1

8 1 0
                                    


22.11.202?

🎶:Armand Amar - La terre vue du ciel

Bunlar, son satırlarım. Kendi kafasının içinde ölmüş, ve bu ölümü somutlaştırmadan önce vedasını kaleme döken bir insan olduğumun bilincinde olarak kalemi aldım elime.

Ölümü seçiyorum, çünkü yaşamanın tarafımca hiçbir anlamı kalmadı. Hem bedenen hem de zihnen kaldıramıyorum. Dünya üzerinde hiçbir beklentim kalmadı.

Cezalandırmak istediğim kimse yok. İşte tam da bu sebepten ötürü gidiyorum. Kimse yok.

Fikirlerin ve varoluşsal biçimlerin yargılanmadığı bir yere gidiyorum. Bu gidişin vermiş olduğu hafiflik, adalet terazisinde anka kuşunun tüyü ile yarışır.

Bu defa bitiyor. Bütün kimsesizliğim, hiçliğim, yalnızlığım ve mutsuzluğum son buluyor.

Belki bir mezarım dahi olmayacak.

Belki benden geriye kalan son şeyler de bu çekmecenin içinde çürüyüp gidecek.

Bunun gözümde zerre değeri yok. Çünkü öleceğim ve ızdırabım son bulacak. Öyle bir son bulacak ki, bugüne dek eşi benzeri olmayan bir huzurun sıcak kollarında ayrılacağım.

Herkesten ve herşeyden vazgeçmiş olmanın verdiği o huzurla.

Ben, tutanamadım. Devam ettiremedim. Suçlu ben miyim yoksa başakları mi bilmiyorum. Bir suçlu olup olmadığını da bilmiyorum.

Bildiğim bir şey var: yaşamak eylemi benim için hiçbir anlam teşkil etmiyor, nefes alıp vermek eziyet gibi geliyordu.

Söylesenize, kurtulmak için bir yol varken neden hayalet gibi yaşamaya devam edeyim ki?

Üstelik, arkamdan benim için ağlayacak yahut ölümüm için bir idrak sürecine girecek tek bir insan bile yokken.

Devam ettirmek için bir sebep yok.

Anlamların tamamını yitirdiğim o noktadayım.

Gök olmak, göktekilerle yaşadığım ayrılığı sonlandırmak vaktidir benim için.

Belki üzerine çiçekler konan bir mezarım olmaz. Fakat ben, bakışlarınızın gök'e değdiği her anda sizlere gülümsüyor olacağım.
      
                                           ~Hayalet birisi

Noktayı koydum ve büyük bir sakinlikle pencereden gökyüzüne bakmaya başladım. Bakışlarım ile gökyüzüne doydum.

Yavaş hareketlerle önümdeki kağıdı katlayıp zarfın içine indirdim. Çekmeceyi kilitledim.

Elimde tuttuğum anahtarı küçük lavabonun kapısını açarak klozetin içine attım. Paslanmış lavabo aynasının önüne geçerek uzun uzun gözlerime baktım.

Birazdan öleceğimi bilerek baktım.

Karşımdaki aynayı kırdım. Elime bir cam parçası aldım. Boynumun sol tarafına, sakinliğime tezat bir hızla cam parçasını geçirdim ve yere çöktüm.

Bu, benim sonumdu.

HAYALET MEKTUPLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin