16

4 1 0
                                    

07.11.202?

Bugün, biraz olsun kendimden bahsetmek istiyorum.

Her dinlediğimde, gözlerimden yaş akmasa bile içimde depremler oluşturan müzikler vardır. Ölüme yaklaştığımı hissediyorum. Çünkü o müziklerin artık hiçbir şey hissettirmediğini fark ettim.

Tıpkı, benden geriye kalan son şeylerin hissettirmeyişi gibi. Zihnimde bir dünya var. Fakat ailemi kaybettiğimden ve bu kliniğe düştüğüm zamandan itibaren zihnimde yaşattığım o dünyada çok şey değişti. Hayallerimi süsleyen o dünyada, hiçbir figür ben değil, benden değil.

Ben, değiştim. Gerek kendime gerekse dünyaya karşı çok değiştim. Şu an olduğum kişiyi tanıyamıyorum.

Bir insanın kendine karşı böylesi derin bir hiçliğe sürüklenmesi hangi kapıya çıkar ki?

Bana ölmekten başka seçenek kaldı mı?
Bu kliniğin içinde, onlar beni öldürünceye dek beklemek ne kadar şerefli?

Hayatımın belli başlı dönemlerinde düştüm. Düştüğüm yerden kendi çabam ile kalkmasını da her zaman bildim. Fakat artık kalksam bile beni bekleyen bı dünya olmadığının farkındayım.

Öyle bir dünya bana sunulsa bile, anlamı kalmadı. Kendi içimdeki dünyayı öldürmeye başladığımdan beri, bu dünyada kalmanın anlamsızlığı ile yüzleşiyorum her geçen gün.

Bilirsin, yüzleşmeleri sevmem. Hayatım boyunca kendisiyle yüzleşmekten kaçınan korkak bir karakter oldum. Fakat hayatımın son demlerinde aslında bunun o kadar da korkunç olmadığını fark ettim. Çünkü ben gitmeye karar verdim.

Ve artık diğer her şey gibi kendimle yüzleşmek de anlamsız bir eyleme dönüştü.

Sen sakın benim olduğum noktanın yakınından dahi geçme. Çünkü dışarıda, yaşanılmaya değer bir dünya var. Daima yeni hayaller yaratabilme olanağına sahip olduğun bir dünya.

Kendisi için yeni hayaller yaratabilme gücünü yitirmiş olan hayaletlerin uğrak durağıdır ölüm. Senin değil. Senin olmamalı.

Gözlerimden akan yaşı sildim. Bir yenisi daha eklendi. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Elimi ağzıma bastırdım ve ses çıkmasını engelledim.

Sesli ağlamak bana göre değildi. Benim gözyaşlarımın dili olmazdı. Her zaman sessizce akar giderlerdi. Sebepsiz.

Bazen sadece sesli bir şekilde haykırmayı öğrenmemiz gerekir, yaşayabilmek için.

HAYALET MEKTUPLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin