KRALİÇE STARK || Lila Stark ~ WTM

2. Bölüm : Afganistan

Afganistan Çölleri / Bilinmeyen bir mağara

Lila eski bir yerde yatıyordu. Burnuna takılı nefes alması için yardımcı bir şey vardı. Baygındı ve çok solgundu.

Lila yavaş yavaş gözlerini açtı ve ne olduğunu anlamaya çalıştı. Burnundaki şeyi hızlıca çıkardı ve doğrulamak için hareketlendi ama göğsüne bağlı bir kablo buna engel oldu.

"Neyin var?" dedi Shuri endişeyle. "Öğrenirsin." dedi Lila omuz silkerek. Bundan rahatsız gibi değildi. Herkes korkunç bir şey olamayacağını anlayarak rahatladı.

Üzerindeki battaniyeyi itip göğsündeki beyaz sargıya baktı. Onun hemen altına inen bir kablo vardı. Kablonun diğer ucunu takip etti ve yerdeki araba aküsünü gördü.

"ARABA AKÜSÜ!!!" diye kükredi Rhodey. "Sakin ol. Bu iyi." dedi Lila. Herkes ona ikinci bir kafası çıkmış gibi baktı.

"Lila, bebeğim." dedi Sharon sahip olabileceği en yumuşak tonda. "Bir araba aküsüne bağlı olmak iyi değil. Bu normal değil." dediğinde Lila omuz silkti. "Benimle ilgili normal olan bir şey söyle."

".... Nefes alıyorsun." dedi hafif şakacı bir tonda ve Lila aklına gelenler ile fark etmeden nefesini tuttu. "Yerinde olsam emin olmazdım." diye eğlenen bir tonda cevapladı. Onu yakından tanıyan herkes bunun bir maske olduğunun farkında oldukları için huzursuz bir şekilde ona baktılar ama o ekrana bakmaya devam etti.

Daha sonra bakışları ileride kırık bir ayna parçasına bakarak traş olan bir adama kaydı. Kırklı yaşlarında görünüyordu. "Bana ne yaptın?" dedi Lila. Sesi kısık ve kırık çıkmıştı.

Onun ses tonunu duyan herkes yüzünü buruşturdu. Kimse güçsüz bir Lila'ya alışkın değildi. Bu tuhaf geldi. Onlar her zaman güçlü bir kadın tanıdılar ve bu gördükleri sadece kırılmış bir kız çocuğuydu.

"Sana ne yaptım? Hayatını kurtardım." dedi adam. Traş olmayı bitirmiş gibi görünüyordu. Yüzünü bir havlu ile silip yanındaki cam şişeyi alarak ayağa kalktı.

Lila'nın yanına gelip şişeyi ona verdi. "İşte al bak. Afganistan hatırası." dedi.

Şişede bir sürü küçük şarapnel parçası vardı. Lila yüzünü buruşturdu. "Elimden geldiğince çok parça çıkardım ama hala içeride biraz var. Onlar için araba aküsüne bağlı bir elektro mıknatıs kullandım." dediğinde Lila'nın göğsünü işaret etti.

Oda sessiz kadı. Bunu zaten bilen Rhodey, Fury, Hill ve Sharon pek şaşırmasalar bile elektro mıknatıs konusunda biraz şaşkın görünüyorlardı.

" Sen-"dedi T'Challa tereddütle." İyimisin? " onun için gerçekten endişeli görünüyordu. Lila biraz şaşırdı. T'Challa'nın onu umursaması biraz tuhaf gelmişti.

İçten bir gülümseme sundu." İyiyim." dediğinde aynı şekilde içten bir gülümseme aldı."Sarapnel parçaları hala göğsünde mi?" diye sordu Bruce. "Hayır. Mandarin olaylarından sonra onlardan kurtuldum." dediğinde Bruce utanç ile başını eğdi.

Sırf küçük olduğu için dinlemediği kızın ona anlattığı şeyler çok ağır ve zordu. Güven sorunları olan bir kız ona bunları anlattı ve o dinlemeye tenezzül bile etmedi. İyi bir arkadaş değildi." Üzgünüm. Gerçekten." dedi. Lila sessiz kaldı.