21

20 2 0
                                    

02.11.202?

Bugün üzerinde yazmak istediğim konu özgürlük.

Özgürlük, belki de bir insanın yaşamında tadabileceği en kutsal duygulardan birisidir. Bunu çok iyi biliyorum çünkü bu kliniğe sıkışıp kaldığım ilk günden bu yana en çok özgür olmayı özledim.

Özgürlük;ruhumda, en derin köşelerde keşfedilmeyi bekleyen maviliklerin içinde hiç dinmeyen hırçın bir ateş.

Özgürlüğü anlatmak benim için hiçbir zaman kolay olmadı, olmayacak. Bir insan ruhuna karşı kördür en çok. Ancak büyük bir gerçek var ki, insanların en çok hissettiği şey de körlük yaşadığı ruhudur.

Ruhun, son an'a dek seni terk etmeyecek tek gerçekliğin. Ruhun sensin.

Ruhunu özgürlükle besle ki, sen de bir gün hayalete dönüşme.

Bu klinikte bize ne yapıyorlar bilmiyorum. Ama iyi şeyler yapmıyorlar. Ruhumuzu öldürüyorlar. Bizden özgürlüğümüzü çaldılar. İşte bundan ötürüdür ki, burada kapana kısılmışçasına yaşamaya başladığım için ruhum'un özgür tarafı büyük bir yeis içerisinde çığırıyor. Daha fazla kulak tıkayamıyorum.

Özgürlüğünün kıymetini bil. Gökyüzünün altında yarın yokmuş gibi nefesin tükeninceye dek koş. Gökyüzüne bak sonra, bir daha hiç bakamayacakmışsın gibi bak. Her zerresini aklına kazı. En önemlisi de ruhuna sakla.

Günü geldiğinde, nefes alamıyormuş gibi hissettiğin geceler yaşayacaksın. O gecelerde tutunduğun şey, ruhuna sakladığın gök olsun.

Unutma, umutlar da, kayıplar da gökte. Sen gözlerini daima umutlar için uzat gök'e.

Son satırları ellerim titreye titreye yazmıştım. Ağlamamak için direnç göstersem de, yazdıkça aslında özgür olmayı özlediğimi fark etmiştim. Bir de bunun asla mümkün olmadığını.

Sanırım, özgürlükten yana hiçbir şansım kalmamıştı bu dünya üzerinde.

Yazdığım kağıdı katlayıp yine aynı şekilde zarfa yerleştirerek çekmeceme yerleştirdim.

HAYALET MEKTUPLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin