'sixteen: scent of you.

63 11 16
                                    

"Başkan seni odasına çağırıyor K."

Sekreterin söylediği şeyle terini silip ayağa kalktı. Canlı oylamadan birkaç gün sonrasıydı, kesinlikle artık atılacağını biliyordu.

"Sanırım cidden atılacak. Yer dolduruyor sadece."

"Ben olsam bu kadar tutmazdım bile. Sanki ondan iyi dans eden yok." 

"Yine de üzüldüm. Onca yıl çabaladı. Hem Yejun yalan söylemedi mi? Kendi yeteneksizliğiydi."

"Hey, bunu her yerde söyleme."

Fısıltılar arasında dans salonundan çıkıp asansöre bindi. Katı tuşladıktan sonra gözlerini yumdu. 

"Sen kötü bir şey yapmadın. Sadece idollük sana göre değil."

Kendi kendine konuşmasının ardından kapı açıldığında öne doğru adım attı. Karşısındaki Junwon'a çarpmak üzereyken son anda kendini frenledi. İkisi de şaşkınlıkla birbirine bakarken ilk laf atan elbette Junwon olmuştu. "Sanırım, atılacaksın ha?"

Yarım ağız gülüşü sinirini bozsa da sakince Junwon'un yanından sıyrılıp asansörden indi. "Biliyor musun?" demişti bu sefer. K durup kafasını ona çevirdiğinde "Başkan, benim lider olma potansiyelimin diğerlerinden yüksek olduğunu söyledi." dedi. 

"Sen kovulacaksın o odadan ama ben lider olarak çıkıyorum."

Junwon asansöre bindiğinde K tamamen bedenini ona çevirip "Benden neden bu kadar nefret ediyorsun?" diye sordu. Ne kadar düşünürse düşünsün mantıklı bir neden bulamamıştı. Junwon omuz silkip "Yalnızca fazla vakit kaybetmeden çıkış yapmam lazımdı. Sen de kolayca ezilebilecek bir rakiptin." dediğinde asansörün kapısı kapandı. K de derin bir nefes alıp başkanın odasına girdi. 

Mantıksız bir neden daha.

Pek ilginç bir sonuç olmadan kovulduğunda tüm eşyalarını toplayıp yurttan ayrılması için bir günü vardı. İçi asla soğumuyordu. Cebinden telefonunu çıkarıp Gaku'nun numarasını tuşladı. Açılan telefona "Junwon nerede? Başkan ona bir dosya vermemi istedi. Galiba liderliği ile alakalı." Gaku ile arası kötü değildi. Grup arkadaşı olarak Junwon'un yerini bileceğinden emindi.

Kafeteryada olduklarını öğrenince asansöre binip 0'ı tuşladı. Onca katı inerken telefonu titremişti. Bilinmeyen bir numaradan gelmişti. Mesajı açtığında gönderilen siyah resme tıkladı. Gri bir kurt, "I'm RIGHT HERE." diye çağırıyordu onu sanki. Resmi incelerken yeni mesajla adres de gönderilince asansör durmuştu. İşi bitince kesinlikle gidecekti, kendisini bağlayan bir şirket bile kalmamıştı.

Kafeteryada yeni çıkış grubunu görünce hızla ilerledi. Elinde hiçbir şey görmedikleri için şaşkın yüz ifadeleri arasında Junwon'a yumruğunu geçirdi. Sandalyeyle birlikte yere düşen Junwon'a, diğerleri tutana kadar birkaç kez daha vurmaya vakti olmuştu. Üyelerin ellerinden kurtulup güvenlik gelmeden hızla çıktı ve yurda ilerledi.

Madem adı çıkmıştı, boşa çıkmış olmasındı.

Kokunu takip ediyorum.                                   I'm chasing scent of you.

boku no kokoro ga sakebunda ima.﹕&teamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin