KRALİÇE STARK || Lila Stark ~ WTM

11.Bölüm:Kargaşa

Bruce küpü bulmaya çalışırken Lila ile konuşmaya devam etti. "zırh'ım yok. Bir sinir harbine maruz kalıyorum ve inan bana harika değil."

Hulk'u bilen pek çok kişi yüzünü buruşturdu. Kesinlikle hoş değildi. Fakat Hulk savaşmak için gerekliydi. En etkili silahlardan biriydi. Öldürülemez olması onu daha iyi kıldı.

Lila, Bruce'a kısa bir süre alay olarak tarif edilebilecek bir şekilde baktı. "Her saniye kalbime dogru giden bir şarapnel kümesi var. Ark reaktörü onu durduruyor ama artık benim bir parçam. Bu sadece bir zırh değil, korkunç bir ayrıcalık." Yüzü acıyla buruştu. Bruce'un elini tutup tişörtünün üzerinden reaktöre yerleştirdi.

Everett şaşkınca önünde oynayan sahneyi izledi. Reaktör Lila için hassas bir konuydu. Kimseye kolay kolay ondan bahsetmezdi. Sadece güvenilirliğinden emin olduğu kişiler. Fakat onlara bile açıkça göstermedi. Rhodey, Pepper veya Happy Reaktörü görmemişti bile. Lila yeni tanıştığı birine nasıl bu kadar çabuk güvenmişti ki?

Bruce içinde bulunduğu durumdan rahatsız olmuş gibiydi. Yavaşça elini geri çekti. "Kontrol edebilirsin."

"Sende yapabilirsin Bruce. Koca adama biraz güvensen yeterli." Bruce ve ekibin geri kalanı bu düşünceyle titredi. Özellikle Joshenburg'da olan olaylardan sonra böyle bir düşünce çok... korkutucu geldi. Evet o zaman Wanda'nın kontrolü yüzünden öyle davranıyordu ama... korkunçtu.

"Çünkü nasıl yapıldığını öğrendim." Bruce başını iki yana salladı. "Bu farklı."

Lila, sakin bir şekilde elindeki işi bırakıp Bruce'a döndü. "Kazanı okudum. Bu miktarda gama radyosyaonunun seni öldürmesi gerekiyordu."

"Bu ne demek oluyor?" Valkrey merakla Bruce'a baktı. Yeşil adamı sevmişti. Dönüştüğü bu adamı da sevmeye başlamıştı. Onun hakkındaki şeyleri merak ediyordu.

"Bu diğer adamın hayatımı kurtardığı anlamına geliyor." Bruce sakince yanıtladı. Eskisine göre diğer adamla daha iyi bir ilişkisi vardı. Uzun bir süre hep öyle kaldığı için artık... düşmanca bir tavrı yoktu ona karşı. Hala biraz rahatsız oluyordu ama bunu da aşacağından emindi. Artık kabullenmişti, diğer adam onun bir parçasıydı. İkisi ayrılmaz birer bütünlerdi.

"Bu ve daha fazlası." Diye ekledi Lila.

"Diğer adamın benim hayatımı kurtardığını mı söylüyorsun?" Dedi kafası karışan bilim insanı.

Thor az önce durdukları alanda Fury ile konuşuyordu. "Loki bu kadar kısa sürede böyle bir orduyu toplayamaz. Özellikle arkasında Asgard'ın desteģi yokken." Fury bunun farkında olduğunu belirtir bir şekilde baktı. "Loki'nin bu orduyu nasıl topladığını öğrenmemiz gerekiyor." Thor'un gözlerinde ufak bir öfke belirdi. "Ne yapmamı istiyorsun?"

"Ne yapmaya hazırsın?"

Lila öfkeyle derin bor nefes aldı. Wanda, Shuri, Riri, Everett, T'Challa, T'Chaka ve Stephan' da onun gibi fazla öfkeliydi. Kardeşi olan herkes öfkeliydi.

"Ondan kardeşine işkence etmesini istedin!!" T'Chaka dönük bir ses tonuyla belirtti. Bu ses tonu söylediği korkunç cümleyi daha da korkutucu gösterdi.

"Yapılması gerekeni yaptım. İyi bir şey olduğunu hiç söylemedim ama doğru olan buydu."

Nathasa, Loki'nin bulunduğu cam kafesli odaya geldi.

Nathasa ve Loki olacakları bildikleri için gerilediler. Yaptıkları konuşma pek hoş değildi ve... hatırlamak istedikleri pek söylenemezdi.

"Hoşgeldiniz ajan Romanoff." Loki sakinbir şekilde arkasını dönüp Nathasa'nın yeşil gözlerine bakarak onu selamladı.