz  yok.

Five : Evet diğerlerini de bulup kıyameti durdurmamiz gerek.

Luther : Üzgünüm kardeşim ama ben bu işte yokum.

Five : Ne demek yokum.

Luther : Size yardım etmicem demek,Five ben burda işimden mutluyum.

Five : Luther sen sağır mısın kıyamet diyorum burda mutlusun anladım ama zaten 10 gün sonra hiç kimse olmiyacak,sende...

Luther : Kardeşim haklısın ama üzgünüm,ben yokum. 

Elena : O zaman şu kağıdı al eğerki karar'ın değişirse gelirsin. 

Luther'a Elliott'ın evi'nin adresi'nin yazdığı bir kağıt vermeştim.

Luther : Tamam. 

Five : Sonra görüşürüz. 

Luther bize el salladı,ben ve Five oturduğumuz yerden kaltık fakat kalkarken pantolonum'un cebinde bir ağırlık farkettim ve baktım cebimde bir kaset vardı ne zamandır ordaydı,kim koymuştu,Five'la oradan çıktık bu kasette birşeyler olmalıydı bunu Five'a söylemeliyim.

Elena : Five...




Evettttt bir kaç gündür bölüm gelmemişti nasıldı ? 

Okullar bitti,karneler alındı pekiii karneler nasıl ? Keyifler nasıl ?

Kitapla ilgili aklınıza takılan bir şey var mı ?

Bir sonraki bölümde görüşürüzzzz.

🤭💖




KARANLIĞIN İÇİNDEKİ IŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin