'nineteen: howl all night.

59 10 54
                                    

Gözlerini açıp yaşam belirtisi gösteren ilk kişi Jo olmuştu. Henüz gözlerini tam açamamışken yataktan çıktı ve pek de büyük sayılamayacak odasındaki dolabın önünde durdu. Ne zamandır üstünde olan kıyafetle uyuduğuna inanamıyordu, fark etmeyecek kadar çok yorgun olmalıydı.

Dolap varsa içinde kıyafet de vardır diye düşünüyordu, sonuçta bir iki kişi hariç kimse giyecek bir şeyler getirmemişti. Beklemediği kadar çeşit kıyafetle karşılaştığında düz siyah bir tişört ve siyah eşofman altı çıkardı yalnızca. Üstündeki pis kıyafetleri bir köşeye koyup elini yıkamak için tuvalet olduğunu düşündüğü yere girdi.

Bu sırada uyanmış ama kalkmak istemeyen Yudai de sonundan yataktan çıkabilmişti. Neyse ki o yatmadan üstünü değiştirmiş, ilk eline geçen gri-beyaz tişörtü ve siyah eşofmanı üstüne geçirmişti.

Jo büyük salondaki koltuğa oturup etrafı incelerken Yudai de mutfaktan iki elma alıp yanına geldi. Birini Jo'ya uzattığında Jo teşekkür ederek aldı. Ortamdaki tek ses elma kütürtüleri iken diğerleri de yavaş yavaş yanlarında toplanmaya başladılar. Yuma ve Harua'dan sonra ortama giren Taki herkese kahvaltı niyetli bir şeyler hazırlayacağını söyleyip mutfağa geçmişti.

Nicholas ve Euijoo'nun da gelmesiyle hepsi uyanmıştı. Sıfatları uykularını aldıkları için daha iyiydi, sonuçta uyku herkese iyi gelirdi. Harua bile sanki ameliyattan çıkmış gibi iyileşmişti. Taki hazırladığı şeyleri Euijoo ile beraber salondaki masaya kurduğunda masanın etrafına dizildiler. Son olarak da Maki aralarına katıldığında ilk kahvaltılarını yapmaya başladılar.

Daha çok sessizlik hakimken Maki her birini inceliyordu. Sıkılmalarından endişeleniyordu, bir an önce kaynaşmalarını istiyordu. Planladığı gibi olmazsa burası cennet olmayı geç, cehennemden beter olurdu muhtemelen.

Euijoo "Peki burada kapana kısılı şekilde ne yapacağız? Arkadaş olmak için kendimizi zorlayacak mıyız?" diye masaya sorusunu bıraktığında birileri kafasını onaylar biçimde salladı. Maki çatalını bırakıp dikleşti, "Arkadaş olmak için zorlanacağınızı sanmıyorum, birbirinizi tanımak için izin verirseniz çok ortak noktanız olduğunu fark edeceksiniz. Eğlenceli birkaç oyun hazırladım sizler için. Ama ondan önce, en azından bugün için yeterince kaynaşmanızı istiyorum." dedi.

Yemekleri bittiğinde beraber masayı topladılar, şakalaşarak konuştular ve birkaç gruba bölünerek sohbetlerine evin değişik konumlarında devam ettiler.

「__________°__________ 」

Bu evdeki üçüncü akşamlarıydı. Maki akşam 10'da salonda toplanmalarını istemişti.

Taki ve Maki hariç herkes gelmişti bile. Heyecanla o ikilinin gelmesini bekliyorlardı, sonunda sürekli bahsedilen o oyunu oynayacaklarını düşünüyorlardı.

Geçen üç günde tam da planlanan gibi, hatta planlanandan da daha iyi şekilde kaynaşmıştı gençler. Kimse, uyumak için odalarına gitmeleri dışında, yalnız zaman geçirmiyordu. Birbirleri hakkında oldukça şey öğrenmişlerdi; birbirlerini, kişiliklerini tanımışlardı.

Genel bir gruplanma yoktu, ama Taki bazılarının özellikle daha iyi anlaştığını gözlemlemişti. Tabii ki her gözlemini Maki ile paylaştığı için bu yakın ilişkileri de kullanacaklardı. Euijoo'nun Nicholas'la, Yudai'nin Harua'yla yakından ilgilendiğini bilmeleri işleri ilginçleştirecekti.

Önce Maki, peşinden de elindeki kutu ve sırtındaki çantayla Taki salona geldiğinde dikkatlerini onlara verip aralarındaki konuşmaları kestiler. Maki hepsinin karşısına gelecek şekilde otururken Taki de ortadaki masaya kutuyu koyup önüne çöktü.

boku no kokoro ga sakebunda ima.﹕&teamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin