KRALİÇE STARK || Lila Stark ~ WTM

36. Bölüm: Bashenga Dağı

"Erik onu aramani istedi." Dedi Lila. T'Challa hafifçe başını sallayıp M'Baku ile göz teması kurdu ve sahne değişti.

"Silahlar diğer ülkelere doğru yola çıkacak. Jetler hazırlandı bile." Dedi Lila. "Aldığı eğitimin bir parçası.... başka bir eğitim aldı mı?" Everett tereddütle kız kardeşine baktı.

"Lila ve Matias kadar olmasa da biz de Maxwell Connobell tarafından eğitildik." Dedi Linda.

Pek çok kişi tanımamalarına rağmen o adan hakkında iyi şeyler hissetmiyordu. O adam tehlikeliydi bunu herkes biliyordu ama daha fazlası var gibiydi.

"Büyükbabam onu eğitti. Yani bir ülkeyi yirmi dört saat içinde nasıl istikrarsızlaştıracağını çok iyi biliyor. Yapmak isterse hemen yapar ve bir ekibe ihtiyacı yok." Dedi Lila normal bir şey söylermiş gibi. T'Challa başını salladı. "Yapmayacak ama gösteriden bir dövüş yapmamız getekiyor."

"Dur biraz gösteriden derken?" Shuri anlamayarak abisine bakarken Ramonda da en az kızı kadar şaşkındı. "Şey..." dedi T'Challa. "Dövüş, şelaleden atılma ve burada olmamız bir plan olabilir ama merak etmeyin. Her şey kontrolüm altında."

"Kalp şekilli bitki değil." Dedi Nakia. Erik yüzünü buruşturdu. "Bunun için üzgünüm."

"Plan?" Dedi Ramonda dehşetle. "Evet!" Dedi Lila öfkeyle. "Ve bu planı sadece bakışarak yaptılar. Kendimi aldatılmış gibi hissediyorum. Biri abim biri sevgilim ve... hainler." Diye mırıldandı.

M'Baku bu karmaşık ortamdan zevk alıyor gibiydi. Elindeki havucu ısırıp neşeyle onları izlemeye devam etti.

"Gerçekten mi?" Diye sordu Okoye. M'Baku umursamazca güldü.

Everett gözlerini devirdi. "Her neyse." Dedi T'Challa odak noktasını kendisi yaparak. "Gidiyoruz. Göstermelik bir savaş yapıyoruz. Potansiyel hainlerden kurtulup, ülkenin koşulsuz güveni ve mutlak otoriteyi kazanıyorum. Sonra Erik'i öylesine yargılayıp özgürlüğünü ona veriyoruz ve her şey düzeliyor." Basit bir şeymiş gibi açıkladı.

Wakandalılar müstakbel krallarına güvensizlikle baktılar. Onun ne kadar iyi bir insan olduğunu hepsi biliyordu. Tüm hayatı boyunca kral olmak için eğitilmişti ve en iyisi olacağının herkes farkındaydı. Eğer istediğini yapmak için böyle bir yola başvurduysa... belkide kabile liderleri olarak ona engel oluyorlardı. Ülkenin iyiliğinden çok, kötülüğüne sebep oluyorlardı.

Gelecekte düşünmeleri gereken bir şeydi. Açık açık konişup karara bağlamaları gereken çok şey vardı.

Ramonda inançsızlıkla oģluna bakarken başını iki yana salladı. "Eğer öyle olsa bile yaptıklatı..." durdu. Farkındalıkla gözleri parladı. "Kral olarak yaptı. Şu ana kadar olan her şey yasal." Diye fısıldadı. Rahatlamış gibiydi.

"Umursadığını görmek güzel yenge." Dedi Erik umirsamaz tutmaya çabaladığı sesiyle. Ramonda bunu fark edip gülümsedi. Sıcak ve içtendi.

"Sen? Katılacak mısın?" Diye sordu T'Challa. M'Baku tek kaşını havaya kaldırdı. "Yüzyıllardır." Dedi ciddi bir sesle. "Jabari topraklarına gelen tek Wakanda kralı sensin. Halkın, halkımı dışladı. Yok saymaya çalıştı."

T'Chaka gözlerini kapattı. Bir hata daha. Diye düşündü. Kusursuz olduğunu düşündüğü ülkesi de, yönetim sistemi de bir sürü kusurla doluydu. Boğazına kadar hataya batmıştı ve... kendisi de hiç masum değildi.

"Geçmiş krallar adına konuşamam." T'Challa hiç istifini bozmadı. "Ben kendimden ve... gelecekteki çocuğumdan sorumluyum ama geçmişteki krallardan farklı olduğumi söylemekten gurur duyuyorum. Ayrıca benim yönetimimin farklı olacağını söylemek te ayrı bir gurur veriyor. " M'Baku bir süre onunla göz teması kurdu. "Yinede hayır." Dedi en sonunda.